Altı yılda bir düzenlenen Dünya Ormancılık Kongresi, bu yıl Kanada'nın Quebec eyaletinde yapıldı.

Türkiye'den Çevre ve Orman Bakanlığı'nı temsilen katılan Serdar Yegül, Kanada izlenimlerini gönderdi.

İşte Serdar'ın izlenimleri:

Bir kere Amerika kıtası diye bir kıta varmış. (Amerika, ABD'den ibaret değil.) Sonra hepsi çalışkan çocuklar. Dünya işlerinin hakkını variyorlar. Ancak bilhassa gençlerin ahiret işleriyle pek ilgileri yok. Refahın da etkisiyle yaptıkları iki şey var: Biri içki içmek diğeri... diğerini söylemeyeceğim, çok ayıp.

Sonuç şu:

Onların iş disiplinlerini, bir iş için sıraya girmeyi, toplu ortamlarda yüksek sesle konuşmamayı, toplum kurallarına uymayı örnek alabilirsek...

Bunun üstüne bir de kültürümüzden gelen o güzelim ahlâkı ekledik mi, demeyin keyfimize. İşte o zaman çok iyi bir toplum olduk demektir.

Serdar'ın bulduğu bu formül işe yarayabilir.

Denemekte fayda var.

Yök değişmek zorunda

YÖK, kurulduğu günden beri mümtaz basınımız tarafından sürekli eleştirilen, değiştirilmesi hatta yok edilmesi gerektiği ileri sürülen bir kurumdur.

Tam da yeni bir düzenleme imkanı bulunduğu sırada yirmi yıldır eleştirenler tarafından savunulmaya başlandı.

Gündemi bütünüyle kapmışken, üzerine 8,5 milyar dolarlık kredi, Irak'a asker gönderilmesi ve seçimle ilgili tartışmalar öne çıkınca geri plana kaymış oldu.

Halbuki bu kurumun sadece yapısının değil, isminin bile değiştirilmesi gerektiğini savunanlar samimiyetle ortaya çıksalar çoğunluğu oluşturacaklar.

Burada yine "maksat hizmet" damarımız kabardı ve "olsun" diyerek kolları sıvadık.

İşte yeni isim tekliflerimiz:

KÖK, TÖK, BÖK, MÖK, HÖK, SÖK, DÖK...

İlgilisi içlerinden birini seçsin artık!..

BEŞİBİRLİK

Söz sırası İbrahim Ormancı'da.

- Adam adama yük değil, batık banka sahibine mülk değil!..

- Turizme "Bacasız Sanayi" deniyor. Peri bacaları ne oluyor peki?

- Kemik erimesine karşı spor yaparak korunacakmışız. Maaş erimesine karşı ne yapacağız söyleseler ya!..

- Türkiye, nüfus artışında dünya onaltıncısıymış. Nüfuz artışında kaçıncı?

- Buş ölür, gözü Irak'ta kalır!..

BENDENSİN

İstanbul'da Dudullu minibüsünde yaşanan kısa bir hikâyeyi Recep Göktaş aktarıyor.

Kalabalık bir minibüste şöföre para uzatan genç ve güzel bir bayan:

- Dudullu, bir kişi, alır mısın?

Şoför:

- Hayır!

Güzel bayan şaşkınlıkla sorar:

- Neden?!

Ve şoför hafif bir tebessümle:

- Bendensin!..

Sonrasında ne olduğuna dair bilgimiz yok.

DİL DÜŞMANI

Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'i "tahkir ve tezyif" kelimelerini kullandığı için eleştiren İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu, Arapça ve Farsça kelimeleri kullanmaktan vazgeçilmesi konusunda şayet samimi ise, önce kendi adını değiştirmeli.

Kemal'i "Olgun", Alemdaroğlu'nu da "Bayrakçıoğlu" yapsın.

Böylelikle kendisiyle çelişmekten kurtulmuş olur.

MEHMET ŞEKER

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu