|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Güneri Civaoğlu
Erdoğan'ın seçimlere girmesi önlenirse AKP'nin önü kesilir mi? O hesabı yapanlar fena halde aldanırlar. Çünkü, AKP'yi ve Erdoğan'ı kamuoyu yoklamalarında -açık farkla- birinci sıraya çıkartan, son yılların beceriksiz hükümetleridir. Umut bozgunu varoşlar, öfkeyle, denenmemiş AKP'ye yönelmiştir. Ancak... Onların gözünde "hapis yatan, milletvekili seçilemeyeceği iddia edilen, hakkında yolsuzluk davaları açılan, devletle kavgalı görüntüler ve önü kesilmek istendiği izlenimleri veren" Erdoğan, belki "halk kahramanı" olarak alkışlanmakta ama "seçimi kazansa bile onu başbakan yapmazlar" kuşkusunu da vermekte. Erdoğan'ın siyaseten budanırsa, yerini almasına kesin gözüyle bakılan Abdullah Gül ise ılımlı üslubu, uzlaşmacı karizmasıyla AKP oylarını koruyabilir, hatta yukarı çekebilir. Duyarlı kesimlere daha az kuşku verici olabilir. Bir başka yanılgı daha... "Yeni Oluşum'un", sınırların ötesinden -hadi adını da koyalım- ABD'den rüzgâr aldığı kaygıları var. Böylece, AKP'nin yolunun kesilmesi, ABD'nin isteğiymiş(!)... Erdoğan'ın görüşlerini hiç paylaşmadım... Fakat hukuk zorlamalarıyla önünün kesilmek istenmesi yanlıştır. Hukuk hepimize lazım. Erdoğan'ın mahkûm olduğu TCK 312'deki fiil, bu maddede yapılan değişiklikle artık suç olmaktan çıktı. Yasa değişikliği ile suçun aslı ortadan kalktığına göre ona bağlanmış "seçilme yasağı" da kalkmış sayılmalıdır. Bu nedenle Adli Sicil, kendi yasası gereği, Erdoğan'ın mahkûmiyet kaydını silmeliydi. Erdoğan başvurur ve silmezse, Danıştay kararı ile silmek zorunda kalabilir. Ayrıca, Erdoğan, Diyarbakır DGM'sinden suçsuzluk kararı alabilir. Yargıtay'ın benzer durum için verdiği "bozma" kararı da bu kapıyı göstermekte. Erdoğan ile uğraşmak yerine, AKP'nin seçeneğini oluşturacak büyük ve güven verici kucaklaşmaya direnmek neden?
Ertuğul Özkök
Erdoğan, hocası Erbakan'dan farklı mıdır? AKP'nin, eski RP ve bugünkü SP'den farkı nedir? TÜSES'in anketi şunu ortaya koyuyor: Eski RP'ye oy veren kesimin radikal kanadı, SP'de kalmış. Daha liberal olan kesimi ise AKP'ye geçmiş. En önemli fark burada. Dün AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı arayıp, bunu sordum. "Doğrudur" dedi. Bana yaptırdıkları bir anketin sonuçlarını verdi. RP dışından AKP'ye gelen yeni oyların dağılımı şöyleymiş: En fazla oy MHP'den geliyormuş. Onu ANAP ve DYP izliyormuş. Dördüncü sırada ise DSP varmış. Bu sonuç bana çok önemli geldi. ... Muhafazakar kesimde ilk defa geniş tabanlı bir parti, "radikal çekirdeğin" esiri olmadan iktidara gelme şansını yakalamış durumda. Yani bu hareket iktidara geldiği takdirde, "İslamcı radikal çekirdeğe", "Milli Görüş'e" diyet borcu ödeme gereği duymayacak. ... AKP'ye oy verecek insanların hem beklentisi, hem de sosyolojik özelliği, Anayasa'nın çizdiği "meşruiyet sınırları" içinde kalmaktadır. ... Gerçeği açık açık görelim. Bugün Türkiye'de birçok insanın kafasında, "AKP'nin iktidara gelmesi ihtimali" bir rejim kaygısı olarak yaşıyor. Ben bu görüşe katılmıyorum. Yukarda yaptığım sosyolojik tahlil nedeniyle katılmıyorum. Şimdi bir an için kafanızda şunu canlandırın: AKP, sizin açınızdan bir endişe kaynağı değil, öteki partiler gibi meşru bir partidir. Seçime bu duygu, bu sakin psikoloji ile gittiğimizi düşünün. Göreceksiniz, Türkiye çok rahatlayacaktır.
Hasan Cemal
Peki ama piyasalar niçin erken seçim deyince çalkalanmadı? Siyasal belirsizlik ortadan kalktığı için mi? Seçim araştırmalarında Erdoğan'ın AKP'si birinci parti gözüktüğü için mi piyasalar bir ölçüde rahatladı?
|
|
|
|
|
|
|