Bugünlerde hiçte alışık olmadığımız, hiçte bilmediğimiz bir heyecanı yaşıyoruz. Üstelik bu heyecanı yaşadığımız yer, Fransa'nın başkenti Paris.

Türk sporcusunun adını, sanını pek bilmeyen Dünya Atletizm Şampiyonaları, bugünlerde Süreyya Ayhan'ı gündeminin baş köşesine aldı. 1500 metrede yarışan şampiyon atletimizin Paris'te yarattığı bu hava, doğrusunu isterseniz, çokta hoşumuza gidiyor.

Türk gazetecisi olarak güreşte, boksta, karete ve diğer bazı branşlarda bu tür heyecanı hissettiğimiz olmuştur. Ancak atletizmde hiçte bildiğimiz, hiçte alışık olduğumuz bir durum değil.

"Dünya Atletizm Şampiyonası'nda, bir Süreyya Ayhan ile mücadele ediyoruz da, niye bu kadar böbürleniyoruz" diye soranlar olacaktır. Sormakta da çok haklılar. Ancak Paris'te işin şekli şimdi biraz başka. Süreyya Ayhan'ı şampiyonaya katılan bütün sporculardan ayıran büyük bir neden var!.. O da atletimizin Paris'te favorilerin arasında ilk sırayı alması. 203 ülkeden kalkıp Paris'e gelen 1902 sporcu arasında Süreyya Ayhan kadar "banko" olanı yok. 400 metre erkeklerde 800 metre bayanlarda 5 bin ve 10 bin metre erkekler ile maratonda favori gösterilenler yok değil. Ama iş 1500 metre bayanlara gelince konuşulan tek konu "ikinci kim olacak" şeklinde oluşuyor.

Paris'teki günler böylesine heyecanlı ve de bizim açımızdan güzel geçiyor. Dünya atletizmine Süreyya Ayhan ile yaptığımız bu müthiş başlangıcın temenni ederiz ki, arkası gelir. Süreyya Ayhan, bunu bir sakatlık ya da aksilik olmazsa şimdiden başarmış gibi. Doğrusunu isterseniz, State De France'de Milli marşımızı dinlemek mükemmel olacak.

TURGUT KOLOĞLUGİL

Künye

Temsilcilikler

AboneFormu

MesajFormu