|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Dahası var mı bunun? 2000 yılında Türkiye'de kişi başına düşen ulusal gelir payı, 3095 dolardı.. 2001 yılında, bu rakam 2216 dolara düştü.. Türkiye küçüldü, yoksullaştı.. Diyelim ki, 2002 yılında İMF'den bilmem kaç milyar dolar gelecek.. Bu paralarla yine "bazı bankalar" kurtarılacak.. Biraz da "Reel Sektör"e kaynak aktarılacak.. Geçen yıl, yani 2001'de yüzde 8 küçülen Türk ekonomisi, 2002'de yüzde 3 büyüyecek.. Bu ne demek biliyor musunuz? Geçen yılki "Küçülmüş Türkiye"nin rakamları üzerinden yüzde 3 büyüyecek ekonomi.. Yani 2000 yılındaki kişi başına düşen 3095 dolar, yüzde 3 büyümeyecek.. 2001'deki 2216, yüzde 3 büyüyecek.. Ve eğer herşey beklenen gibi olursa.. İMF'den paralar gelirse.. Reel sektör üretebilirse.. 2002 yılı sonunda, belki 2316 dolar olacak kişi başına düşen gelir.. Yani siz, Ecevit'in moral düzgünlüğünden balık yiyerek 3 kilo almasına, fazla bakmayın.. Veya Mesut Yılmaz'ın özel uçaklarla, Almanya'ya yılbaşı geçirmesine falan takılmayın.. 2002'de de, 2000 yılının gerisinde olacak refah düzeyimiz.. Bazıları, böyle yazıp konuşunca, öfkeleniyor ve soruyorlar.. - Peki ama, çözüm ne? Mısır'daki sağır sultan bile çözümü duydu.. Herkes biliyor.. Bu "3'lü Koalisyon"un iktidarda durduğu hergün, hem toplumun morali, hem ekonominin sağlığı için zararlıdır.. Elinizi vicdanınıza koyun.. - Ecevit'in ülke sorunlarının üstesinden geleceğine inanıyor musunuz? Hangi partiyi tutuyorsanız tutun.. Ama şu soruya, partisiz yurttaş olarak cevap verin.. - Mesut Yılmaz'ın herhangi bir konuda, söyledikleri ile yaptıkları birbirini tutuyor mu? Diyelim ki "Damardan Ülkücü"sünüz.. Ama aynı zamanda "Doğrucu" da olun ve cevap verin.. - Devlet Bahçeli'nin ülkenin ve ekonominin hangi sorunu hakkında açıkladığı, çözüm getiren, vizyon açan bir görüşü var? Çözüm, "Bunlar"ın gitmesidir.. En azından, ülkeyi yoksullaştıranlar, bunun "siyasi bedeli"ni ödemelidirler.. Tabiî ki Arjantin gibi olmayalım.. Ama biraz da Türkiye gibi olalım.. Kuzu kuzu, yoksullaşmaya razı olarak, Ecevit'in esenlik dünyasında yaşamayalım artık.. Çözüm bu..
ŞAKA
Vah vah!.
Suudi Arabistan Kralı Fahd, Mekke'deki 350 yıllık Osmanlı yapısı "Ecyad Kalesi"nin yıkımına ferman vermiş.. Bizim bazı çevreler de, buna kızıyormuş.. Neden kızıyorlar ki? Demek Kral Fahd, Cumhuriyetçi oldu.. Herşeyin 1923'te başladığını düşünüyor ve "Osmanlı'nın herşeyi kötüydü" demek istiyor.. Allah bilir, "aruzlu edebiyat"ı da ders kitaplarından çıkartır..
BASIN HÜRRİYETİ Mİ?
Yeni Şafak binasında aranılan!.
İnanılacak gibi değil.. "Yeni Şafak"ın kapısını polisler tutacak.. Girene çıkana kimlik soracaklar.. Gerekçe olarak da, "Bir telefon ihbarı aldık.. Arananlar varmış gazete binasında" diyecekler.. Acaba telefon eden kişi, Etibank yöneticisi Şükrü Karahasanoğlu'nun Yeni Şafak'a geldiğini mi haber verdi polise? Ya da belki, gazetenin içinde "Örümcek Ağı" olduğu ihbar edildi.. Sahi kim bu ağları ören örümcekler? Bunlar, "Türkbank özelleştirmesi"nin örümcekleri de değil miydi? Peki bunları "Mavi Akım"ın ağları örülürken de görmedik mi? Şimdi "Doğalgaz çok pahalı" diye ağlaşıyoruz.. Bu örümcek ağlarında, Rus gazı acaba kaç dolara bağlandı? Acaba polise, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Uluğbay'ı intihara iten kişinin, "Yeni Şafak"ta mı olduğu ihbar edildi? Belki de bizim binada "Basın ve Haber Alma Özgürlüğü" saklanıyordu..
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |