|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
"Sevgili Colette, artık Saddam'la ilgili bir sorununuz olmayacak. Çok yakında o alçaktan kurtulacağız. Yerine bizim ve sizin işinize yarayacak Batı yanlısı bir diktatör koyacağız." (Haaretz, 30 Eylül 2002. ABD'li Senatör Tom Lantos'dan İsrailli Bakan Colette Avital'e...) Irak'ın işgaline insani, ahlaki veya hukuki gerekçe oluşturabilecek sözü olan kimse var mı bu ülkede? Irak işgaline doğrudan destek verenlerin, "ulusal çıkar" gibi herkesin günahlarını gizlediği bir söylemin arkasına sığınarak bir ülkenin yağmalanmasını dolaylı onay verenlerin öne sürdükleri gerekçelere inananlar, Ortadoğu'nun ne tür bir gelecekle yüzleşeceğini öngörebiliyorlar mı? Dicle ve Fırat nehirlerinin arasına yüz binlerce asker yerleştiren ABD ve İngiltere'nin Irak'tan hareketle, Türkiye dahil, bütün bölgede yol açacağı derin sarsıntılara neden olacak düzenleyici projelerine teslim olanların Türkiye'nin ve çevresinin geleceğine ilişkin ne tür düşünceleri var? Demokratikleşmenin ve özgürleşmenin ancak istilacı güçlerle mümkün olduğunu kabullenenler, yabancıların bu topraklarda geçmişte neler yaptığını, bugün de aynı şeyleri yapmak için geldiklerini bilmiyorlar mı? Asker göndermenin sadece güvenlikle sınırlandırılabilecek bir politika olmayacağını, işgalcilerin safında bu bölgeye giden Türkiye'nin tarihine, geleceğine, büyük bir istila harekatıyla karşı karşıya bulunan ve özgürlüklerini belki de yüzyıl kaybedecek olan milyonlarca insana ihanet olacağını görmüyorlar mı? Daha yüz yıl önce bu topraklarda yabancıların istilasına karşı direnen bir siyasal gücün varisleri olanların, şimdi aynı güçlerin polis gücü olarak bu topraklara geri dönmesini kim hazmedebilir? Asker göndermeyi "günlük kazanımlar"la ölçenler, elli yıldır İslam coğrafyasında yabancı güçlerle omuz omuza olan Türkiye ile çevresi arasında kalın duvarlar örüldüğünü, asker göndermenin uzun vadede bölgeye yabancılaşmayı daha da artıracağını, işgalle birlikte hatırlanacağını görmüyorlar mı?
Türkiye ABD'nin çekilmesini istiyor mu?
İngilizlerin bu topraklarda yarım bıraktığı bir hesabı görmek için tekrar geldiğini, Ortadoğu'da etnik, mezhebi ve kültürel ayrışmalar üzerine yatırım yapıldığını, işgalci ülkelerin en büyük kazançlarının uzun yıllar burada kalmalarına zemin hazırlayacak bu bölünme olduğunu, asker gönderme ile Türkiye'nin aslında bu ayrışmaya hizmet ettiğini, kitlelerin Türkiye'yi "yardıma koşan komşu" değil "sömürgecilerle iş tutan güvenilmez ülke" olarak algılayacağını bilmiyorlar mı? Amerika'ya verilecek destek PKK-KADEK pazarlığına endekslendi. Oysa ABD'nin PKK'yı Kuzey Irak'tan çıkarmak için hiçbir şey yapmayacağını, istese de yapamayacağını, böyle bir risk almayacağını, PKK ile çatışma gibi bir niyeti olmadığını, PKK pazarlığının aslında bir kamuoyu çalışması olduğunu herkes biliyor. Türkiye'ye yönelik tehditlerinden korunmanın yolu ABD'nin her talebine evet demek değildir. Türkiye için tehdit olan Irak değil doğrudan Amerika'dır. Amaç Irak halkının özgürlüğü, güvenliği ve refahı ise Ankara neden ABD'nin bölgede işgalci olduğunu kabul etmiyor? Neden Amerikan askerlerinin Irak'tan ayrılmasına yönelik bir politika izlemiyor? Türkiye Irak halkına Fransa veya Almanya'dan daha mı uzak? Onlar işgalin sona ermesini, egemenliğin derhal Irak halkına devredilmesini isterken, bu amaçla bütün riskleri alarak ABD'nin karşısına çıkarken Avrupa Birliği'ne tam üye olmaya hazırlanan Türkiye neden işgalin sona ermesine yönelik hiçbir çaba sarfetmiyor? Irak işgaline gerekçe olarak öne sürülen bütün iddialar yalan çıktı. En son ABD, İngiltere ve Avustralyalı silah uzmanlarından oluşan bin iki yüz kişilik ekip, kitle imha silahı bulamadıklarına dair raporlarını ABD Kongresi'ne sundu? Türkiye neden bu konuda tek bir söz bile sarfetmiyor? Sorun Saddam rejimi ise, devrildi. Peki işgalci ülkeler neden Irak'tan ayrılmak için hiçbir takvim sunmuyor? Türkiye neden işgalin siyasi ve hukuki zemininin kalmadığını, dolayısıyla Amerika ve İngiltere'nin Irak'tan ayrılmak için bir süreç başlatmasını, en azından bu takvimi uygulaması için otoritenin BM'ye devredilmesini önermiyor?
Irak'a Washington'dan ulaşılmaz
Iak'ın toprak bütünlüğünü savunan Türkiye, aslında işgalin bu ülkeyi parçalanmaya doğru sürüklediğini, Türkiye'nin Irak halkıyla ve bölgeyle ilişkilerinin giderek etnik düşmanlıklar üzerinde şekillenmeye başladığını görmüyor mu? Hemen yanıbaşımızdaki Irak'a Washington ve Londra üzerinden ulaşmamızın bize çıkaracağı faturayı tahmin etmiyor muyuz? İşgal altındaki Irak'ta okullar 1 Ekim'de açıldı. Ancak 6 milyon öğrenciye tarih ve coğrafya kitapları verilmedi. Bu ne demek? Bu tam bir sömürge yönetimi demek. Tıpkı daha önce yapıldığı gibi. İşgalin ve sömürgenin zamanla genişleyeceğini göreceğiz. ABD Başkanı George Bush ve Başkan yardımcısı Dick Cheney'e yakın çevreler Irak'ı paylaşıyor. Kendi şirketlerine ihaleler veriyor. İhale alanlardan rüşvet alıyor. Bir tarafta sömürge, diğer tarafta yağma. Türkiye'nin bu kirli ve ahlaksız sürece destek içeren hiçbir eylemi kamuoyunda meşru karşılanmayacak. Türkiye'nin amacı Irak'ta bulunup çıkarlarını savunmak değil. Amaç bütün dünyanın cephe aldığı bir işgale uluslararası görüntü kazandırmak. Türkiye giderse Pakistan ve Hindistan gibi ülkelerin de asker göndereceği, böylece Anglo-Amerikan ittifaka cephe alan güçlerin direncini kırılacağı varsayılıyor. Kimse Türkiye'nin çıkarlarının düşünüldüğünü sanmasın. Ankara, ABD'nin Taliban'la pazarlık yaptığını görmüyor mu? Afganistan'a Türkiye'nin "ulusal çıkarları" için asker gönderen Türkiye, şu ana kadar ne elde etti, bilen var mı? Kürtler'le ilişkilerini Amerika ve bu konuda çok kötü bir sicile sahip olan İngiltere'ye havale eden Türkiye, zamanla bu hata bir şantaj olarak geri döndüğünde ne yapacak? Dicle ve Fırat suları için ABD, İngiltere ve İsrail ile masaya oturmak zorunda kaldığında ne yapacak? Irak halkının özgürlüğüne cephe alan bir ülke görüntüsünden nasıl kurtulacak? Düzeltme: Perşembe günkü yazıda Roni Morgulies'i eleştiren üç isimden söz ettim. Mark Geron imzalı metinden yaptığım alıntının üç isim arasında zikrettiğim Denis Ojalvo ile ilgisi yok.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |