CIA danışmanı David Kay başkanlığında Amerika, İngiltere ve Avustralya'nın oluşturduğu bin 200 kişilik ekip 90 gündür Irak'ta yaptığı araştırmalardan sonra bu ülkede kitle imha silahları ile ilgili kanıt bulamadığını açıkladı.

Irak'taki kitle imha silahlar ve nükleer silahlar geliştirmeye yönelik çabalar hakkında delil bulmakla görevli ekibin başkanlığını yürüten Kay, ABD'li Kongre üyelerine gizli bir geçici bir rapor sundu. Kay'in, Reuter ajansının elde ettiği bir açıklamasında, "Henüz silah stoklarını bulamadık, ancak henüz söz konusu silah stoklarının mevcut olup olmadığını veya savaştan önce mevcut olduğunu söyleyecek noktada da değiliz ve bizim amacımız silahların nereye gittiğni bulmaktır" ifadelerini kullandığı belirtildi.

'Ortaya delil çıkaramadık'

Kay'in ekibinin savaş öncesinde çıkan "Irak ordusunun ABD'ye karşı kimyasal savaş yapmaya hazırlandığı" şeklindeki haberi doğrulayacak herhangi bir delil de bulamadığı kaydedildi. Pek çok delilin geri getirelemez şekilde kaybolduğunu iddia eden Kay, henüz kesin bir yargıya varmak için çok erken olduğunu ve belki de bazı sahalarda bu amaca hiçbir zaman ulaşamayacaklarını söyledi. Kay "Saddam nükleer silah elde etmek arzusunu sürdürdüğüne ilişkin delil olmasına karşın şu ana kadar Irak'ın 1998 sonrasında özellikle nükleer silahlar geliştirmek ve füze araç gereçleri imal etmek konusunda göze görünür adımlar attığına dair bir delil ortaya çıkaramadık. Ancak Irak'ın 1991 öncesi nüklee silahlar programındaki bazı teknolojik yeteneklerini muhafaza etmek amacıyla adımlar attı" ifadelerini kullandı.

Irak zaten silahsızlanmıştı

Avrupa gazeteleri, Irak'ta kitle imha silahı bulunamamasını manşetlerine taşıdı. İngiltere'de yayımlanan Guardian gazetesi, bu raporun en önemli unsurunun, istihbarat verilerinin, dolayısıyla, en azından İngiltere'de savaş kararının dayandığı siyasi yargının yanlış olduğunu ortaya koyması olduğunu yazdı. Gazete, Tony Blair'in bir yıl önceki "İstihbarat değerlendirmesi, benim inancıma göre, Saddam'ın kimyasal ve biyolojik silah üretmeye devam ettiğine kuşku bırakmıyor. Nükleer silah geliştirme çabasını da terk etmedi. Balistik füze programının menzillerini de uzatmayı başardı" şeklindeki sözlerini hatırlattı. Guardian, Araştırma Grubu raporunun bu üç iddiayı da çürüttüğünü belirtti.

Tek kanıt var: Kitle imha silahı yok

İngiliz İndependent gazetesi, birinci sayfayı kaplayan konuyla ilgili haberinde raporla ilgili ayrıntıları verdikten sonra eski Dışişleri Bakanı Robin Cook'un "Irak'ta kitle imha silahı bulunamaması, silah denetçilerinin başkanı Hans Blix'e Irak'taki çalışmaları için daha fazla zaman tanınması gerektiğini kanıtladı" şeklindeki sözlerini aktardı. Independent, CIA raporunda, ihtimaller üzerine değerlendirmeler sunulduğunu belirtti. Gazete, "Şu olsaydı, Saddam bunu yapabilirdi" gibi dilek-şart kipinden cümleler içeren raporun, kitle imha silahlarının izine rastlanmadığını ortaya koyduğunu belirtti.

BUSH VE BLAIR YALAN SÖYLEDİ

Fransa'da yayımlanan Liberation ise, son raporun, "ön alıcı, baştan engelleyici savaş doktrininin tehlikeli doğasını" ortaya koyduğunu yazdı. Tehdit oluşturduğu yargısıyla bir ülkeye saldırma kararının güvenilir istihbarata ve ideolojik olmayan analize dayanması gerektiğini belirtti ve şöyle devam etti: "Ama Irak konusunda George Bush ve Tony Blair ya savaşı meşru göstermek için kasten yalan söylediler, tehdidi abarttılar ya da eksik, taraflı hatta tamamen yanlış istihbarat sonucu ağır bir muhakeme hatası yaptılar. Her iki koşulda da çok kaygılanmak lazım. Irak, bir emsal olarak, böyle stratejik meselelerle uğraşmayı zorlaştıracak."