Resmi açıklamaya göre Ecevit'in bağırsakları gaz yapmış. Biraz da iltihap varmış ama, bütün bunlar memleketin hayrına çalışmasına engel değilmiş.

Ecevit'in bağırsaklarının gaz yapmasıyla birlikte mali piyasalarda da bir gaz birikimi oluşmaya başlamış.

Hani, Ecevit'in gazı patlarsa o da patlayacak.

Hatta siyasetin bile gazı kaçabilecek.

Bu kadar önemli yani, Ecevit'in kalın bağırsağında oluşan gazlar...

Bir kalın bağırsağın bu kadar önemli olabileceğini hiç aklınıza getirebilir miydiniz?

O nedenle, memleketin gazı kaçmasın diye Ecevit'in gazını almaya karar vermişler.

Gazı alınan başbakanımız birkaç gün dinlenecekmiş.

Merak edilecek bir şey yokmuş.

Hem kendisi, hem de iltihaplı olmasına rağmen kalın bağırsağı çok iyimiş.

Bize bu durumda, hem kendisine, hem de memleket için çok önemli olduğu ortaya çıkan bağırsağına geçmiş olsun dilemek düşüyor.

Neyse, başbakanımızın prostatı falan derken, bağırsak iltihabını ve istenmeyen gazlarının yaratma ihtimali olan sorunları da şimdilik atlatmış bulunuyoruz.

Memleketimizi yöneten odakların ve iç-dış mali çevrelerin derin bir 'oh' çektiğini duyar gibiyim.

Resmi açıklamalara göre başbakanın bağırsaklarının ve memleketin istikrarı devam ediyor.

Bağırsakları iyi çalışan, prostatı ve başka sorunları olmayan bir başbakan bulunana kadar bu istikrarı korumak zorundayız.

Bu nedenle rezilliği çıkan Af Yasası'nı da, baskı rejimlerine yaraşan RTÜK Yasa taslağını da gözardı edebiliriz.

Başbakan'ın sağlık sorunu ve bağırsağında biriken istenmeyen gazların bağırsak içindeki seyri çok daha önemli.

Büyük medyamız için zaten her zaman bu tür 'gaz'lı haberler önem taşımıştır.

Özellikle son zamanlarda, bu tür 'gaz'lı haberler nedeniyle memleketimizde ve dünyamızda olup bitenlerden bile haberdar değiliz.

Büyük medyamız, Cenin'de neler olup bittiğini soruşturmaktan çoktan vazgeçti.

Gazetelerde ve televizyonlarda, Birleşmiş Milletler inceleme heyetinin Cenin'e gitmekten neden vazgeçtiğine ilişkin bir haber bulabiliyor musunuz?

Bulamazsınız.

Ama Ecevit'in bağırsakları ile her türlü ayrıntıyı öğrenebiliyoruz, değil mi? Ne mutlu bize!..

Büyük medyamız, ülkede özgürlük ve refah isteyen sıradan çoğunluğa karşı iktidarını sürdüren militarist odaklarla birlikte ülke yönetimindeki ağırlığını arttırmaya çalışıyor.

Şu RTÜK Yasa tasarısına karşı çıkmayı, eleştirmeyi bir yana bırakın, dikkat ettiyseniz yasanın tam metnini bile yayınlamış değiller...

Ellerinden gelse, 'Gizli Yasa' olarak çıkmasını savunacaklar.

Yayın yasaklamayı güvenlik meselesi sayıp, RTÜK Kurulu'na MGK'dan bir temsilcinin alınmasını hararetle savunmaları bundandır.

O nedenle, tam da şu sırada Ecevit'in bağırsakları nasıl da imdatlarına yetişti...

Şimdi, bu kalınbağırsak muhabbeti ve bağırsak gazı haberlerinin arkasında, o rezil Af Yasası'nı da, şu evlere şenlik RTÜK yasaklarını da nasıl kamufle edecekler...

Millet, başbakanın bağırsağından çıkan gazların çıkardığı sesler arasında ne olup bittiğini anlayamayacak.

Yeni bir gözboyama hikayesi, yeni bir 'gaz' ortaya çıkana kadar.

Yalnız unuttukları bir şey var:

Bu 'gaz' hikayeleri artık çok koku vermeye başladı...

KORAY DÜZGÖREN

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu