AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

K R O N İ K  M E D Y A
Gene bir 'millî' haber,
gene ölçüsü kaçmış bir başlık

"Millî hassasiyetler" söz konusu olunca gazetelerimizin tepkide sınır tanımadığı hepimizin malumu... "Millî" haber, Türkiye'ye ve Türkler'e "yamuk yapan" bir yabancıyla ilgiliyse tepkinin biraz daha büyüdüğünü; hele hele "yamuk yapan" yabancıya bir Türk ağzının payını verdiyse tepkinin hepten çığırından çıktığını da biliyorsunuz...

Böyle durumlarda sinirine hakim olamayan gazetelerimizden biri de Hürriyet... Bu gazetemiz, 29 Eylül tarihli sayısının "gündem" sayflarından birinin dörtte üçünü "DANİMARKA İLE İNSANLIK SAVAŞI" başlıklı habere ayırmış... Sanırsınız ki Danimarka ile Türkiye arasında, ülkelerden birinin (tabii ki Danimarka'nın) öbürüne (tabii ki Türkiye'ye) ettiği büyük bir "insanlık ayıbı"yla karşı karşıyayız...

Fakat haberin spotundan anlıyoruz ki, başlıktaki bu büyük laf, Türkiye'nin Kopenhag Büyükelçisi Fügen Ok ile Danimarka hükümetinin Yabancılar Bakanı Bertel Haarder arasındaki bir tartışmayı taşımaktadır. "Elçimiz topa tuttu, Yabancılar Bakanı bozuldu" patlangacının süslediği haberin spotu şöyle:

"BAKAN: Sayın elçi kamuoyu önünde misafir olduğun ülkeyi eleştirmeden önce dersini iyi çalış.

"ELÇİ: Ben 55 bin vatandaşımın hakkını korurum, bunu büyükelçiliğim pahasına da yaparım..."

Mesele de şu: Cengiz Karakuş adındaki vatandaşımızın düzenlediği bir toplantıda, Danimarka hükümetinin hazırladığı yeni yabancılar yasası tasarısı tartışılmış. Salona önce Fügen Ok, sonra da Yabancılar Bakanı Bertel Haarder gelmiş. Haarder kısa bir tereddütten sonra doğruca Büyükelçi Ok'un yanına gitmiş ve onun "yeni yabancılar yasa tasarısının insan haklarını ihlal ettiği, vatandaşlarımızın buna sessiz kalmayacağı" şeklindeki basın açıklamasını hatırlatarak kızmış. "Ev ödevinizi yapmadan misafir olduğunuz ülkeyi eleştirmeyin" demiş...

Yeni tasarının "insan haklarına aykırı" olup olmadığı meselesine burada girmeyelim, çünkü haber bunu değil bakanla elçi arasındaki "diyaloğu" öne çıkarıyor...

Şimdi söyleyin, bu tartışma (ki sonradan bakanın elçiyi öperek gönlünü aldığı da belirtiliyor haberde) "Danimarka ile insanlık savaşı" başlığının içini dolduracak kadar "ağır" bir tartışma mıdır?

Galiba Hürriyet'çiler de işi biraz abarttıklarını düşünmüş olacaklar ki, haberde bakanın konuşmasını "siz" hitabıyla verirken, spotta ikinci tekil şahıs ("sen") tercih edilmiş... Böylece haberdeki "hakaret" meselesi, spotta "hakaret efekti" işlevi taşıyan bir müdahaleyle vurgulanmış oluyor...

Ne yalan söyleyelim, bu müdahaleyi görünce çevirideki "ev ödevi"nden de kuşkulandık biz... Danimarkalı bakan orada "ev ödevi" yerine "sorumluluk" gibi bir kelime kullanmış olabilir pekâlâ... Ayrıca "ev ödevi", çok hoş bir kelime olmasa da, Türkiye'nin Avrupa Birliği yasalarına "uyum"unda sorumluluklarını tarif ederken kullanılan bir kelime... Madem "hakaret" anlamı içeriyor, o zaman Hürriyet de hiç kullanmasın bu sözcüğü, öyle değil mi?.. (A.G.)


3 Ekim 2003
Cuma
 
YÖNETENLER: Kürşat Bumin
Alper Görmüş


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED