|
AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Suriye'nin Türkiye'ye gönderdiği 20 kız öğrencinin medresede değil, üniversitede eğitim gördükleri ortaya çıktı. Öğrenciler, başta medya olmak üzere kendilerine terörist muamelesi yapanlara dava açacak.
İstanbul'daki bombalı saldırıların hemen ardından olaylarla ilgileri oldukları gerekçesiyle Suriye'den istenen Hilmi Tuğluoğlu ile Suriye'den iade edilmesi istenen 20 kız öğrenciye yargısız infaz yapıldığı ortaya çıktı. Türkiye'ye getirilme sebeplerini bile gözaltında bulundukları sırada askerlerden öğrenen öğrencilerin, Suriye'de medresede değil, devlet tarafından resmen tanınan bir üniversitede eğitim gördükleri anlaşıldı. Öğrenciler kendilerini terörist gibi lanse eden medyaya da tepki göstererek sorumlular hakkında tazminat davası açacaklarını ifade ettiler. Öğrenciler başörtüsü yasağı ve dil eğitiminin ucuz olması nedeniyle Suriye'ye gittiklerini açıkladılar. Ramazan Bayramı'nda apar topar gözaltına alınan ve ''bombalı saldırılarla bağlantıları var" denilerek medyaya gözaltında çekilmiş fotoğrafları dağıtılan kız öğrenciler yaşadıklarını Yeni Şafak'a anlattı. Suriye'de üç arkadaş olarak bir öğrenci evinde kaldıklarını belirten öğrencilerden Hanife Şahin, Hilmi Tuğluoğlu ile tesadüfen aynı apartmanda yaşadıklarını ve bu yüzden terörist ilan edildiklerini kaydetti. 'Fotoğraflarımız niçin dağıtıldı?' Bayramın birinci günü akşamı, okuldan tanıdıkları Türk arkadaşlarının evine bayramlaşmak için gittiklerini ve bu sırada, hiçbir gerekçe gösterilmeden apar topar gözaltına alındıklarını ve bir hafta boyunca gözaltında tutulduklarını dile getiren Şahin, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Bizden haber alamayan okuldaki Türk arkadaşlarımız, bize bakmak için eve gelince onları da gözaltına almışlar. Bombalama olayları nedeniyle Türkiye'ye getirildiğimizi askerlerden öğrendik. Dışarıda gazetecilerin bizim fotoğraflarımızı çekmek için beklediklerini söylediler." Medrese değil üniversite Medyaya "bunlar teröristlerle işbirliği yaptı" denilerek fotoğraflarının dağıtılmasına isyan eden Hanife Şahin, Suriye'ye gitmelerinin tek sebebinin eğitim olduğunu dile getirdi. Öğrenci velilerinden Şadan Herekeli de medyanın yargısız infaz yaptığını belirterek tepki gösterdi. Bu arada, öğrencilerin bir kısmının eğitim gördüğü Fetih Üniversitesi'nin Mısır'daki Dünyaca ünlü El-Ezher Üniversitesi'nin bir şubesi olduğu, her dinden ve dünyanın dört bir yanından öğrencilerin burada eğitim gördükleri öğrenildi. Yine başörtüsü sorunu Öğrencilerden Suna Demir ise Türkiye'de üniversiteyi kazanmalarına rağmen, başörtüsü yasağı sebebiyle okula devam edemediklerini ve yurt dışında okumaya karar verdiklerini ifade etti. Avrupa başta olmak üzere bir çok ülkede dil öğrenebilecekleri ve eğitim görebilecekleri okulları araştırdıklarını, ancak hem pahalı hem de oturum almanın zor olması nedeniyle Avrupa'ya gidemediklerini dile getiren Demir, "Daha önce Türkiye'de Arapça öğrendiğimiz için, Arapça'mızı geliştirebileceğimiz bir ülkeye gitmeye karar verdik. Suriye'de eğitimin ve yaşam şartlarının ucuz olması nedeniyle burayı tercih ettik. Eğitim gördüğümüz okulun, medyada gösterildiği gibi medrese ile hiçbir ilgisi yok. Suriye'de oturum alabilmek için öğrenim gördüğünüz okulun mutlaka resmi statüsü olması ve devlet tarafından tanınması gerekiyor. Eğer okuduğmuz okul, resmi olmasaydı zaten Suriye'de ikamet etme hakkımız olmazdı" şeklinde konuştu. RECEP YETER İSTANBUL
|
|
|
|
|
|
|