Beşiktaş nihayet tam anlamıyla adam gibi bir adama kavuştu!.. Kaldıkları süre içinde sadece kendi cüzdanlarını biraz daha ağırlaştırırken, Kartal'ın çil çil dolarlarını getirdikleri ipe sapa gelmez futbolculara bol keseden dağıtıp heba eden iki teknik adam Toshack ve Daum'dan sonra Mircea Lucescu gibi bir hocanın Beşiktaş'a kazandırılması aslında alkışı hak eden bir başarı..

Kongre sonrasında, çocuk yaşta kişilerin kulübe üye yapılması dolayısıyle eleştiri bombardımanına tutulan Beşiktaş yönetimi, Lucecu'yu takımın başına getirmekle şimdilik tepkileri bir nebze de olsa önleyebildi.. Tüzük tadil kongeresini de ifade ettikleri gibi gerçekleştirirlerse Kartal'da huzur ve birliktelik tekrar sağlanır kanısındayız...

Bunu zamana bırakıp biz yine asıl konumuz olan Lucescu'ya dönelim.

Kartal ile anlaşması sonrasında gazetelere verdiği demeçlere bir bakın Allah aşkına.. Tüm açıklamalarda sözleri ne kadar ölçülü ve dengeli.. Şampiyon olarak bıraktığı Galatasaray ve camiasını incitecek tek bir kelime yok... İntikamı ilkel bir duygu olarak niteliyor...

Sansasyon yaratıp şov yapmak gibi bir yaklaşıma kesinlikle prim tanımıyor!..

Bir de geriye dönüp Toshack ve Daum'un açıklamalarını hatırlayın lütfen!.. Dengesiz kafalardan gazete manşetlerine yansıyan demeçleri anımsayın!..

Medya'ya malzeme açısından düşünürseniz tabii ki Lucescu bahsettiğimiz bu ikili ile rekabet edemez.. Aynı kulvarda asla yarışamaz!..

Lucescu tam bir entellektüel.. Kültür düzeyi ve eğitimi yüksek.. İyi bir aile reisi.. Son derece çalışkan, çağdaş ve kişilikli bir insan!..

Teknik bilgisi, kariyeri ve mazideki başarıları ise herkesin malumu..

O halde neyi tartışıyor bazı arkadaşlarımız?.. Ne demek istiyorlar?..

Hele, ''Beşiktaş etiği açısından Galatasaray'ın dışladığı bir hocanın alınması doğru değildir.." söylemini hiç ama hiç anlamaya imkan yok!.

Böylesine TAM İSABET bir birliktelik nasıl bu şekilde karalanır?..

Profesyonelliğin anlamı neden dışlanır?..

İzahı mümkün değil!..

Ama yine de bunun bir anlamı, bir açıklaması olmalı!..

Ne dersiniz?.. Zaman zaman olduğu gibi dostlarımız gene AYKIRI olmanın dayanılmaz cazibesine kapıldılar desek acaba yanlış mı düşünmüş oluruz?..

HÜROL BİLAL

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu