T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Demirel'in hakkını yememek lazım

Bu sütunun yazarı 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i bazı tavırlarından dolayı sık sık eleştirmiş ama gerektiğinde de sonuna kadar savunmuştur.

Bu kez yine Süleyman Demirel'e yapılan bir haksızlık üzerine yazı yazmak istiyorum. Çünkü ekonomimizin şu "hay huyu" içersinde, devletin yapması gereken bazı "asli" işler "tu kaka" ilan edilmeye başlandı. Bu arada da "hükümete yağ çekmek için" eski yönetimlere de "saldırıda" bulunuluyor. Bunun en belirgin örneği kapatılan havalimanları sırasında ortaya çıktı.

Türkiye'yi IMF'ye teslim edenler, "IMF talimatı" nedeniyle, olaylara "kâr ve zarar" çerçevesinden bakmaktalar ve "bu yatırım rasyonel değil bunu kapatalım" sözlerini sık sık kullanmaktadırlar. Çünkü "ağababaları" öyle buyurmakta ve "devlete yük oluyor" diye halka hizmet götürülmesi gereken tesislerin kapısına birer birer kilit vurulmaktadır.

1970'li yılların sonundaydık. İktidarda Ecevit'in CHP'si var. Süleyman Demirel o zaman muhalefette bulunan Adalet Partisi'nin Genel Başkanı idi. Ülke yine "yokluklar, kıtlıklar"dönemindeydi. Benzin mazot "karne" ile veriliyor, yağ kuyrukları, sigara kuyrukları eksik olmuyordu.

Ara seçimler yapılacaktı ve biz gazeteciler Süleyman Demirel'le birlikte Trakya'ya gidiyorduk. Seçim otobüsünde, hemen onun arkasındaki koltukta oturuyordum. Çorlu'ya doğru giderken Süleyman Demirel bomboş olan yolları gösterdi ve "Türkiye'de hayatı durdurdular. Türkiye'yi yokluğa mahkum ettiler. Şu yollara bakın bir tek kamyon, bir tek otobüs görülmüyor" demişti. Gerçekten de o zamanki Ecevit iktidarında da ekonomi küçülmüş, halkımız fakirleşmişti.

Ara seçimi "5- 0" Adalet Partisi kazanmış ve Ecevit, o zaman bugünkünden "daha anlayışlı" olduğu için "Halkım beni istemiyor" diyerek istifa etmişti.

Şimdi Türkiye'deki bazı havalimanları "çok zarar ediyor" gerekçesi ile kapatılırken hep aklıma Demirel'in Çorlu'da söylediği sözler gelir. Yollar canlı değilse, havalimanları canlı olabilir mi? Siz ekonomiyi batırır, ülke ekonomisini yüzde 8 küçültürseniz, bir zamanlar iyi işleyen havalimanları tabiî ki "işlemez" hale gelir. Halkta para bırakmazsanız, halkın cebinden uçağa binecek parasını alırsanız, elbette havalimanları boş kalır ve "rasyonel yatırım değil" suçlamasıyla karşı karşıya kalır.

Geçenlerde gazetelerimizden birinde "9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in adını taşıyan Isparta Havalimanı 1.3 trilyon lira zarar etmesine rağmen adının hatırına kapatılmaktan kurtuldu" başlıklı bir haber vardı. Demirel bu habere bir açıklama göndermiş. Gerçekten ders almamız gereken güzel şeyler söylüyor.

Şöyle diyor: "Türkiye'de devirler değiştikçe, medeni eserlere karşı tavır takınılır. Bu tavır genelde, ülke kaynaklarının heba edildiği, yanlış işler yapıldığı şeklinde, geçmiş yönetimleri töhmet altında tutmak için yapılır.

Bu eleştiriler tümüyle haksız değildir. Yalnız hangisinin haklı, hangisinin haksız olduğunu ayırt etmek lazımdır."

Süleyman Demirel Isparta Havalimanı'nın "direkt ve endirekt faydalarının" hesaplanarak yapıldığını vurguluyor ve "Nüfusu 100 bini aşan şehirlerin bir hava meydanını besleyecek trafiğe sahip olması varsayılmalıdır" diyor.

Isparta'nın 150 bin nüfusu, çevresinde de 100 bin nüfusa sahip şehir ve kasaba bulunduğunu belirten Süleyman Demirel, şu vurgulamayı yapıyor:

"Türkiye'de 250 bin kişi bir havalimanını dolduracak kadar trafik meydana getirmiyorsa, yanlışı havalimanında değil, "iktisadi hareketsizlikte" aramak lazımdır."

Demirel, sonuna kadar haklı değil mi? "Hüner ve marifet; uygarlığın ve kalkınmanın en önemli işaret ve aracı olan tesisleri işletmektir, kapatmak değil!..." sözleri yanlış sözler mi?

Demirel, Ecevit yönetimine bir de gönderme yapıyor, "Türkiye, kalkınmış ülke olmak istiyor. Kalkınmış ülkelerdeki her şey ülkemde de olmalı. Kalkınmışlığa karşı çıkarak nasıl hedefe varacağız?"

Türkiye bir "sosyal devlettir". Halka hizmet verirken zarar eden bütün işletmeleri kapatırsak "sosyal devlet" kavramı nerede kalır. O zaman, Ecevit'in 1970 yıllarında Yugoslavya'daki "Öz Yönetim" örneğinden yola çıkarak Mesudiye'de kurdurduğu "Köykent Projesi" kârlı bir proje mi? Kârlı değilse ve zarar ediyorsa ki, doğal olarak zarar ediyor, onu da kapatmak gerekiyor mu?

Ekonomiyi, peşinden kalkınmanın işareti olan tesisleri batırmak, hiçbir iktidara yar olmamıştır ve bu iktidara da olmayacaktır.


5 Şubat 2002
Salı
 
CAN AKSIN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED