T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

P O L İ T İ K A

Bu saatte nereye giderim Recai?

Bu Recai Bey başka Recai Bey. Bu Recai Bey, Başbakan Ecevit'in makam şoförü. Başbakan Ecevit son günlerde sadece sağlığındaki "ani düzelme" ile değil, aynı zamanda esprileriyle de yakın çevresini şaşırtıyor. Şaşıranlardan birisi de Başbakan'ın makam şoförü Recai Bey. Hayatı ara sıra hastahaneye gitmek dışında Başbakanlık-Resmi Konut-Ev üçgeninde geçen Başbakan, arabasına her bindiğinde şoförü Recai Bey gidilecek yeri bildiği halde "Efendim nereye?" diye sorar. Yine bir gün koalisyon ortaklarıyla gece geç saate kadar Başbakanlık'ta çalışan Başbakan'ın "çıkış yapacağı" şoför ve koruma ekibine bildirildi. Gidilecek adres Başbakan'ın eviydi. Ama şoför yine nezaketi elden bırakmamak için "Efendim nereye?" diye sordu. Ecevit, gülümseyerek soruyla cevap verdi: "Bu saatte nereye gidebilirim Recai Bey?"


Makam aracı gidince koltuğunu korumaya aldı
55. Hükümetten beri Köy Hizmetleri'nden Sorumlu Devlet Bakanlığı görevini yapan Mustafa Yılmaz'a koltuğa oturduğu gün 06 RYP 56 plakalı mercedes marka bir makam aracı tahsis edildi. Mütevazi kişiliği ile tanınan Yılmaz'ın öteden beri makam ve mevkide gözü olmadığı biliniyordu. Onun için Mercedese binmek ile yerli Şahin'e binmek arasında pek fark yoktu. Başbakanlık Protokol Merkezi, Yılmaz'ın bu iyi niyetini bildiği için daha bakanlığının birinci haftasında makam aracını kısa bir süre için Yılmaz'dan istedi. Mercedes, rahatsızlığı sebebiyle Türkiye'de bulunan Azerbaycan Devlet Başkanı Haydar Aliyev'e tahsis edildi. Ancak, makam aracı bir daha Bakan Yılmaz'a nasip olmadı. Ne zaman Türkiye'ye bir yabancı heyet gelse Başbakanlık Protokol Merkezi kimin arabasına el konulacağını artık biliyordu: Çek Cumhurbaşkanı Vaclav Havel, Azerbaycan Devlet Başkanı Haydar Aliyev, İran Cumhurbaşkanı Hatemi, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esat, Ürdün Kralı Abdullah'ın heyeti, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Suriye Su Bakanı Abdulaziz, Bulgaristan Cumhurbaşkanı Steyanof, Bosna Hersek Devlet Başkanı İzzet Begoviç, İspanya Başbakanı Aznar vb...

Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz'ın şoförü makam aracına binen yabancı devlet başkanı ve heyetlerini saymakta zorlanırken, Köy Hizmetleri Bölge ve İl müdürlüklerinin lağvedilmesi ile ilgili tartışmaların yoğunlaştığı şu günlerde Bakan Yılmaz, efkarlı efkarlı iç çekiyor: "Önce makam arabama el koydular. Daha o gün anlamalıydım, bir gün sıranın koltuğuma da geleceğini."


Okuyan'da her gediğe uygun taş bulunur
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, hazırcevaplılığı ile bilinen politikacılarımızdan. İşte Okuyan'dan adrese teslim göndermeler:

Demirel'e:
Emeklilik yaşını düşürerek sosyal güvenlik kurumlarının aktüeryal dengesinin bozulmasının sorumlusu olarak 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i gösteren Okuyan'dan Baba'ya: Eğer Baba gitmeseydi 18 yaşında emekli olacaktık. Hatta nedreyse doğan her çocuğa bir maşallah bir de emekli sicil numarası verilecekti."

Koç'a:
SSK-Arçelik Erkek Voleybol takıımlarının karşılaşması ile ilgili değerlendirmede ise Okuyan, "Arçelik Koç'un. Koç kim biz kim. Biz gariban bir SSK'yız"dedi.

Medya patronlarına:
Okuyan, istihdamın arttırılmasına ilişkin kararlar alınırken işsiz gazetecilerle görüşüp görüşmediğini soran medya mensubuna, "Biraz daha bu konu üzerine giderseniz siz de işsiz gazeteci olabilirsiniz" cevabını verdi.


SAADET'İ 'OĞUL'LAR YÖNETİYOR
Saadet Partisi Başkanlık Divanı'nda yer alan yöneticilerin soyadlarında ilginç bir ayrıntı dikkat çekiyor. Çünkü, SP Başkanlık Divanı'ndaki isimlerin büyük çoğunluğunun soyadında "oğlu" kelimesi bulunuyor. SP Grup Başkanvekilleri Yasin Hatiboğlu ve Ömer Vehbi Hatipoğlu'nun soyadlarında sadece bir harf farkı bulunuyor. SP'nin diğer Genel Başkan Yardımları da Mehmet Bekaroğlu, Ahmet Sünnetçioğlu ve Temel Karamollaoğlu. SP yönetimindeki 'oğlu'ların çokluğu "Saadet'i oğullar yönetiyor" esprisine yol açıyor.
Trakya'ya 'h' harfi ve lahmacun giremez
Geçtiğimiz hafta Politik Fis-Kos'a konuk olan TBMM Divan Katibi DSP Edirne Milletvekili Şadan Şimşek, "H" harflerini kullanamadığı için milletvekillerinin tepkilerini almıştı. İsimleri farklı anlaşılabilecek milletvekillerini daha çok tepki gösterdiği Şimşek, Politik Fis-kos'a tepkisini farklı bir şekilde dile getirdi. Şimşek, H harfını kullanmadığına ilişkin yazımız üzerine Trakya'dan telefon yağmuruna tutulduğunu ve tebrikler aldığını belirterek, "Evet ben H harfini kullanamıyorum. Milletvekili de seçilsem, şivemi kaybetmedim. Herkesin şunu iyi bilmesi lazım. Trakya'ya H harfini ve lahmacun kültürünü sokamazsınız. Bundan sonra bu böyle biline..." diye konuşuyor.
SP'Lİ CANDAN'IN VERİLMİŞ SADAKASI VARMIŞ
Saadet Partisi Grup Başkanvekili Veysel Candan, makam arabası ile Ankara'dan Kırıkkale'ye gidiyordu. Kırıkkale yakınlarında bir vatandaşın el kaldırması üzerine Candan, vatandaşı arabasına aldı. Candan ile vatandaş arasında ise şu ilginç diyaloğ yaşandı:

Vatandaş: Resmi plakanız var.
Candan: Ben milletvekiliyim
Vatandaş: İktidar mı, muhalefet partisi milletvekili misiniz?
Candan: Muhalefet milletvekiliyim. Neden?
Vatandaş: Eğer iktidar milletvekili olsaydınız bir güzel zılgıtı basıp arabanızdan inecektim.


KAR YAĞIŞINA EN ÇOK KUTAN SEVİNDİ

Yoğun kar yağışı nedeniyle bütün yurdumuzu etkiledi. Ancak Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan ise kar yağışlarından memnuniyet duyduğunu açıkladı. İTÜ İnşaat Mühendisliği bölümü mezunu olan Kutan, yıllarca DSİ Bölge Müdürlüğü yaptı. Kutan kar yağışlarına neden sevindiğini ise şöyle anlattı: "Ben su mühendisiyim. Yağmur ve karın yağması beni çok sevindiriyor. Ancak karın yağması daha çok sevindiriyor. Çünkü kar yağmurdan daha fazla barajlarımızı ve su kaynaklarımızı besler."


ERCAN YAVUZ
BİLAL ÇETİN
FARUK MANGIRCI
VELİ TOPRAK
NEVZAT DEMİRKOL
HAKAN GÖKTEPE


7 Ocak 2001
Pazartesi


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED