T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

S P O R

Şampiyon kim olacak?

İdare Müdürümüz Salim Tosun'a göre tabii ki, G.Saray. Seçkin dostum Nusret Özcan'a göre F.Bahçe. Ulaştırmadan Cumhur Ergin'e göre de Beşiktaş. Cumhur kardeşim ayrıca, "Fener olmasın da ..." diyor. Buyrun bakalım...

Futbolun "oyun"la aynı anda anılması, onu biraz ciddi bakılmaması gereken bir noktaya getiriyor. Ancak aktif görev alanları da ciddi biçimde düşünmeye zorluyor. Çünkü işin içinde ekmek var. Taraftar olmak ise, işin eğlence tarafı. Ama öyle bir eğlence sektörünün içindeyiz ki, eğlenirken ağlayanları, öfkeden kendisini kaybedenleri de görebiliyoruz. İki hafta önce gazetemizin taraftar mozayiğinden örnekler vermiştim. Hayli ilgi gördü. Doğrusu gazete içindeki popülaritem de arttı. Şimdi, arada sırada yeni gelişmeleri de yazmaya karar verdim.

TEDAVİSİ YOK

Bu ligi sağduyu ile yorumlamanın imkansız olduğuna inandım artık. Olaya fanatizm hakim. Salim Tosun işini iyi yapar. Dostluğu da süperdir. Ama "taraftar Tosun"la Galatasaray maçı izlemek, Galatasaraylı değilseniz sabır ister. Son Bursa maçında yine bizim serviste 90 dakika yanımda oturdu. Maç boyunca bir kaç uğur deneyip yer değiştirdi. Bursaspor'un attığı golden sonra mesela... İnanılmaz bir heyecan. Auta gidene "goool" diye fırlıyor. Her faule kırmızı kartı yapıştırıyor. Eline bir silah verseniz, karşı takımda vurulmadık tek futbolcu bırakmayacak. Fanatikliği bütün vücudu sarmış. Tedavisi yok. Zararı sadece kendisine olsa neyse, bir de bulaştırıyor. İki haftadır da başağrısı şikayetleri başladı. "Tansiyonuna bir baktır" dedim, umursamadı.

Kendisine acil şifalar diliyorum..

NUSRET BEY'E DİKKAT!

Bilgisinden her zaman faydalandığımız editörlerimizden Nusret Özcan Bey ise bambaşka bir dünya. Sıkı Fenerbahçeli, mantıklı. Üstelik iyi araştırmacı. Tam bir kitap kurdu. Boşa tahmin yürütmez. Kalan maçlara bakar, artıları eksileri tartar, öyle konuşur. Tek kusuru, çabuk parlıyor. O'nu kızdırmışsanız asla yanında durmayın. Fena haşlar. Karizmatik yapısı, bilgisi ve kişiliği ile saygı uyandırır. Ne de olsa Fenerbahçeli canım. Görsel yönetmenimiz Beşiktaşlı Mikail Erdoğan'ın bu günlerde sesi pek çıkmıyor. Ama yeri de boş kalmıyor. Ulaştırmadan Cumhur kardeşimiz duygularını çekinmeden söyleyen son derece dürüst bir Beşiktaşlı. Şampiyon adayı tabii ki Beşiktaş. Ama, "Fener olmasın da kim olursa olsun" diyerek, ikinci tercihini de söylemekten çekinmiyor.

HAFTANIN RÜKÜŞÜ

"Helal olsun" dedirtecek bir kongre gerçekleştirdiler. Gideni de, geleni de alkışlayan bir genel kurul yaptılar. Diğerleri örnek almalı. Benim asıl sözüm futbol takımına...

Biliyorsunuz Galatasaray, Roma olayını yaşadıktan sonra, Barcelona karşısında çeyrek final şansını da yitirmişti. Olsun! Ne olmuş yani. Yıllardır Galatasaray'la övünmedik mi? Şampiyonlar Ligi'ne bir daha gider, bir daha dener. Bu şansı yine var. Ancak, Süper Lig'e döndüğü ilk maçında oynadığı futbolu Cimbom'a hiç yakıştıramadık. Neydi o orta sahanın hali öyle. Neydi o, anlı şanlı forvetinin saç baş yolduran avareliği. Ya savunmadaki dağınıklık? Hiç yakışmadı hiç. Dandik penaltı da olmasa eyvah! Bursaspor karşısında tel tel dökülen Galatasaray'a 10 üzerinden 3,5 veriyor ve haftanın rüküşü seçiyoruz.

OY TRABZON, TRABZON!

Pes doğrusu! Trabzonspor'a. Yani bu kadar olur. Tam "düzeldi, iyileşti" derken yine sırtı mindere yapıştı. Süper Lig'in 4. büyüğünden eser yok ortalarda. Suçu sadece yönetime atanlara katılmak da pek mümkün değil. İşler kötü gidiyorsa, suçlu aramak zaten adettendir. Diyelim ki, suçlu yönetimdir. Şu durumda bırakıp gitsinler mi? Diyelim ki, suçlu Briegel'dir... Bana kalırsa Trabzonspor'a futbolcular üzerinde hakimiyet kuracak, sözünü dinletecek, saygı duyacakları bir menacer lazım. Sonuçta Bordo-mavili ekibi kurtaracak olanlar bu takımda forma giyen futbolculardır. Yoksa, bırakın UEFA'ya katılmayı, bu gidişle Süper Lig'e bile veda ederler. NOT: Tuttuğumuz takımları bazen beğeniyor, bazen beğenmiyoruz. Ama beğenmediğimiz için de tercihlerimizden vazgeçmek mümkün değil. Kimin şampiyon olacağı sorusuna da bir ışık tutmak istiyorum. Gerçek, her zaman görünenden farklı olabiliyor. Zaferi kutlamak için sonucu görmek lazım.



26 Mart 2002
Salı
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED