T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Yolsuzluk toplumsal bir hastalıktır

28 Aralık 2001 günü MGK Toplantısı sonunda yapılan açıklamada yolsuzlukla mücadelenin kararlılıkla yapılması ilk kez yer almıştır. Ülkemizde yolsuzlukla mücadelenin miladı bence 11 Nisan 2000'dir. Bu tarihte benim Başkanlığımdaki Yolsuzlukla Mücadele Derneği Yönetimi Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu tarafından Genelkurmay Şeref Salonunda kabul edilmiş ve yolsuzlukla mücadeleye TSK'lerinin desteği kamuoyuna açıklanmıştı..

Yolsuzluk toplumsal bir hastalıktır. Tedavi edilmediği ve önleyici önlemler alınmadığında toplum ve devleti yok eder. Bir ülkede yolsuzlukla mücadele kaçınılmaz ve süreklidir. Çünkü yolsuzluk ekonomisi, *yoksulluk,* olarak acımasız bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. Yolsuzlukla mücadele de çözümü; Bilimsel temele dayalı bir suç ve ceza politikasında aramalıyız.

Siyasi sorumluluk yok sayılarak yolsuzlukla mücadele yapılamaz. Siyasi sorumluluğu üstlenecek cesur ve yürekli bir siyasi lidere acil ihtiyaç vardır. Yolsuzlukla Mücadelede siyasi sorumluluk yok sayılarak, göz ardı edilerek, sonuç beklemek hayaldir. Yolsuzlukla Mücadelede yapılması gerekenleri; idari, siyasi, mali, denetim, hukuk, adalet, gelir dağılımı gibi ana başlıklara ayırabiliriz.

Siyasi alanda yapılması gerekenler:

* Milletvekili dokunulmazlığının sınırlandırılması (Anayasa değişikliği),

* Siyasi Partiler yasasının değiştirilmesi (siyasete katılım sağlanmalı, partiler demokratik yapıya kavuşturulmalı),

* Siyasi Partilere yardım şeffaf ve adil olmalıdır. Siyasi Partilere Hazine'den yapılan yardımın yüzde yetmişbeşi partilerin belde, ilçe, il teşkilatlarına dağıtılmalıdır. Siyaset pahalı ve paralı olmaktan çıkarılmalıdır.

* Seçim yasası, tercih sistemine göre yeniden düzenlenmelidir. Halk, ilk ve son seçen olmalıdır. Genel Başkanların iki dudağı arasına sıkışan adaylık sona ermelidir.

* Siyasi etik kurulu yasalaştırılmalıdır. (AB ülkelerindeki gibi bakan istifalarını Türkiye'de de görebilmeliyiz.

* Milletvekilleri seçimlerden bir ay sonra mal varlıklarını yazılı olarak TBMM'ye ve kamuoyuna da açıklamalıdırlar. Bu usul her türlü makama seçilmişlere ve daire başkanı dahil tüm atanmışlara da uygulanmalıdır.

* TBMM soruşturma yetkisini bağımsız yargıya vermelidir. Siyasetçilerin birbirlerini TBMM'de soruşturmalar yoluyla yok etmelerine imkan verilmemelidir.

* Milletvekillerinin yapamayacağı işler açık ve seçik bir şekilde belirtilmelidir.

Koskotas dosyaları

Genel seçimlerin propaganda dönemlerinde, halkın önüne Koskotas dosyaları ile çıkıldığı zamanları, bir Devlet Bakanlığının yolsuzluklarla ilgili görevlendirildiği yılları da yaşadık. Sonuç; sıfır elde var sıfır oldu. Bugün yolsuzluk karnemiz Nijerya ile aynı seviyede ise büyük bir yanlışın içinde olmalıyız. Nedir bu yanlış? Gel beni soy diyen bir düzeni inatla ve ısrarla muhafaza ettik. Siyasetçi ve iktidar, mevcut sistemi sorgulayıp değiştirmeye talip olmadı. Polis, jandarma, yargı mensubunun yerine geçmeye çalıştı. Savcılara yasal yeni yetkiler verilmelidir. İhtisas mahkemeleri kurulmalıdır. Din adamından tarihçimize kadar kamunun bütün uzmanları yolsuzlukla mücadeleye katkıda bulunmalıdır.

