AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
"Adem'in kızlarından biri"

Âdem babamızdır, evet, Havva anamızdır. Âdem ilk erkektir, evet, Havva ilk kadın. Soyumuz bu iki insandan türedi. Fakat soyumuzu annemize değil de, babamıza nisbet ederek adlandırdık: Benî Âdem, "Âdem oğulları" dedik. Türümüzün olgun örneğini adlandırmak için de Âdem'e dayandık: Âdemiyet, Türkçenin ses özellikleri gereği, "adam olmak, adamlık" kılığına büründü.

Bu gerçeklik, Havva annemize haksızlık edildiği, onun geriye itildiği gibi bir sonucu doğurur mu? Bakışım, mütekabiliyet, simetri kavramlarının uyumlu güzelliği yerine, çatışma, mücadele, tezat kavramlarının yok edici mantığını benimsemişseniz, evet. Yoksa, her şey yerli yerindedir ve o yerin temelleri yaratılışla belirlenmiştir.

Ahmed Cevdet Paşa'nın Kısas-ı Enbiyâ'sı şöyle başlar:

"Allahu Teâlâ Hazretleri âlemi yoktan var etti ve Âdem'i topraktan yarattı.

Sonra Âdem'in cesedine ruh verdi ve ona secde ediniz deyu meleklere buyurdu.

Hep melekler Hazreti Âdem'e secde eyledi. Fakat İblis kibir ve hasedinden nâşî secde etmedi.

Bunun içün huzur-ı Hak'tan matrûd ve mel'ûn oldu. Ve kendisine şeytan-ı racîm denildi.

Ondan sonra Hak Teâlâ Hazretleri Havva'yı yarattı. Ve Hazreti Âdem'e eş etti.

İkisini dahî Cenab-ı Hak cennete koydu ve yiyiniz içiniz lâkin şu ağaca yaklaşmayınız dedi.

Şeytan ise bir takrible cennete girdi ve Âdem ve Havva yanına vardı ve onlara vesvese verdi. Ve Rabbiniz sizi ol ağaçtan niçün nehyetti bilir misiniz (?) Eğer siz ondan yer iseniz artık sizin içün ölüm olmaz (,) müebbeden cennette kalırsınız diyerek ibtidâ Havva'yı ve onun vâsıtasıyla Âdem'i aldadıp ikisine dahî ol ağacın meyvesinden yedirdi.

Bunun üzerine Bârî Teâlâ Hazretleri cümlesini cennetten çıkardı ve yeryüzüne indirdi. Âdem Hind tarafına ve Havva Cidde'ye düştü.

Âdem çok ağladı ve Cenab-ı Hakk'a yalvardı (,) nihayet Cenab-ı Hak onun tövbesini kabul buyurdu. Ve Mekke tarafına git deyu vahiy gönderdi. Âdem aleyhisselâm dahî oraya gidip Havva aleyhesselâm ile buluştu. Ondan sonra sâir nâs onlardan üredi ve niçe kavimler ve sınıf sınıf insanlar türedi.

Şeytanın dahî zürriyeti çoğaldı. Ve Âdem'in evlâd ü ahfâdını azdırmak ile meşgul oldu."

Görüldüğü gibi, sadece olaylar, olabildiğince kısa anlatılmış. Neredeyse hiç yorum yapılmamış. Cevdet Paşa'mız Âdem babamız için "aleyhisselâm" derken, Havva annemiz için "aleyhesselâm" demeyi ihmal etmemiş. Bu anlatıdan bir kadın erkek karşıtlığı ya da düşmanlığı çıkarma işini, öyle sanıyorum ki, şeytanın zürriyetinden üreyen İblis oğulları telkin etmektedir Âdem'in oğullarına ve kızlarına.

Ama biz "Âdemin kızları"na pek de, hattâ hiç de alışık değiliz. İtiraf edelim ki, böyle bu. Kızları babaya değil de, anneye nisbet etmek alışılmış ve anlaşılabilir bir durum. Hele insanın rolünü cinsiyetçi yaklaşımlarla sınırlama eğilimindeyseniz, Barış Manço'nun o şarkısını hatırlamakta güçlük çekmezsiniz: "Âdem oğlu kızgın fırın, Havva kızı mercimek!"

Fakat bir Hayriye Ünal çıkıyor, ikinci şiir kitabının adını "Âdemin Kızlarından Biri" koyuyor. Birun Yayınları, Başka Kitaplar dizisinden çıkan kitap iki bölüme ayrılmış. Saçları kazınmış kadınlar'da yedi, Köpekdişi'nde üç şiir var. Tevrat'tan, tarihten, doğudan, batıdan bir yığın kültürel gönderme içeren kitapta, Hayriye Ünal'ın çok cesur, zaman zaman alaycı ve öfkeli bir dille, aslında yaşadığımız hayatı sorguladığını, acılı hikâyeler sergilediğini görüyoruz. Hanife çevresinde örülen Çalım'ın şu son dizeleri, sığınağın Kur'an-ı Kerim'de bulunabileceğini işaret ediyor:

"DİLSİZE DİL OLAN KALIN KİTAP YARSİZE YARDIN ELİMDEN TUT YOKSA KAYBOLUP GİDECEĞİM)" (s. 63)

Hayriye Ünal'ın şiirlerinde "kız dili" arıyorsanız şaşırabilirsiniz. Meselâ, "Hırt herifin teki" (s.12) veya "Pardon siz yargıçtınız Hipokrat mipokrat vız tırıs" (s. 87) gibi ifadeleri "yakışıksız" ya da "erkeksi" bulabilirsiniz. Bu durumda Havva'nın oğullarından biri olarak kız kardeşinizi uyarmanız gerekebilir. Belki de bu uyarıyı Âdem'in kızlarından birinin yapmasını beklersiniz. Belki de sövebilmenin erkeklere özgü bir ayrıcalık olmaktan çıkmasının vakti gelmiştir artık.


9 Aralık 2003
Salı
 
İBRAHİM KARDEŞ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED