T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Zalimce bir yazı.. Ama kaçınılmaz da..

Bülent Ecevit'in kâbusunu düşünebiliyor musunuz?.. Her sabah, siyah KİA makam aracı ile başbakanlık binasına gelirken, yolda terler döküyor..

-Ben bu işi nasıl çözeceğim? Bu sorunun altından nasıl kalkarım?

Önde korumalar, yanda korumalar, geride bıraktığı Rahşan Ecevit..

Ve hep aynı şeyi düşünüyor.. -Bu başbakanlığın, hiçbir basamağı birbirine uymayan ve kavisler yaparak kıvrıla kıvrıla yükselen merdivenlerini, nasıl çıkacağım?

Hani Orhan Veli'nin şiiri vardır ya..

"Ne atom bombası,
Ne Londra Konferansı..
Bir elinde cımbız,
Bir elinde ayna
Umurunda mı dünya.."
İşte öyle birşey..
"Ne kriz var aklında,
Ne de çözüm bulunur..
Bizim başbakanın karşısında
Her sabah merdivenler durur.."

İnsanın yaşı, sağlığı, ırkı, cinsiyeti, ne eleştiri, ne alay konusu olabilir..

Ama Bülent Ecevit Başbakan..

Hürriyet'ten Sedat Ergin'e de, kendisi açık açık anlatıyor..

-Başbakanlık katına çıkan merdivenin her basamağı ayrıdır. Ayrı bir kavis çizer. Bana her seferinde sırtıma sorunlar verirdi. Bunun gibi, bazı ufak tefek mimarî değişikliklere gereksinim duyacağım..

Düşünebiliyor musunuz?

Herşeyin Başbakan'da kilitlendiği merkezi bir sistemin Başbakanı için, şu anda en temel sorun "Başbakanlık Merdivenleri"dir..

Bu da çok doğaldır..

Sağlık böyle bir olaydır çünkü..

Ama Türkiye'nin sağlıksız Başbakanı, "görevi bırakmaya gereksinme duyuyorum" diyecek yerde, "Merdivenlerde mimari değişikliklere gereksinme duyuyorum" diyor..

Başbakanlığın merdivenlerinin mimarisini değiştirmek yerine, tüm başbakanlık binasını yıkıp, hem-zemîn hale getirseniz ne değişecek?..

Yine anlatmış, Ecevit, Sedat Ergin'e..

—Hastaneden döndüğümden zannederim bir gün sonra, şu masanın arkasındaki duvara, sırtımı şiddetle çarptım. Müthiş bir duvara çarpma şeysi oldu. Ondan sonra, şimdi onunla uğraşıyorum. Zaten ağrı vardı. Bu da üstüne eklemiş oldu..

İnsan bunları dinleyince, tabiî ki üzülüyor..

Ama Ecevit, aynı zamanda Başbakan..

Demek Başbakanlık binasının merdivenlerini yıksanız, yine bitmeyecek mesele..

Ecevit'in bulunacağı mekanlarda masa ve duvar da bulunmamalı..

Yine de, aklına "merdivenler" takılmış..

Anlatıp, anlatıp merdivenlere dönüyor.

-Ama o merdiven çok garip bir merdiven.. Basamaklar sürekli döner. Her basamak ayrı bir türdendir. Sizler de farkediyor musunuz?

Ne yapacağız bu durumda?

RTÜK'ü çıkarttırmış olsa bile, tekel medyası hâlâ vıcık vıcık yağ basacak mı bu emsalsiz siyasetçiye?

Patronlar, "ya bir gün bizi ziyarete gelirse" diye, merdivensiz binalara mı geçecekler?

Ah Ümit Yaşar Oğuzcan.. Ne güzel yazmışsın..

"Beni kör kuyularda
Merdivensiz bıraktın.."

ŞAKA

Yapay hastalıklar!..

Her seçimden sonra, sağ eli sakat pek çok insan görürdük.. Bu sakatlıkların sebebini sorunca da, şu cevabı alırdık..

-O partiye oy vereceğime elim kırılsaydı diye kendi kendime beddua ettim.. Duam kabul oldu.

Şimdi de Ankara'da, midesindeki sancıyla kıvranan insanlara rastlıyormuşsunuz..

Bunlar, ayıplı ve vetolu RTÜK Yasası'na "kabul" oyu kullanıp, sonra bunu sindiremeyen iktidar milletvekilleriymiş..

KIBRIS'TA TAKVİMLER

İşi uzatabilirsiniz.. Ama ya sonra?..

Rauf Denktaş, Kofi Annan ve Glafkos Klerides'le yediğiakşam yemeğinden sonra, NTV'de Mithat Bereket'le bir söyleşi yaptı..

Bu söyleşinin akılda kalan cümleleri şöyleydi özetle:

-Kıbrıs'taki görüşmelerin, Haziran ayına kadar bir çözümle bitmesi şart değil.. Yıl sonuna kadar vakit var.

Oysa, Denktaş da, Ankara da, hepimiz de, aynı gerçeği biliyoruz..

Haziran ayı, Birleşmiş Milletler'in değil, Avrupa Birliği'nin verdiği süredir..

Haziran'a kadar, Kıbrıs'taki görüşmeler bir anlaşma ile "sonuçlanmasa bile", Kıbrıs'ın Avrupa Birliği ile üyelik müzakereleri süreci başlayacaktır..

Bu açıdan, Denktaş'ı anlıyoruz..

Olayı Birleşmiş Milletler takvimine bağlarsanız, görüşmeleri sonsuza kadar sürdürebilirsiniz..

Merak ettiğimiz şu:

-Türkiye'nin takvimi, kime göre ayarlı?..


17 Mayıs 2002
Cuma
 
MEHMET BARLAS


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED