Prof. Doğanay, seçim hukuku ve demokratik ahlak ilkeleri üniversitede geçerli olacaksa bir fakültenin kadrolu öğretim üyelerinden en çok oy alan profesörün o fakültenin dekanı, tüm öğretim üyelerinden en çok oy alan profesörün ise o üniversitenin rektörü olması gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hem seçim yaptıracaksınız, hem de üniversitenin öğretim üyelerinin iradesini tanımayacaksınız. Böyle bir seçim, sonuçları itibariyle onur kırıcı olur. Ara rejimlerde, bu ülkede üniversite öğretim üyelerine güvenmediler. Siz de güvenmiyorsunuz. 'Çünkü en çok rey alan 4 adaydan biri rektör olacak' önerisi getirdiniz" diye konuştu.

Ücretli ders yanlış

Tasarıda, ücret karşılığı ve maaşa ek biçiminde derse girmenin sakıncalarından hiç söz edilmediğini hatırlatan Prof. Doğanay, "Batı ülkelerinde üniversite öğretim üyelerinin haftalık derse girme saati toplamı 5 ile 6'dır. Ancak 1986 yılından başlayarak haftada 25-40 saat derse girmek suretiyle 2 milyara yakın ek gelir elde edilmektedir. Bir hoca haftada 30 saat derse giriyor ise bu kimsenin bilimsel bir çalışma yapması, çeşitli bilimsel toplantılara hazırlık yapması son derece zordur" diye konuştu.

Hemen hemen bütün üniversitelerde birçok enstitü bulunduğuna dikkat çeken Doğanay, "Bürokrasiyi çoğaltmak suretiyle hizmeti zorlaştırdıkları gibi devlete de ağır bir mali yük getirmişlerdir. Bunların birçoğu mutlaka kapatılmalı, faydalı olanlar kalmalıdır" dedi.