T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

H A Y A T

Mesafeyi iyi ayarlayın

Aşırı samimiyet ya da ciddiyet evliliği zorlaştırıyor. Prof. Dr. Levent, "Kavgalar, mesafe ayarlamanın sigortası. Hiç tartışmayan çiftlerde daha vahim olan 'akıl okuma' başlar" diyor.

Aynı evin içinde mesafeli olmanın eşleri sıkıntıya sokabildiği gibi, aşırı yakınlaşmanın da benzer biçimde mutsuzluğa yol açabildiği belirtildi. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bekir Levent, aileyi oluşturan bireylerin ruhsal yapıları, davranış biçimleri, yetişme tarzları, çevreleri ve beklentilerindeki farklılıkların aile içindeki sorunların en önemli nedenlerini oluşturduğunu söyledi. Levent, eşler arasındaki tartışmaları tırmandıran en önemli etkenin birbirleri arasındaki mesafeyi iyi dengeleyememekten kaynaklandığını ifade etti.

Eşlerin hobileri

Mesafe ayarını iyi kuran ailelelerde, eşlerin zaman zaman kendi hobileriyle ilgilenmek ve arkadaşlarıyla görüşmek gibi alışkanlıklarının bulunduğunu ve böylece daha mutlu olduklarını ifade eden Levent, orta derecede sağlıklı ailelerde ise mesafenin geleneksel cinsiyet rolleriyle ayarlandığını bildirdi. Levent, "Cinsiyetin getirdiği rollerdeki keskin farklar zaten bir anlamda eşler arasındaki mesafeyi belirliyor. Örneğin, kadın daha duygusal davranarak yakınlığın sigortası olurken, erkek daha ciddi durup mesafeyi güvence altına alıyor" diye konuştu.

Yakınlaşma korkusu

Levent, çeşitli nedenlerle yakınlaşma korkusu olan iki insan birbirine çok yaklaştığında ise bu kez kavgaların mesafe ayarının sigortası durumuna geçtiğini, ancak kavganın ya da tartışmaların da haklı çıkmak için değil çözüm bulmaya yönelik olması gerektiğini anlattı. Tartışmanın uygun ve belki de en vazgeçilmez bir araç olduğuna dikkati çeken Levent, bundan kaçınıldığında tartışmanın yerini "akıl okumanın" aldığını söyledi.

Birbirinizin aklını okumayın

"Çiftler, 'nasılsa birşey değişmiyor' düşüncesiyle ya tartışmaz ya da tartışınca uzlaşamaz. Genellikle herkes kendi söylemek istediğini söyler, ancak karşı tarafı gerçekten dinlemez. Hiç tartışmayan çiftler için ise evlilik çekilmez bir hal alır. Tartışmayıp akıl okumayı tercih eden çiftler kendi kendilerine konuşur. Örneğin, kadın 'artık bana hiç dokunmuyor, muhtemelen beni sevmiyor, acaba bir başkası mı var?', erkek ise 'dokunursam beni reddedecek, ben en iyisi reddedilmektense televizyon seyredeyim' diye akıl okur. Böylece kötü bir alışkanlık olan akıl okuma yanılgılar ve çözümsüzlüğe neden olur."



6 Mayıs 2002
Pazartesi
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED