Daum'un Fenerbahçe'ye futbol kişiliği kazandıracağına inananlardan olduğumu öncelikle belirtmek istiyorum. Ancak bu düşüncem onu eleştirmeyeceğim anlamında değil. Almanya'da 5 maçtan 4'ünü kazanan, birinde de berabere kalan sarı lacivertli ekibin hiçbir rakibi, gücünü anlaması açısından yeterli değildi.

Kocaelispor karşısında izlediğim Fenerbahçe'de de umut veren bir pırıltı gördüğümü ne yazık ki söyleyemem. Maçın 3'te 1'lik ilk bölümünde ne organize bir atak, ne bireysel bir patlama, ne de rakip kaleye giden bir şut vardı. Alman futbolunun kondisyona dayalı temel üstünlüğünü de farkedemedik. O zaman kendi kendimize sorduk, nerede Daum farkı..

Geçen sezon Fenerbahçe üst üste 3 ayağa pas yapamıyordu. Şimdi 5 pas yapıyor. Ancak bunların tamamı ya yan pas, ya da geri pas. durum böyle olunca rakip zaman kazanıp pozisyon alıyor. Savunmadan çıkan uzun topların hemen hemen tamamı da rakibe gidiyor. Devrenin son 15 dakikasında biraz hareketlendiler. kazanılan 2 frikik, 2 köşe atışı da sonucu etkileyecek vuruşu getirmedi.

İkinci yarının başında karanlığa düştük. Işıklar 10 dakika kesildi. Bu ayıpların artık yaşanmaması gerekiyor.

Fenerbahçe'de taşların hala yerine oturmamış olduğunu görmek üzücü. Oyunun son bölümlerinde gösterilen gayret bir çaresizliğin ürünü. Bunu baştan yapmalılar. Daum'un kulübesinde sesiz sedasız oturmasını da yadırgadım. Benim tanıdığım Daum, oyunun her anında futbolcularına pozitiv enerji aktaran adamdı.

Yeni transferlerin de Fenerbahçe'de yabancılık yaşadıklarını gördüm. Bu alışma süreci uzadıkça endişelerim artıyor. Bu takım ligte bırakın Galatasaray, Beşiktaş'ı Gençlerbirliği, Trabzonspor, Gaziantep, Ankaragücü gibi oyunu oturmuş takımlarla karşılaşacak. Bir hafta sonra bu takım puan maçına çıkacak. İkinci lige düşen Kocaelispor bile Oyunun belirli bölümlerinde Fenerbahçe'den daha iyi oynadı.

SALİH SEZER

Künye

Temsilcilikler

AboneFormu

MesajFormu