Rüşvetçiye itiraf yasası

Bir ay süre geçerliliği olan rüşvetçi itiraf yasası çıkarılmalıdır. Hortumcu hortumladığı parayı Hazine'ye yatırmadıkça ceza evinden çıkamamalıdır. Off Shore gibi yeni bankacılık alanlarının yasal tarifleri yapılmalıdır. Yeni Teknoloji ve Bilgi Sistemleri ile soygun yapılmasının önüne geçilmelidir. Yasalardaki bu yeniliklere cevap vermeyen boşluklar süratle doldurulmalıdır .Bilgi ve Teknoloji hırsızlığına karşı yasal önlemler alınmalıdır. CMUK ile ilgili uygulamadan meydana gelen ihtiyaçlar gözden geçirilmelidir. Hırsızlar ellerini kollarını sallaya sallaya ortalıkta gezinmemelidir. Hortumcuya, soyguncuya kesinlikle af getirememelidir. Bu konuda affın teklif bile edilemeyeceği Anayasa konulmalıdır. Devlet İhale Yasası şeffaflaştırılmalıdır. Devlete malzeme alımında serbest rekabet imkanı yaratılmalıdır. Kamu hizmetinde verimlilik ilkesi çiğnenmemelidir.

Her iş, her şey, her türlü hareket sigortalanmalıdır

Her türlü para ve çek, kıymetli kağıt hareketi sigorta zorunluluğuna kavuşturulmalıdır. Bunu başarırsak tahsilat mafyası bir günde biter. 4422 Sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Yasası yeniden gözden geçirilmelidir. Devlet Denetleme Kurulu'nun yeri ve yapısı ile görev alanları daha açık ve seçik yazılmalıdır. Devlet Denetlemenin raporuna nasıl bir işlem yapılacağı da açıkça belirtilmelidir. Denetim Sistemleri özerk ve özel hale getirilmeli ve Özel Denetim şirketlerinin denetimine de yer verilmelidir. Müfettişlere veya teftiş Kurullarına resen inceleme ve araştırma yetkisinin verilebilmesi araştırılmalıdır. YDK, Başbakanlık Teftiş Kurulu, Bakanlık Teftiş Kurulları, Genel Müdürlük Teftiş Kurulları bir çatı altında toplanmalıdır. Sayıştay ve TBMM Kit Komisyonu Denetimi işlerlik kazanmalıdır. Savunma Harcamalarının da TBMM Kit Komisyonu denetimine alınması araştırılmalıdır. Bu denetim de TBMM Savunma Komisyonu Başkan ve üyeleri de görev almalıdır. Oluşacak müşterek komisyon yetkili kılınmalıdır. Kamu Harcamaları şeffaf ve adil bir sistemde yapılmalıdır.

Devlet sırı nedir?

Devlet Sırının ve gizliliğin tarifi yeniden yapılmalıdır. Milletvekiline verilmeyip İMF Yetkilisine verilen bir bilgi sır olmaktan çıkarılmalıdır. Kişilerin serbestçe bilgi sahibi olabilmeleri sağlanmalıdır. AB. kriterlerine geçiş yasalarla sağlanmalıdır. Nüfuz Ticareti yasaklanmalıdır. ''Hamili kartı getiren yakinimdir.'' Devri kapanmalıdır. Adalar cennetindeki ve İsviçre bankalarındaki Türk vatandaşlarına ait hesaplar yakından takip edilmelidir.

Uygulamada çifte standart olmamalıdır: Örneğin: Naylon faturayı piyasaya süren ve kırmızı bülten ile aranan kişinin Türkiye'ye getirilmeyişi gibi. Masak (Mali Suçlar Araştırma Kurulu) yeni bir statüye kavuşturulmalıdır. Memurin Muhakemat Yasası yeniden gözden geçirilmelidir. ''Devletin malı deniz yemeyen domuz'' gibi yanlış deyişlerin Türk Dil Kurumu'nca ayıklanıp, kamuoyunun aydınlatılması sağlanmalıdır. Acil ve Adil bir Vergi reformu yapılmalıdır.

Eğitim-eğitim-eğitim

Her kişi her zaman her seviyede eğitilmelidir. Eğitim beşikten mezara kadar sürdürülmelidir. Sivil toplum örgütleri geliştirilmelidir. Adalet; bağımsız; hızlı ve sağlam olmalıdır. Polis, Jandarma eğitilmelidir.

İstihbarat Organizasyonu yapılmalıdır. Yolsuzlukla Mücadele eden kişilere maddi ve manevi ödül verilmelidir. Unutulmamalıdır ki yok olan kaynaklar aynı zamanda müşterek olanlardır.

SİYASETİN ÇİRKİN YÜZÜ!

Manisa'nın ALAŞEHİR İlçe Belediye'sinde(MHP) ki bir kısım işler ile ilgili olarak, ALAŞEHİR de ikamet eden Ayakkabı Tamircisi Mustafa SOYGÜR'E bazı iddia ve belgeler ulaşır. Neden ona? Çünkü o,cesaretli,gözü kara ve geçmişte Belediyede çalışmıştır. Ayrıca Yerel bir gazetede de Köşe Yazarıdır. Bu özellikleri için tercih edilir.

M. SOYGÜR eline geçen belgeleri ciddiye alır. ANKARA'NIN yolunu tutar. İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü'ne imzalı bir dilekçe ekinde elindeki belgeleri ekleyerek oluşturduğu dosyayı teslim eder. Bakanlık dosyayı inceler,belgeleri ve iddiaları değerlendirir.Ramazan Bayramı arefesinde üç Bakanlık Müfettişini iddiaları yerinde incelemek üzere ALAŞEHİR'E gönderir. Belediye BAŞKANI Kadir DAŞ bu durumdan rahatsız olur. Muhbir M.SOYGÜR'Ü sıkıştırır. Muhbir,İlçe Cumhuriyet Savcılığına can, mal güvenliği ve eşinin çalıştığı işyeri olan ilçe Posta İşletmelerinden sürülmemesi için müracatta bulunur. Ramazan Bayramı biter bitmez korkulan olur ve M.SOYGÜR'ÜN eşi iki aylığına SELENDİ İlçesine kışın ortasında görevlendirilir. Bu birinci göz dağıdır. İki çocuklu anne YOLSUZLUKLA MÜCADELE ettiğine inandığı eşinin yüzünden başına gelenlerden şoka girer. Durum Ulaştırma Bakanı Makamına Özel Kalem Müdürü kanalıyla iletilir. Umarım BAKAN duruma el koyar ve çirkinliği ortadan kaldırır. Siyasete güvenin dibe vurduğu bir ortamda bu gibi uygulamaların yapana, yaptırana, faydası olmadığı aşikardır. Sonra her yerde güçleri bir kadına yetti derler. Hastanede.Postahanede çalışan işçi,memur ile uğraşanın başarılı olduğu görülmemiştir. İlçe Halkı Belediye Başkanlarından su, semt pazarı, asfalt, otopark gibi hizmetler bekler. Eğer varsa bir suçu Mustafa SOYGÜR muhatap alınmalı ve adli yolla onunla mücadele edilmelidir. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste.

SORUYORUM!

  • Naylon Fatura Yolsuzluğu iddiası ile aranan ve hakkında KIRMIZI BÜLTEN çıkarılan, şu anda LONDRA'DA yaşayan Orhan ASLITÜRK neden bir türlü TÜRKİYE'YE getirilemiyor? Türkiye'ye geldiğinde konuşmasından korkan bazı hatırlı siyasi ve iş adamları mı var?

  • Fon'daki özel ve kamu bankalarının bugüne kadar verdiği kredilerden geri dönmeyenlerin toplam tutarı ne kadardır, kimlere verilmiştir? BDDK bunu açıklayarak kamu oyunu aydınlatmalıdır.

  • Maliye Bakanlığına bağlı (MASAK) Mali Suçlar Araştırma Kurulu'nun İçişleri Bakanlığına bağlanması ile ilgili Eski İçişleri Bakanı Sadettin TANTAN'IN yaptığı talep ne aşamadadır?İç İşleri Bakanı tarafından kamuoyu bilgilendirilmelidir.


  • 7 Ocak 2002
    Pazartesi
     
    TEVFİK DİKER


    Künye
    Temsilcilikler
    ReklamTarifesi
    AboneFormu
    MesajFormu

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
    Bilişim
    | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED