AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
"Hukukta" da çare tükenmez!

Gazetelerin "önemsiz" köşelerinde dönüp dolaşan bir haberdi... Sonra bir gazete (Vatan) tutup manşet yaptı....

Neden söz ettiğim anlaşıldı mı acaba? Hani şu gelişmeden, "66 DYP'li Meclis'e!" hayalinden söz ediyorum.

Fakat siz şu işe bakın ki, "hayal" meyal derken meğer bu yönde ciddi beklentileri olanlar da eksik değilmiş. Biz bu yönde yazılıp çizilenleri "Maksat telaş olsun!" diye nitelerken, meğer umudunu bu beklentiye bağlayanlar da varmış...

Şimdi düşünüyorum da, Radikal'den Tarhan Erdem'in konuya niçin iki yazı ayırdığını daha iyi anlıyorum. Demek ki Erdem, belki de seçim işlerine özellikle vakıf olmasından gelen bir sezgiyle bu işin arkasının iyi gelmeyeceğini hissetmiş olacak ki, bu yolda Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) umut bağlayanları önceden uyarmayı zorunlu buldu.

Erdem, DEHAP'ın "sahte belge" verdiği iddiasıyla başlayan hikayeyi adım adım açıklarken, YSK'nın yetkilerini de o derece açık-seçik sıralıyordu ki, bu hikayeden "66 DYP milletvekili" çıkartabilmek için gerçekten güçlü bir "hukuksal" hokkabazlık becerisi gerekirdi!

Ama olsun, bu açıklamaların bazıları için hiç önemi yok.... Nasıl olsa, "hukukta" da çare tükenmez!

"Hukuk" zaten toplumun değişen ihtiyaçlarına cevap vermek mecburiyetinde değil mi? İşte şimdi de, kendilerini TBMM'de temsil edilmeyen seçmenlerinin yerine koyan bazı kalemler "Hukuk bu işe mutlaka bir çare bulmalı!" demeye başladılar.

Hürriyet başyazarı Oktay Ekşi de "Yetiş ya hukuk!" diyenlerden. Ekşi'ye göre, DEHAP'a giden 2 milyona yakın oy herkesten önce DYP'yi yaktı. Dolayısıyla hata düzeltilmeli ve DEHAP oyları geçersiz sayılarak bir biçimde DYP'ye Meclis yolu açılmalıdır. Ekşi, bu çerçevede hızını alamayıp, üzerinden bir yıl geçmesine az kalmış olan 3 Kasım seçimlerine yönelik bir de "tahmin" de bulunuyor:

"Kaldı ki DEHAP seçime girmese, -pratikte böyle bir şey söz konusu olamaz ama- DEHAP'ın 2 milyon oyundan herhalde 150 bini DYP'ye giderdi."(!)

Tabii, o nasıl söz, hiç gitmez olur mu? Hem "150 bin"in lafı mı olur? Daha da çok, en az 1 milyon DEHAP seçmeninin partileri seçime girmesiydi mührü kaptıkları gibi Çiller'in partisinin üzerine basmaları işten bile değildi! DEHAP seçmenine Çiller'in (ve sonra Ağar'ın) partisinden daha yakın parti mi bulunur?!

Ekşi, Yargıtay'ın Ağır Ceza'dan çıkan kararı oylaması durumunda, üç ihtimalden söz ediyor: 1- Seçim yenilenir. 2- DEHAP'ın oyları "geçersiz" sayılır ve DYP milletvekili adayları arasından makul bir grup hiçbir şey olmamış gibi Meclis'in yolunu tutar. 3- "Hiçbir şey olmamış gibi" davranılır.

Ekşi'nin gönlü tabii ki ilk iki ihtimalde. Sonuncu için "Ki buna bizim aklımız ermiyor" diyor.

İsterseniz, yazıyı bitirmeden, Ekşi'nin köşesinde karşılaştığımız dileğin bir benzerinden de söz edelim.

Bu kez de Cumhuriyet'ten İlhan Selçuk yazıyor:

"Çünkü 3 Kasım seçimlerine katılan DEHAP'ın yasal koşulları yerine getirmediği, Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla ortaya çıktı; bu durumda Meclis dengelerinin yeni oy paylaşımına göre değişmesi gerekiyor."

Hem de "Tedirginliğin Hukuksal Kaynağı?.." başlıklı bir yazıda...

Eveeet.... Gördüğünüz gibi, yazarlarımızın gözünde iş dönüp dolaşıp, Meclis'in halkı temsil gücünden yoksun olduğu ve dolayısıyla kompozisyonunun gözden geçirilmesi gereğine ya da bir "erken seçim"e gelip dayanıyor....

Yanlış anlamayın; bu yöndeki dilekler tamamen "demokrasi"nin ve de demokrasinin onsuz yapamayacağı "hukuk"un bir gereği! Her şeyiyle Anayasa ve yasalara uygun bir "yeniden yapılandırma"dan söz ediyoruz!

Sadece "demokrasi"de değil, "hukuk"ta da çare tükenmez....

Aslına bakacak olursak, bu günlerde gözlerini umutla Yargıtay ve YSK'ya çevirmiş çevrelerin "muhtemel" bir erken seçimin "iki turlu" olabilmesi için de şimdiden harekete geçmesi gerekirdi. Düşünün, fena mı olurdu? Baktınız ki birinci turun sonunda vaziyet daha da vahim görünüyor, iki tur arasına uzun mu uzun bir teneffüs koyardınız olur biterdi!

Ama heyhat! Ne yazık ki, bu tür beklentiler de artık hızla "bardak" olmakta...

Türkiye er veya geç, mutlaka, bir demokrasi olacaktır.


31 Ağustos 2003
Pazar
 
KÜRŞAT BUMİN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED