|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
ABD-AB hesaplaşması
ABD Başkanı George Bush, 11 Eylül sonrası başlatılan küresel savaş ve yeni uluslararası süreçte ciddi anlaşmazlıkların yaşandığı Amerika-Avrupa arasındaki görüş ayrılıklarının azaltılması ve Rusya ile yeni bir stratejik yakınlaşma sağlanması amacıyla günlerdir hazırlandığı Avrupa gezisine dün Almanya'dan başladı. Bush, Ortadoğu, Kafkaslar, Orta Asya ve ABD'nin dünya Müslümanları'na karşı başlattığı küresel istila hareketinden rahatsızlık duyan Avrupa'nın, ABD'den giderek bağımsızlaşıp yeni bir blok olarak ortaya çıkmasından ve Atlantik İttifakı'nın parçalanmasından endişe ediyor. Moskova'da da, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le nükleer silah indirim anlaşmasını imzalayacak olan Bush, Almanya, Rusya, Fransa ve İtalya'yı ziyaret edecek. Avrupa gezisi ve saldırı iddiaları Bugün Alman Parlamentosu'nda da bir konuşma yapacak olan Bush, Avrupa ile gittikçe soğuyan ilişkilerle ilgili mesajlar verecek ve küresel savaşın gerekçelerini açıklayacak. Bush'un gezisi öncesi ABD'nin Amerika'da ve bütün dünyada yeni terörist saldırılar olacağı iddialarının yoğunlaşması, her gün yeni istihbarat raporlarının kamuoyuna sunulması dikkat çekiyor. Başını Fransa'nın çektiği Avrupa ABD'yi tek taraflı, başına buyruk politikalar izlemekle suçluyor. ABD'deki şahinler ve Yahudi lobisi ise, Avrupa'yı ABD politikalarını baltalamakla suçluyor. Irak'a harekat "şimdilik" yok ABD Başkanı, Almanya'ya hareket etmeden önce, Irak'a karşı askeri harekat düzenlenmeyeceği güvencesini verdi. Bush, "masamda, askeri bir operasyona ilişkin planlar yok. Ben bütün seçeneklere bakıyorum. Ve elbette müttefiklerimize, dostlarımıza danışacağım" dedi. "Arafat'a hiç saygı duymuyorum" ABD Başkanı, Ortadoğu sorununa değinirken, Filistin lideri Yaser Arafat'a ise "hiç saygı duymadığını" söyledi ve Arafat'ın, kendi halkını fakir, izole edilmiş ve bozguna uğramış durumda bıraktığını öne sürdü. Bu açıklamaya Filistin'den sert tepki geldi. ABD'nin küresel ısınmaya ilişkin Kyoto Anlaşması'nda yer almaması, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin kuruluş anlaşmasını reddetmesi, çelikte yabancı üreticilere ağır vergiler getirilmesi, Ortadoğu barışı, NATO ile ilişkiler ve küresel savaş, Bush'un ziyaretinin temel konularını oluşturuyor. ABD Başkanı, Berlin'in ardında ve St. Petersburg'a geçecek. Daha sonra Paris, Normandiya ile Roma'da bulunacak. Vatikan'da ise Papa İkinci Jean Paul ile biraraya gelecek. AVRUPA İLE KAVGA, RUSYA İLE DOSTLUK 11 Eylül sonrası Avrupa ile arası hızla açılan ve İngiltere hariç kita ülkeleriyle ilk kez bu denli sorunlu bir döneme giren ABD, Rusya ile ilişkilerini ise hızla geliştiriyor. Özellikle İslami hareketlere yönelik küresel savaşta ortak çıkarları olan ABD ile Rusya arasında stratejik yakınlaşma her geçen gün kendini daha da hissettiriyor. İki ülke arasında nükleer silahlarda indirime gidilmesini öngören anlaşma, bugün Bush ve Putin tarafından imzalanacak. Nükleer silahlarda kesintiye gidilmesini isteyen anlaşmayla, tarafların halen 5 ila altı bin adet olan nükleer başlıkları, 1700 ila 2100 adede indirilecek. Böylece Berlin Duvarı'nın yıkılmasıyla başlayan nükleer silahlarda indirime gidilmesi süreci tamamlanmış olacak. Bu arada Bush ile Putin arasındaki zirve öncesinde yapılan bir kamuoyu yoklaması, Ruslar'ın ABD'ye güvenmediğini ortaya koydu. Wall Street Journal gazetesi tarafından yapılan araştırmaya göre, Ruslar'ın yüzde 58'i, "ABD'nin Rusya'ya karşı tutumunun dostça olmadığı" görüşünde. BUSH AMERİKA'YI ŞEYTANLAŞTIRIYOR
Alman Federal Meclisi Başkan Yardımcısı Antje Vollmer, ABD Başkanı George Bush'un, "uluslararası terörizme karşı mücadelede gittikçe fanatikleştiğini" söyledi. Vollmer, Bush'un, hukuk devleti prensibi ile dünya çapında istikrar sağlamak yerine, "kötüye karşı mücadeleyi bir misyonerlik haline getirdiğini" söyledi. Vollmer, "ABD ile Devletler Topluluğu arasındaki asıl gerçek sorun, bu misyonerlik hareketinin tek yasal yorumcusunun Amerikan yönetimi olması. Gerçi Almanlar'la Amerikalılar dost, ancak şu sıralar gerginlikler artıyor. Yine de Amerika 'şeytanlaştırılmamalı', Amerika sadece Bush'tan ibaret değil" dedi. ABD'nin, "insan hakları kisvesi altında sadece ülke çıkarları için çaba harcadığını" söyleyen Vollmer, "Bağdat rejimi yıkılırken, İsrail'e saldırarak tüm bölgeyi ateşe vermesinden endişe ediyorum" dedi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
|
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |