Trabzon sezonun ilk büyük maçında telörgü sınavı verdi, tribün sınavında sınıfta kaldı. Hiç kimse itiraz etmesin ve darılmasın, o gün tribünlerde esen terör fırtınasının baş aktörleri F.Bahçe taraftarlarıydı da kimse şu bir avuç futbol anarşistini bu davranışa iten sebeplerin hiç üstüne gitmedi. Ancak olay TV ekranlarındaki futbol programlarında emniyet tedbirlerinin organizasyonuna düğümlenmeye çalışıldı. 48 yıllık meslek hayatımda hiçbir meslektaşı görüşü dolayısıyla eleştirmedim. Ama ilk defa 35-40 yıllık bir dostluğumuz olan Toroğlu'nu, Trabzon'daki olaylarla ilgili görüşü dolayısıyla eleştireceğim. Erman Hocam TV programında nişangahsız atıyor, tribün anarşisine önlem konusunda da basını eleştiriyor. Arada "F.Bahçe, Beşiktaş, G.Saray, Trabzon para kazanacak, stadın içindeki emniyeti polis, asker sağlayacak; böyle düzen olur mu, yerel polis ertesi gün o şehrin insanıyla başbaşa kalacak, tabii ki davranışları pek de eşit görüntü vermeyecek" diyor. Ona göre bu kulüpler parayı bastırıp özel güvenlik birimleri kurmalı. Pekiyi bu özel güvenlik birimleri konuk takım ertesi gün gidince o şehrin insanlarıyla başbaşa kalmayacak mı? Ya stadın dışı, yollar, ulaşım araçları? Arkadaş kanun var, kanunlar var. Mevzuatı değiştirmek senin benim elimde değil ki. Kardeş sen de spor basınının bir ferdi değil misin? Pascal Nouma'nın ipini sen çekmedin mi? Adam sevinç gösterisi yaparken herkes gibi formasını çıkarttı. Sonra sol elinin dört parmağı şortunun karnı ile birleştiği yere 5-6 santim girip sabit durmasına karşı ne birinci, ne ikinci, ne üçüncü çinkolayı, ne de tombalayı bıraktın. Abarttın olayı. Milleti, taaa yüksek rütbelileri bile öyle bir tahrik ettin, işin üstüne öyle bir abartılı gittin ki kimse Pascal'ı savunmaya cesaret edemedi, Nouma'yı yedin bitirdin. Avrupa Şampiyonluğu finalinde gözü olan Beşiktaş bu golcü adamı kovdu; hala bir ithal santrfor arıyor. Anlıyorsun dediklerimi değil mi hocam?

Ya yeni basın tribünü?

Türk sporunun çimentosudur Beşiktaş. Şampiyonlukla birlikte kutladığı 100. yılda, verdiğimiz oyları helal ettiren bir Serdar Bilgili ve ekibi "Kara Kartal'ı Dünya Kulübü" yapma hedefine adım adım yaklaşmaktadırlar. Beşiktaş "İcra Kurulu-Yönetim Kurulu-Komiteler Sistemi" ile hiçbir kulüpte olmayan bir düzenle çalışmaktadır. Ben bu kulübün son 50 yılında varım; sporcu, gazeteci, yönetici, şimdi divan mensubu üye olarak varım. Çok başarılı yönetimler de gördüm, başarısız olanlarını da. Bilgili ve arkadaşlarının yaptıkları ve yapmayı planladıkları gibisi galiba hiç olmadı. Dolmabahçe Stadı bu yönetimin elinde son ikibuçuk ayda inanılmaz güzel değişikliklere uğradı. Ama yeni basın tribünü? Türkiye'de İSO 9001 belgesi alan tek kulüp BJK. Ama Beşiktaş'ı o stadın dışına taşıyan, demokrasilerde dördüncü kuvvet diye anılan basının yeni tribünü? Sayın Başkan Bilgili ve ikinci başkan Güreli birer birer iki maçta, oyunu lütfedip bizimle yeni tribünde bir seyretseler...

İnşaallah Türk atletizmin lokomotifi olur

Bu Süreyya Ayhan süper. Yetişmesinde emeği geçen herkese, hele daha kimse bu kızımızın adını bile duymamışken maddi ve manevi olarak ona en büyük desteği veren Profesör Deniz Gökçe hocaya minnetler. Hatırlayınız bir Naim Süleymanoğlu geldi Bulgaristan'dan, Türk halteri önce onunla, sonra izinden yürüyen delikanlılarla halterde olimpiyat kürsülerinin en tepesine çıktılar. Bir Natalia Nassaridne geldi Gürcüstan'dan, bir aralık okçulukta ummadığımız başarılara imza attık. 40 yıl önce Osman Solakoğlu Necmi Tanyolaç'la kafakafaya verdiler "İki pota bir top" sloganı doğdu; onun sonucunda bugünkü 12 Dev Adam... Şimdi basketbolcularımız Avrupa Şampiyonu olma hedefini zorluyor. İster misiniz şu Süreyya Ayhan kızımıza özenecek gençler yüz yıldır özlemini çektiğimiz "atletizmde de varız rüyasını" gerçekleştirsinler. Sağ olasın Süreyya...

TAYLAN UYGUR

Künye

Temsilcilikler

AboneFormu

MesajFormu