TSYD'nin Geleneksel Eğitim Semineri'nin sonuncusu güzel kentimiz Antalya'nın Belek ilçesinde yapıldı.

Hava şartları nedeniyle İstanbul ve İzmirli bir kısım arkadaşlarımızın bu seminere katılamayışları TSYD Semineri'nin istenilen düzeye çıkmasını engelledi.

Ancak doğa şartları nedeniyle İstanbul'da kalan meslektaşlarımız buradaki konuklarla semineri düzenlerken, diğer seminer de Belek, Topkapı Oteli'nde gerçekleşti.

Ülkemizin en güzel otellerinden birinde yapılan bu seminere meslektaşlarımızın ilgisi her zamankinden daha fazlaydı. Seminerde Türk sporunun ve Türk futbolunun yanı sıra mesleki sorunlar da masaya yatırıldı.

Bu seminerin en güzel taraflarından birisi de Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Fikret Ünlü'nün bir spor yazarı gibi seminerde bulunması ve görüşlerini açıklamasıydı.

İlk günkü seminerin açılış oturumunda Prof. Dr. Alemdar Yalçın'ın Türk Dili ile ilgili konuşmasına ne ben, ne de meslektaşlarım doydu. Daha sonra Samet Aybaba ile Ersan Çelik'in Dünya futbolu ile ilgili görüşleri ise işin bir başka güzel tarafıydı. Bu arada Briegel ile Ahmet Akcan'ın Alman futboluyla Türk futbolunu kıyaslayıp, Dünya Şampiyonası'nda bu iki ülke takımının neler yapabileceğini değerlendirmesi ise bir başka güzellikti.

Seminerimize konuşmacı olarak katılan Hami Mandıralı'nın ise hiç bu kadar açık yürekli olabileceğini tahmin etmemiştim. Yıldız futbolcunun sadece sahada yer alamayacağını, kamu önünde de davranış biçimini sergilemesi gerektiğini söylerken, Hami hakkındaki takdirlerimiz bir kez daha arttı. Demek ki Türkiye'de böyle futbolcular da varmış.

Seminerin son günündeki tartışma ise sadece meslek sorunlarını kapsıyordu. Meslektaşlarım acımasız bir şekilde yapılan yanlışlıkları gündeme getirirken, bu konunun büyük kısmında haklıydılar.

Sonuçta TSYD bir işlevini daha yerine getirmenin mutluluğu içindeydi. Bundaki başarıyı veya başarısızlığı gündeme getirmek ise yine meslektaşlarımın boynunun borcu olsa gerek.

GÜRAY SOYSAL

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu