T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Neşesi de ölüm, öfkesi de...

Şu sıralar kapımı çalıp "Irak'a saldırı ne zaman?" diye soranları şaşırtıyorum. Sebep şu: Bütün göstergeler ABD için en uygun zamanın yeni yılın hemen öncesi veya sonrası olduğuna işaret ettiği halde, içimden bir his, "Çok daha yakın olabilir" diye beni uyarıyor...

İçimdeki hissi harekete geçiren bir sebep var: Amerikan ekonomisi çok kötü durumda... Cumhuriyetçi Parti, hem Başkan George W. Bush'un hem de yardımcısı Dick Cheney'in adlarının bulaştığı mâlî skandallar yüzünden sarsıntı geçiriyor... Yönetime halkın desteği devam etse bile, insanların çarşı-pazar alışkanlıklarına ters davranış biçimi o güveni yansıtmıyor...

Benim içimden geçenler müthiş bir karikatür olarak karşıma çıktı: Elinde tuttuğu Amerikan gazetesindeki ekonomik durumun acınası haline ve siyasi skandallara dair manşetlere bakan Saddam Hüseyin, "Savaş çok yakınlaştı gibi" diyor... Eminim, Saddam da, hesaplarını ABD'deki gelişmeleri göz önünde tutarak yapıyordur. Yabancı basında çıkan, "Saddam BM denetçilerini ağustosta ülkesine dâvet edecek" haberi bunun bir göstergesi...

Bir Amerikan internet sitesi, okurlarını, "Ekonomik çöküş kapıda, tedbirlerinizi alın" diye uyardı. Daha Dolar Euro tarafından sollanmamışken yapılan önemli uyarıyı beraberce okuyalım: "Dolar yere çakılacak ve ABD'den hızlı sermaye kaçışı dünyanın her tarafında etkilerini hissettirecek. Özel emeklilik fonları berbat olacak. Sosyal sigorta ve emekli sandığı sistemleri zaten darbe yemişlerdi. Sıra evlerinizde. Bundan önceki ekonomik uyarımızı 9 Eylül 2001 tarihinde yapmıştık; fotoğraf bugün daha da kötü."

Önceki uyarının tarihine dikkat ettiniz mi? Şimdilerde "Herşeyinizi kaybedebilirsiniz" öngörüsünde bulunan site, buna benzer bir uyarıyı ikiz kuleler ve Pentagon'a dönük terör eylemlerinden sadece iki gün önce yapmış... O günden beri 'terörle mücadele savaşı' sebebiyle ekonomide kötü gidişle ilgilenilemedi ABD'de; ancak şimdi durum daha da berbat ve... Umarım terör azmaz, Bush Irak'a saldırı tarihini erkene almaz...

Olaya komik tarafından yaklaşanlar konuyu ne kadar sulandırırlarsa sulandırsınlar gerçek değişmiyor: Enron, ABD'nin yedinci büyük şirketiydi. Dünyanın her tarafında (bu arada Türkiye'de de) enerji projeleriyle ilgiliydi. Batışıyla sadece yüzbinlerce çalışanı işsiz kalmadı, Enron'a güvenen yatırımcılar da muazzam zarara uğradılar. New York Borsası, Cuma akşamı, "11 Eylül'den buyana" deseler de inanmayın, yıllardır görülmemiş bir düşüşle kapandı...

Yoktur, ama ben yine de görevimi yapayım: İçinizde Amerikan ekonomisine güvenerek Wall Street'e yatırım yapmış, New York borsasında oynayan, Amerikan şirketlerinin hisselerini elinde tutan, büyüyüp hayata atıldıklarında başlangıç sermayesi olur diye torunlarına Amerikan şirketi hissesi alan varsa oturup düşünmesini tavsiye ederim. Enron'la veya WorldCom'la yaşanan bu iki şirkete 'özel' değil çünkü...

Enron skandalı patladığında, herkes, "Ne kadar da ayıp etmişler" demişti. Ardından WorldCom, Xerox, Tyco, Qwest, Adelphia geldi. Adamların yaptığı, bilançolarla oynayarak zarar etmekte olduklarını gizlemek, suyu çekilmiş şirketlerini kâr eder göstermekti. Bilenler biliyor: Amerikan borsa sistemi (yoksa Türkiye'deki de mi öyle?) bilançoları muhasebe oyunlarıyla makyajlamaya zorluyor şirketleri. Bir yere kadar idare edebiliyor, 'Lâle Devri' yaşıyor ve yaşatabiliyorsunuz... Ancak, üstteki köpük alındığında altta bir şey olmadığı ortaya çıkıveriyor. Enron'da ve diğerlerinde olan bu...

Şirketlerin bilanço oyunlarından medyada fazlaca söz edilmemesinin ve borsada oynayanlarla ciddi yatırımcıların zarara uğratılmalarının sebebi, Amerikan medyasının Wall Street ile içiçe yapısı... General Electric'ten söz edilemez, çünkü o NBC kanalının sahibidir... ABC'nin arkasında Disney, CBS'in arkasında ise Viacom bulunur. CNN'nin ve TIME dergisinin sahibi AOL/Time Warner'dir. New York Times ve Washington Post'u çıkartan şirketler de piyasanın içindeler.

Kolları dünyanın her ülkesine uzanan bir şirket Johnson & Johnson... Pepsi Cola... Bilgisayar alanının en güçlüsü Microsoft... Bilgisayar ve internet altyapısının vazgeçilmezi SunSystems... Bunların herbiri, haklarında söylentiler çıktığı için yatırımcıların kaçtığı ve bu yüzden hisse değerleri akıl almaz düşüşler yaşanan şirketler... Bazıları, "Şeâmet tellâlı" sıfatını göğüslemeyi de göze alarak, "1929 ekonomik bunalımından daha büyük bir altüst oluş kapıda" demeye bile başladılar. New York borsası çökerse, bunun etkileri, sadece ABD'yi sarsmaz, dalga dalga her yeri vurur...

İşlerin ters gitmesinde sermayenin açgözlülüğünün, muhasebe oyunlarının, bilanço şişirmenin payı büyük elbette; ancak ülke ekonomisinin Clinton'dan sonra kötü yönetilmesinin, ABD'nin 'savaşkan' bir tavra bürünmesinin hiç mi günahı yok? ABD şirketlerine karşı gizli-açık boykotlar, İslâm Dünyası'na ait paraların ABD'den kaçması, Amerikalı yatırımcının önünü görememesi de dikkate alınması gereken gelişmeler...

"Oh olsun" diyenleriniz çıkabilir, ama ben aynı kanaatte değilim. ABD gibi devlerin azması da öfkesi de bizi olumsuz etkiliyor çünkü... Sırf "Fakirleşiyorsun, ama güçlü bir devletin var" hissini halkına vermek için Irak'a saldırsa iyi mi olur?


21 Temmuz 2002
Pazar
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED