|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Laleli denince akla bavul ticareti geliyor. Bavul ticaretinin ekonomimizdeki payı nedir?
Bavul ticareti KOBİ dediğiniz üreticileri hangi noktadan nerelere getirdi?
Türk firmaları marka olmayı başardı mı?
Rusya'daki kriz bavul ticaretini azalttı mı?
Pazar payı korunabiliyor mu?
Sektörün reel kaybı 100 milyar doları buldu 1998 yılını başlangıç alırsanız, son 5 yıl içerisinde bizim kümülatif kaybımız 26 milyar dolardır. Bunun reel karşılığı 100 milyar dolardır. Türkiye son 5 yıl içerisinde 100 milyar dolar kaybettiği için bu krizi yaşıyor. Türkiye, kaybedilen bu 100 milyar dolar yerine borçlanma yoluna gitmiştir. 5 yılda ödediğimiz faiz 157 milyar dolardır. Bu rakamlar şu anda Türkiye'de denizin bittiğinin işaretidir. Dünyanın hiçbir ülkesi üretimini artırmadan, ihracatını geliştirmeden sadece borçlanma ile gelişmemiştir. Borçlanmayı tercih eden bütün ülkelerin akibeti gözler önündedir. Kriz ve sosyal patlamalar yaşamaktadır. Türkiye üretmeden, ihraç etmeden, devleti küçültmeden borçlanmaya devam ederse bu gidişin sonu da hüsran olur. Bizi 98'deki Rusya krizi etkiledi
Laleli piyasasında kriz ne zaman başladı?
Türkiye'nin 2000 Kasım ayından itirbaren girmiş olduğu ve şiddetini 2001 Şubat'ında yaşadığı kriz, tamamen bizim pazardaki daralmadan kaynaklanıyor. Bizim pazarımızın daralması aslında 1996 yılından itibaren sinyallerini vermeye başlamıştır. Ne zaman ki bavul ticareti azalmaya başladı, Türkiye de küçülmeye başladı. Türkiye'nin küçülme rakamlarına bakarsanız bavul ticaretiyle aynı oranlarda olduğunu görürsünüz. 1996'da 8 milyar 842 milyon dolar olan ihracatımız, 1997'de 5 milyar 849 milyon dolara, 1998'de 3 milyar 689 milyon dolara, 1999'da 2 milyar 255 milyon dolara geriledi. 2000 yılında ise 2 milyar 944 milyon dolarla biraz yükselmeye başladı. 2001 yılında ise 3 milyar 40 milyon dolar oldu.
|
|
|
|
|
|
|