|
|
|
|
Sevgili Lucescu hocamız galiba bazı alışkanlıklarından kurtulmaya çalışıyor. Önce geniş kadrosunda dengeyi sağlamak için Sergen, Ahmet Dursun ve Zago'yu ilk onbire koymadı. Sonrasında ise bu oyuncuları alıştığımız dakikalar dışında Pancu, Ahmet Hassan ve Ronaldo'yu çıkararak tekrar ilk onbire koydu. Galiba Lucescu bu sihirli dakika değişikliklerinden vaz geçme eğiliminde. 3-2'lik skora bakmayın. Beşiktaş uzun zamandır seyircisine hiç sıkıntı ve endişe vermeden çok rahat bir deplasman maçı kazandı. Özellikle ikinci yarıda virtiöz Sergen'in Ahmet Dursun'a ikram ettiği paslar, Sinan'ın yakaladığı fırsatlar gol olsa Beşiktaş, Denizli'den tarihi farkla dönerdi. Hele bir 3. Sergen golü varki, bence televizyonlarda futbol jeneriği olmaya aday. Denizlisporlu oyuncunun yanlış verdiği pası Sergen'in Sinan'a uzatışı, onun tekrar Sergen'e verişinden sonra müthiş solağın soldaki Pancu'ya verdikten sonra, Pancu'nun ortasını beklerken gol olacak noktaya gidişi muhteşemdi. Tabii bu arada Sinan'ın topu Sergen'e kazandırmak için bacak arasından geçirişini de unutmamak lazım. Birinci golde ise Giunti'nin Kaan Dobra'ya nefis asistini de zikretmeden geçemeyeceğiz. Selçuk Dereli, eyyam dakikasını maçın sonunda buldu. Denizli seyircisinin alehte tezahuratının etkisi altında verdiği penaltıda Emre'nin yaptığı faul kesinlikle 18 dışındaydı. Aslında penaltı kararını verirken saniyeler için geçirdiği kararsızlığı da sahadaki tüm gözler izledi. Bu maça bir Beşiktaş klasiği desek değil. Gerçekte bu maçı biz Lucescu'nun kuralar çekildikten sonra yavaş yavaş Avrupa turlarına hazırlama çalışması olarak nitelersek kanımca daha doğru birşey yapmış oluruz. Ancak oyunun ilk 10 dakikasındaki defans hatalarını da bir an önce giderilmesi gerekiyor.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |