|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Türkiye cephesinde değişen bir şey yok
Geleceği hedefleyerek ve geçmişi örnekleyerek yapılan tartışmalar herbirimiz için hayli tanıdık. Tanıdık zira, bir iki asır önce başlayan ve yüzyıl önce yaşanan kırılmayla sarsılan ortak geçmişimizden kaynaklanan sorunlar, tüm tazeliğiyle bugün de gündemimizde, ilk sıralarda... Her bir soruna farklı kesimlerden farklı çözümler önerilmiş ve çözüm yolları denenmiş olsa da, sonuç hiç değişmemiş! Ne sorunlar kalkmış ortadan, ne de tartışmalar son bulmuş. Dünden bugüne bir arpa boyu yol alamamışız! Bir arpa boyu yol alamadık!
Alamadığımız o bir arpa boyu yolun hangi tartışmalarla geçtiğini anımsatan bir kitap yayınlandı geçtiğimiz günlerde. Özellikle "İkinci Cumhuriyet" fikri ile Türkiye'de önemli tartışmaların başlamasına öncülük eden Mehmet Altan'ın, 1991'de yazdığı yazılarından oluşan "Hiçbir Şey Değişmiyorsa-On Yıl Önce Bugün" kitabı İyi Adam Yayınları'ndan çıktı. Kitap, Mehmet Altan'ın on yıl önce tartıştığı ve ciddi çözümler önerdiği konuları toplu halde sunmasının yanında okuyucularına "Değişen bir şey yok aslında" dedirtecek yazılardan oluşuyor. Demokrasi, insan hakları, köylülük, jakoben laiklik, siyaset sistemi, Birinci Cumhuriyet, Güneydoğu sorununu, devletçilik, anayasa... gibi Türkiye'nin bugün de tartıştığı konularla ilgili yazılar, birçok aydının cesaret bile edemeyeceği "tabuları" irdeliyor. Kitaptaki yazılar, sadece tartışmanın bir ucundan tutmayı değil, aynı zamanda Türkiye için çıkış yolları, çözüm önerileri ortaya koymayı da amaçlıyor. Sık sık Türk insanının "bundan" daha iyisini hakkettiğini dile getiren Mehmet Altan, kitapta günlük bir olayın üzerine giderken de, yıllardır Türkiye'nin sorunu olan bir konuyu tartışırken de hep olayların olguların perde arkasında yatan nedenleri, sağlam bir mantık ve her seviyeden insanın anlayacağı bir dille yazıyor. Sırf tartışmak, haklı olduğunu karşı tarafa göstermek için değil, Türkiye'nin bireylerine çağdaş bir yaşamı verememesinin nedenleri üzerine kalemini oynatan Mehmet Altan, yazılarında Türkiye ile Batıyı karşılaştırırken sık sık rakamlara ve istatistiklere başvuruyor. Altan, bunu "çağdaş dünyanın gerisindeyiz, nedeni de demokrasiyi dışlamaktır" demenin net bir anlatım yolu olarak tercih ediyor. Çoğulcu bir yönetim yerine; merkeziyetçi, jakoben bir zihniyetin tercih edilmesiyle Türkiye'nin sürekli kaybettiğini yazılarında ana tema olarak vurgulayan Mehmet Altan, "Güneydoğu" gibi çetrefilli bir sorunu da, bir devlet fabrikasının zarar etmesini de maden ocaklarında işçilerin ölmesini de... o zihniyetin suçu olarak görüyor...
Yazarın "Birinci Cumhuriyet Üzerine Notlar"ından sonra çıkan ve aynı tarza sahip olan "On Yıl Önce Bugün" 2000'li yılları on yıl öncesinden nasıl ıskaladığımızı ve ıskalamaya devam ettiğimizi, (bir zihin tazelemesiyle) göstermesi bakımından okunmaya değer.
|
|
|
|
|
|
|
|