T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

G Ü N D E M

Kriz, Laleli'deki bavul ticaretini de vurdu

Laleli Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Ayhan Karahan, Türkiye'nin yaşadığı krize, bavul ticaretindeki yüzde 90'lık gerilemenin yol açtığını söyledi.

Laleli denince akla bavul ticareti geliyor. Bavul ticaretinin ekonomimizdeki payı nedir?
1980'de Türkiye toplamda 2.5 milyar dolar ihracat yapan bir ülke idi. Bavul ticareti ile Türkiye'nin yaşam standardı değişti. 1990'lı yıllardan sonra Türkiye'nin sadece tekstil sektörüne yapmış olduğu yatırım 150 milyar dolardır. Üretilen ürünlerin büyük bir bölümü bavul ticareti ile 50 ülkeye ihraç edilmiştir. Bavul ticareti Türkiye'nin can damarı olmuştur.

Bavul ticareti KOBİ dediğiniz üreticileri hangi noktadan nerelere getirdi?
Dünün Laleli'sinde 10 metrekare, 20 metrekare mağazasında malını satan bir firma, gelişme trendine ayak uydurarak, bugün 10-15 bin metrekarenin üzerinde kapalı alında üretim yaparak dünyaya ihraç eder hale geldiler. Geldiğimiz nokta da şu gün sektörümüzden yetişen, bavul ticareti ile gelişen firmalarımız Türkiye'de hatırı sayılır bir sayıya ulaştılar.

Türk firmaları marka olmayı başardı mı?
Türkiye'nin gerçekleştirdiği ihracatta tekstil sektörü % 40'lık bir paya sahip olmasına rağmen henüz dünyaya sunabildiğimiz bir markamız yok.

Rusya'daki kriz bavul ticaretini azalttı mı?
Hayır, bizim de hatalarım var. 1997'ye geçerken yüzde 35'lik bir kayıp oldu. Pazarın talebini karşılayamadığımız, müşteri beklentilerine cevap veremediğimiz ve rekabet şartlarına ayak uyduramadığımız için bir daralma oldu.

Pazar payı korunabiliyor mu?
Diğer ülkelerle rekabette bütün dezevantajlar Türk firmalarında. Petrol maliyeti en yüksek bizde. GSMH 2 bin dolarken petrolü biz GSMH'si 30-40 bin dolar olan ülkelerden daha pahalıya kullanıyoruz.

Sektörün reel kaybı 100 milyar doları buldu

1998 yılını başlangıç alırsanız, son 5 yıl içerisinde bizim kümülatif kaybımız 26 milyar dolardır. Bunun reel karşılığı 100 milyar dolardır. Türkiye son 5 yıl içerisinde 100 milyar dolar kaybettiği için bu krizi yaşıyor. Türkiye, kaybedilen bu 100 milyar dolar yerine borçlanma yoluna gitmiştir. 5 yılda ödediğimiz faiz 157 milyar dolardır. Bu rakamlar şu anda Türkiye'de denizin bittiğinin işaretidir. Dünyanın hiçbir ülkesi üretimini artırmadan, ihracatını geliştirmeden sadece borçlanma ile gelişmemiştir. Borçlanmayı tercih eden bütün ülkelerin akibeti gözler önündedir. Kriz ve sosyal patlamalar yaşamaktadır. Türkiye üretmeden, ihraç etmeden, devleti küçültmeden borçlanmaya devam ederse bu gidişin sonu da hüsran olur.

Bizi 98'deki Rusya krizi etkiledi

Laleli piyasasında kriz ne zaman başladı?
Ne zaman ki 1998'in ikinci yarısından sonra Rusya'da patlayan kriz sonrasında bizim ticaretimiz ciddi anlamda, yüzde 80-90'a varan oranda azaldı, Türkiye çok ciddi bir krize doğru gitti. Bizim satışlarımızdaki düşüş nedeniyle Türkiye'deki üretim önemli oranda daraldı ve o pazara hitap eden fabrikalarımızın yüzlercesi kapanmaya başladı.

Türkiye'nin 2000 Kasım ayından itirbaren girmiş olduğu ve şiddetini 2001 Şubat'ında yaşadığı kriz, tamamen bizim pazardaki daralmadan kaynaklanıyor. Bizim pazarımızın daralması aslında 1996 yılından itibaren sinyallerini vermeye başlamıştır. Ne zaman ki bavul ticareti azalmaya başladı, Türkiye de küçülmeye başladı. Türkiye'nin küçülme rakamlarına bakarsanız bavul ticaretiyle aynı oranlarda olduğunu görürsünüz. 1996'da 8 milyar 842 milyon dolar olan ihracatımız, 1997'de 5 milyar 849 milyon dolara, 1998'de 3 milyar 689 milyon dolara, 1999'da 2 milyar 255 milyon dolara geriledi. 2000 yılında ise 2 milyar 944 milyon dolarla biraz yükselmeye başladı. 2001 yılında ise 3 milyar 40 milyon dolar oldu.



21 Temmuz 2002
Pazar
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED