T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
"Türk Medyası" da Filistinli değil mi?

Yarım yüzyıldır aralıksız süren "Filistin sorunu" ve "Arap-İsrail krizi" yorumlanırken, hep aynı tepki seslendirilir..

-Yazık değil mi bunca ölen insana? Çoluk, çocuk, sivil ayırdedilmeden, binlerce, onbinlerce insan öldü, öldürüldü, denilir.

Sonra da, bu krizin "Eski Tüfekleri" olan Şaron, Peres veya Arafat gibi isimler, tutulan tarafa göre, eleştirilir, yerilir.

Bunların hepsi bir ölçüde doğru..

Peki ama, biz Türkiye olarak "Kendi İç Krizlerimiz" konusunda, İsrail ve Araplar'a göre çok farklı mı davranıyoruz?..

Bakın işte.. Gündemde, TBMM Genel Kurulu'na, oylanmak için gelmesi beklenilen bir RTÜK Yasası var..

Bu RTÜK Yasası ile, medyada tekelleşmenin önü açılırken, her çeşit yayıncılık ve bu arada internet yayıncılığı engelleniyor..

Özetle, "Basın özgürlüğü" ve "Haber-alma hürriyeti", kısıtlanıyor.

Yazık değil mi Türkiye'ye?

Kaç on-yıllardır, dönüp dolaşıp, yine "Basın özgürlüğü elden gidiyor" diye sil baştan mücadeleye gireceğiz..

1920'lerde "Takrir-i Sükun Kanunu" geldi ve Basın Özgürlüğü yok edildi..

1930'larda "Matbuat Kanunu" ile, tüm basın devlet-güdümlü oldu..

1940'larda, 2'nci Dünya Savaşı bahane edilerek, ne Basın ne Özgürlük bırakıldı..

1950'lerde, "Neşir yolu ile veya radyo ile işlenen suçlar kanunu" çıkartıldı..

1960'tan sonra Askeri Darbeler ve sürekli Sıkı Yönetim'ler var..

Ve yıl 2002..

Yine aynı konu gündemde..

-Basını nasıl cezalandırırız?..

-İnter-neti nasıl denetleriz?..

-Televizyon yayıncılığını nasıl güdümleriz?..

Yani süreç ve çözümsüzlük olarak, "Arap-İsrail sorunu"ndan veya "Filistin davası"ndan ne farkı var Türkiye'deki "Basın sorunu"nun?..

Eskiden "Devlet" tek patrondu..

"Tek Parti" Dönemi'nde, "Devlet" ile "Parti" aynı şeyler olduğu için, "ötekiler" susturulur veya ceza ile tehdit edilirdi..

"Çok parti"ye geçince, "Devlet" ile "İktidar" aynı şey oldu.. Kağıdı ve ilanı bile, iktidara yakın olanlara verdi Devlet..

Muhalifler veya eleştirenler, hep susturuldu..

Şimdi de Devlet patronluğu bırakmış gibi görünüyor. Bunun yerine "Tekelci patronlar" yaratılıyor..

Bu durumda, "gerçek medya" ve "öteki" olanlar, ne yapsın yani?

Powell'a, "İsrail'den sonra bize de gel" mi demeli?

Madem Filistin Sorunu'nu çözemiyor Amerika.. Bari Türkiye'de RTÜK kanunu denilen "tehdid"i önlemeye mi çalışsın?..

Ayıptır, yazıktır..

En hafifi, bunca kaybedilen zamana ve dönüp dolaşıp, aynı kısır-döngünün kavgası içinde mahkûm olmaya, yazıktır..

Hürriyet, Milliyet falan, RTÜK konusunda nasıl sessiz bekliyorlar, gerçekten şaşırıyorum..

2002'de, küçük hesaplarla, yine çağı ıskalamaya değer mi yani?

ŞAKA

Dil Yâresi!..

Arkadaşımız Şakir Süter Akşam'da, Türk Dil Kurumu'nun "kelime üretimi"nden son örnekleri vermiş..

Mesela, Vantilatör'e "Masayelvereni", Diskjokey'e "Tekerçalar", First Lady'ye "Başhanımefendi" demiş dilciler..

Biz de televizyona "RTÜK-Keser", Tekel medyasına "RTÜK-Açar", İnternet'e de "RTÜK-Kapar" demeyi öneriyoruz..

RTÜK SUSKUNLARI

Özkök de "Normal Oğlan" olmalı!

Ertuğrul Özkök, etkili bir gazeteci.. Türkiye'nin en önemli gazetesi Hürriyet'e yön veriyor.. Yazıları ile, politikayı derin biçimde etkiliyor..

Örneğin, Mehmet Ali Bayar'ın adını gazetesi ile ortaya attı.. Dün de "Karaoğlan'dan Normaloğlan'a geçiş" diyerek, 40 yaşındaki bir ismin siyasete girmesini, makul çoğunluğun normalleşmek özleminin ifadesi biçiminde yorumlamış..

Hepsi güzel..

Normalleşmek.. Çağdaşlaşmak.

Bunlar hep iyi şeyler..

Modernleşmek.. Globalleşmek.. Dünyalı olma.. v.b.

Peki ama, 2002 yılında İnterneti, yazılı-basın statüsüne sokup, savcıya, valiye kontrol ettirmek ile, "normalleşmek" ve "makul çoğunluk" arasında bir ilişki olabilir mi?

Önümüzdeki hafta RTÜK TBMM'de oylanırsa, İnternet'e sansür denemesi yasal olarak başlatılıyor..

Ve ne Hürriyet'te, ne Özkök'ün sütunlarında tek satır haber, yorum, tepki yok buna..

Acaba Ertuğrul Özkök de "Normal Oğlan" olup, mesleğin geleceğiyle ilgilense, doğru olmaz mı?


14 Nisan 2002
Pazar
 
MEHMET BARLAS


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED