|
|
|
|
Kendisini Gençlerbirliği'nden beri tanırım. Tanırım derken de yakınlığım olmadığını da özellikle belirtirim. Onu antrenman ve maçlardaki davranışları ile bilirim. Bu futbolcu hakkındaki ilk bilgim, bir antrenmandaki tavrıyla ilgili.. Gençlerbirliği'nde oynadığı dönemlerde takıma yeni gelen Phiri ile sıkı fıkı olmuştu. Hatta, Phiri'ye, bir meziyetmiş gibi, küfür bile öğretmiş. Zavallı Phiri Türkçe küfür etmeyi bir meziyet saymış olacak ki, bir antrenmanda Ali Eren'den öğrendiklerini kendisine sıralamaz mı? Bu haşarı futbolcu eline geçirdiği balta sapı ile bu Phiri'yi sahada dört döndürmüş. Bunları ben gözlerimle görmedim. Başkan İlhan Cavcav ile sohbetimde öğrendim. Gençlerbirliği'ni takip eden Spor Yazarı meslektaşlarım da, konuyu aynen böyle tarif ettiler.. Sonrasında, hem Phiri, hem de Ali Eren Gençlerbirliği'nden uzaklaştırıldı. Daha sonra Ali Eren Beşiktaş'a, Phiri ise Samsunspor'a transfer oldu. Bu futbolcu hakkındaki düşüncelerimin pekişmesindeki ikinci olay da şu şekilde ortaya çıktı. Ali Eren, Ankaralı olduğu için, fırsat buldukça, Başkent'e gelip, hasret giderir. Geçen sezon Karum'daki davranışlarındaki yanlışlıklar da bana intikal etti. Efendim, Ali Eren malum yürüyüşü ile, gömleğinin düğmeleri göbeğinin üzerine kadar açık bir şekilde Karum'a girer. Bir de eline sıkıştırdığı sigarası ile etrafına gülücükler dağıtır. Oysa, Ali Eren artık, büyük kulüpte oynuyor, kamuoyuna karşı davranışlarına dikkat etmesi gerekirdi. Ama, nafile... Bunları ne için yazdığıma gelince... Geçenlerde yurt dışında oynanan maçta, Ali Eren'in hakeme ve seyircilere karşı tutumu üzerine yeniden yazıyorum. İyi futbolcu olabilir. Beşiktaş'ın Ona çok ihtiyacı bulunabilir. Ancak... Kamuoyuna mal olmuş bir futbolcunun da topluma karşı bir takım sorumluluğunun bulunduğunu bilmeli. Bilmezse, bir takım kişiler ona sık sık hatırlatmalı. Bu konuda da en büyük görev, Sinan Engin'e düşüyor. Eğer maçta bulunma imkanını bulamadı ise, son maçtaki kaseti alsın ve izlesin. Ali Eren'in davranış bozukluğunun yeniden hortladığını görecek. Sezon başındaki bu davranış bozukluğunu yeniden sergileyen futbolcudan Beşiktaş'a hayır gelmeyeceğini, en az benim kadar Beşiktaş yönetimi ve Sinan Engin gayet iyi bilir. Bilir de, 100'ncü yılda Şampiyon olmamız gerekir diye yola çıkanlar, işin başında, bu tip yanlışlıkları da yapmaya hakkı bulunmaz. Ben Ali Eren'i kötü futbolcu diye "lanse" etmiyorum. Sadece ve sadece sporcu gibi davranmadığının üzerinde duruyorum. Gerisi, Beşiktaş ve Ali Eren hayranlarını ilgilendirir.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |