Türkçe dışındaki dillerde de radyo ve televizyon yayını yapılması önündeki engellerin kaldırılması için devam eden yasal çalışmalar, beraberinde çekinceleri de getirdi. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, konu ile ilgili yasa tasarısı hazırlayan Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'yu, resmi organların hassasiyetlerinin göz önünde bulundurulması için uyardı.

Yılmaz Karakoyunlu'nun İspanya'nın Bask Bölgesi için günde birkaç saatle sınırlı ve sadece haber programı niteliği taşıyan yayın modelini örnek alarak hazırlıklarına başladığı çalışma taslak haline getirildi. Karakoyunlu'ya mesaj gönderen Hikmet Sami Türk, tasarıda boşluk bırakılmamasını istedi. Bırakılacak boşluğun kötü niyetle kullanılabileceğini kaydeden Türk, şunları bildirdi: "Bunun ölçüleri çok iyi belirlenmelidir. Bu konuda bir duyarlılık olduğunu kabul etmek gerekir. Türkiye'nin 1983'ten beri yaşadığı ayrılıkçı terör hareketi ve bu yöndeki eylemlerin bir bölümünün arkasında terör örgütünün bulunması, niyetini açıklaması, resmi mercileri duyarlı hale getirmiştir. Gereken duyarlılık gösterilmelidir. Bu konudaki kaygı, hep atılacak bir adımın kötüye kullanılıp kullanılmayacağı yönündedir. Bu kaygıları dikkatli bir yol izleyerek aşabiliriz. Bu nedenle bu alanda da yapılacak bir düzenlemenin ulusal birliğe, ülke bütünlüğe zarar vermemeli."

Eğitimde mümkün değil

Anayasa'nın 42'inci maddesinin Türkçe dışında bir dilin eğitim kurumlarında verilemeyeceğini hükme bağladığını, ancak uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülüklerin saklı olduğunu söyleyen Bakan Türk, "Eğitim alanında kullanılması mümkün olmayan bu diller vatandaşlar arasında zaten konuşulmaktadır. Herhangi bir engelleme sözkonusu olamamaktadır, hatta bu dillerde yayınlar ve basılı eserler de vardır" dedi.

Çalışmanın yakın zamanda Bakanlar Kurulu'na sunularak görüş isteneceği, ardından da tasarı haline getirilerek imzaya açılacağı belirtildi.