|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Ömer Erdem'in "Yarım Ağaçlar" adlı son şiir kitabı Kitabevi'nden çıktı.
Daha önce Dünyaya Sarkıtılan İpler, Mesafesi Kadar İnleyen Rüzgar ve Yitirişler adlı üç şiir kitabı yayınlanan Ömer Erdem'in son kitabı "Yarım Ağaçlar" Kitabevi'nden çıktı. Yirmibeş şiirin yer aldığı kitap, mesleği gereği oldukça dolaşan şairin (TRT'de kameraman olarak çalışıyor) bütün bu dolaşmalarla geniş bir coğrafyadan edindiklerinden izler taşıyor: "kars kars / uzun çayırların yeşermiş damların var / paytak kazların peşinde / delik deşik çocukların" (Kars) "Üsküdar asyadır çine kadar / her kış / bıraksa da köpük saçlı kızlarını / kıyıya / öfkeli bir yağmurla iner rüzğâr" (Üsküdar) Eşyanın, tabiatın ve halin künhüne varmaya çalışan, yaşanılan şehrin, sokağın, bahçenin, mekanın farkında olan Ömer Erdem'in şiirinde söyleyişlere sesler, uğultular, resimler ve müzik de eşlik ediyor. "Çakıl çiçeği" şiirinde "unutma! / suskunluksun sen / en fazla kelimeyle konuşan" diyen şair şiirlerinde sözü tasarrufla ve ustalıkla kullanıyor. Yaşadığı çağa ve ülkeye karşı kendini sorumlu hisseden, derdiyle dertlenen, umud eden, bekleyen ve üzülen Erdem'in şaşkınlıkları da var elbet: "ve insan / en ince iğnenin en dar deliğinden geçince / bu sesleri mi duyar", "vay ki bize hepten vay / efsanemize ne dokundu...." BİR MENEKŞE GAZELİ
sizi görünce...
dalından düşmüş bir yemiş gibi o an
bir menekşe gazeli karşısında
|
|
|
|
|
|
|