AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

K Ü L T Ü R
Sarsılıyor muyuz?

Dostlar Tiyatrosu bu sezon sahneye koyduğu yeni oyunu 'Fay Hattı'nda deprem kavramı altında toplumun çatırdayan zeminini inceliyor. Oyunun rejisini yapan Genco Erkal, topluma ayna tuttuklarını söylüyor.

  • HALE KAPLAN ÖZ
    Dostlar Tiyatrosu yeni sezona yepyeni bir oyunla girdi. Zaman zaman gündemden düşse de güncelliğini hiç kaybetmeyen deprem gerçeğini konu olan oyun, aslında toplumun aksayan taraflarını deprem teması etrafında işliyor. Yaşadığımız tekdüze hayatı bir deprem gibi sarsıcı anlatan oyunda Genco Erkal, Sumru Yavrucuk ve Erdam Akakçe rol alıyorlar. Behiç Ak'ın yazdığı Fay Hattı üzerine, oyunun rejisini yapan ve rol alan Genco Erkal'la konuştuk.

    Türkiye'de zaman zaman gündemden düşse de hiçbir zaman güncelliğini kaybetmeyen bir konu deprem. Ben oyunu izlerken asıl konunun, özelde deprem ama genelde tüm korkularımız olduğunu gördüm. Oyun sizce temelde neyi tartışıyor?

    Oyunun ana temasının güvenlik sorunu olduğunu düşünüyorum. İnsanların korkularını giderebilmek, güvenli bir yaşam sağlamak uğruna aldıkları önlemlerin gülünçlügünü sergilemek. Kendilerini göstermek, bir anlamda ayna tutmak. Bu ana temanın yanısıra pek çok ikincil tema var: İnsanların yalnızlığı, sevgisizliği, iletişimsizliği, bencilliği, sadece kendini, yakın çevresini kurtarmaya çalısması.. Bir de insanlararası ilişkilerdeki deprem var tabii. Ailenin sarsılması, ailedeki fayın yırtılması.

    Oyundaki depremin her sarsıntısı, insanın kendi içinde sarsıntıya yol açıyor ve yüzleşme sürecini başlatıyor diyebilir miyiz?

    Doğru. Asıl deprem insanların içinde oluyor. İnsan ilişkilerinde oluyor. Ölümle burun buruna gelmenin doğurdugu panik çaresiz bir çırpınışa neden oluyor. Geçmişle ilgili bir hesaplaşma ve geleceğe dönük bir yeniden başlama, kendini yenileme isteği doğuyor. Yazarın bütün bu çelişkileri çok ustaca dile getirdiğini düşünüyorum. Oyunun türü, daha doğrusu olaylara mizahi yaklaşımı, insanların deprem gibi çok ciddi, çok ürkütücü bir olaya, paniğe kapılmadan, biraz eleştirel bir bakış açısıyla bakmasını sağlıyor. Oyunda seyirci kendini görsün, kendiyle hesaplaşsın, nerede yanlış yaptığını farketsin ve belki bundan böyle daha başka türlü davranmaya yönelsin istedik.

    Modern insanın, korkularının ardında aradığı ve komplo teorileri üreterek oluşturduğu antisemitik kuşkuları oyunda yer buluyor. Acaba bu "yeni tür korkak" insanın üretiminin ardında da ABD ve İsrail mi var?

    Bütün kötülüklerin ardında ABD ve İsrail'i aramak, kendi suçunu gizlemek, başkasının üzerine atmak gibi hastalıklı bir davranış biçimi olabiliyor. Bu konunun bu oyunla fazla bir ilgisi yok. Tek cümleyle değiniliyor sadece.

    Fay Hattı'ndan medya ve fısıltı gazetesi de payını alıyor. İnsanların panik, depresif, kendi içine kapanmış sorgulamadan uzak halinin oluşumunda medyanın payı nedir?

    Medya genelde insanları uyuşturmaya, hosça vakit geçirtmek adına insanların kafalarını boşaltmaya, önemli sorunlardan uzaklaştırmaya çalışıyor. Dinin kitleleri uyuşturmaya yönelik afyon oldugu söylenmişti. Çağımızda bu görevi medya mı üstleniyor acaba?

    Bugünün insanının iç huzura varması bu ortamda zor görünüyor. Sizin bunu sağlamak için tavsiyeleriniz nedir?

    Araştırmak, sorgulamak, ezbercilikten kaçınmak, insan aklının gücüne inanmak, sürekli kendini geliştirmek, kendi küçük sorunlarını bir kenara koyup toplumu düşünmek, kendi mutluluğunu toplumun mutluluğu içinde aramak... Mutlak bir iç huzuru olamaz zaten. Kimi zaman huzursuzluk daha üreticidir. İnsanı daha ileri götürür. Daha doğurgandır. Tarih boyunca kültür ve sanat ortamına bakarsak en büyük sanat eserlerini en huzursuz sanatçıların yaratmış olduğunu görürüz.


    KÜLTÜR HARİTASI

  • Prof. Mehmet Bekaroğlu'nun Türkiye'de İnsan Hakları Sorunu semineri saat:10.00'da Mazlumder İstanbul Şubesi'nde.

  • Salih Tuğ, M.Akif Aydın, Hayrettin Karaman ve İsmail Kara'nın katılımıyla İslami Araştırmalar ve Prof. Muhammed Hamidullah adlı panel saat: 11.00'de İRCİCA'da. Tel: 0212 2591742

  • Şemseddin Özdemir'in Değişim Sürecinde Müslümanlar semineri bugün ve her cumartesi Araştırma ve Kültür Vakfı'nda. Tel: 0212 6311385

  • Hüseyin Goncagül'ün çocuklara Teneffüs'ü 11:00'de Muammer Karaca'da. Tel: 0212 2524456

  •  
    Türk Romanının tarihi yazıldı
    Osmanlı İmparatorluğu'nun arayış içine girdiği son dönemlerinde doğan Türk romanı, o günden bu yana ortaya konulan ürünlerle kendi yolunda ilerliyor.
    Nass'lar/Tinsel Mesajlar
    "Resim yapmak benim için bir ruh yolculu-ğudur" diyen ressam Yasemin Gök'ün kişisel sergisi "Nass'lar / Tinsel Mesajlar" Galeri Artist Çukurcuma'da sanatseverlerin ilgisini bekliyor. Sergi, 30 Aralık'a kadar gezilebilir.
    Özürlü eğitimine konserle destek
    Ülkemizdeki tek şahsa ait senfoni orkestrasının sahibi olan Ferhat Göçer ve orkestrası Metropol Senfoni Orkestrası, eğitime destek konserlerine devam ediyor. İlk konseri mayıs ayında Sabancı Center'da 800 kişiye veren Göçer, 21 Aralık'ta Hilton Convention Center'da 2000 kişinin dinleyeceği konserin gelirini İşitme Engelliler Vakfı Ana Ve İlköğretim Okulu'na bağışlamak için gerçekleştiriyor. Konserin bilet fiyatları 30, 35 ve 40 milyon lira.
    Bilgi tel: 0 216 454 15 55

    Eczacıbaşı: Bir Yaşam İksiri
    Dr. Nejat Eczacıbaşı'nın yaşam öyküsünü, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında, kronolojik olarak anlatan "Bir Yaşam İksiri Nejat F. Eczacıbaşı" adlı kitap Eczacıbaşı'nın 10. ölüm yıldönümünde yayınlandı. Eczacıbaşı ile ilgili anıları fotoğ-raflar ve belgelerle sunan kitap Can Dündar imzası taşıyor.
    Bilgi tel: 0 212 285 11 96

    Sıra 'Aslan Dolap ve Cadı'da
    Yüzüklerin Efendisi serisinin kazandığı başarıdan sonra, başka bir ünlü roman serisinin daha Yeni Zelanda'da filme çekilecek. Film yapım şirketi Walden Media, Kuzey İrlandalı yazar C.S. Lewis'in Aslan, Dolap ve Cadı adlı çok sevilen fantas-tik romanını filme çekmeyi kararlaş-tırdı. Aslan, Dolap ve Cadı, 7 kitaplık Narnia Günlükleri dizisinin ikinci ve en meşhur kitabı. Filmi, Oscar ödüllü animasyon filmi Shrek'in yönetmeni Andrew Adamson yönetecek.
    Ebe Sobe büyüdü artık 3 yaşında!
    Ebe Sobe dergisi üçüncü yılında yepyeni bir yüzle çıktı okurları-nın karşısına. Sıra dışı ebatlarıyla Türkiye'nin en büyük çocuk dergisi haline gelen Ebe Sobe, yenile-nen görselliğiyle birlik-te çocuklara eğlence, bilgi ve edebiyatı birarada sunmayı sürdürüyor. Böcekis-tan, Akıl Defteri, İpucu, Büyüteç, Masalistan gibi köşeler yeni sayıda da minik okurlarla buluşuyor.
    Bilgi tel: 0 212 222 27 10
    20 Aralık 2003
    Cumartesi
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED