|
|
|
|
Geçen hafta Paris'te Dünya Greko-Romen Güreş Şampiyonası yapıldı. Dikkat buyrun bu öyle sıradan "BİLMEM NE TURNUASI" değil DÜNYA GÜREŞ ŞAMPİYONASI. Sonuç sıfır! Ne yazık ki bu skandal, olaylarla dolu Futbol Dünyamızın gürültüleri arasında kayboldu gitti. Bir taraftan ligdeki heyecan, beri yandan İngiltere Milli maçı hazırlıkları Şeref Eroğlu, Hamza Yerlikaya gibi Dünya Minderlerinin son yıllardaki gedikli şampiyonlarının bile sırtlarının yerden kalkmadığı Paris'teki Dünya Şampiyonası'nın gündeme gelmesini engelledi. NE OLUYOR? Eskiden böyle bir skandal Federasyon götürürdü; şimdi bizim sırtı kalın Başkanımız Osman Şansal "Dünyanın her takımında eski Sovyet kökenli sporcular ve hakemler karşımıza çıkıyor. Bu durumda yapacak bir şey yok!" diyor. Mazerete bak sen. Sanki Türkiye, Sovyetler Birliği ayakta iken bile Dünya Şampiyonu olmamışta şimdi çeşitli ülkelere dağılan eski Sovyet şampiyonları yüzünden minderde mahkum olmuş. Osman bey Osman bey, buna kargalar bile güler haaa. G.Saraylı itidalli olmalı
G.Saray sıkıntılı günler geçiriyor. Kadrosu mu zayıf? Bana göre hayır. Hocası mı yetersiz? Fatih Terim'in büyüklüğünü tartışmak akıllılık değil. Yönetim mi yetersiz? Yok canım! Ama Sarı-Kırmızılılar sıkıntılı günler yaşıyor. Nasıl ki her fani doğar, yaşar ve ölür, yerine yeni bir nesil gelir; futbol takımları da yetişir, şampiyonluklar yaşar, sonra bir durgunluk devri geçirir ve yenilenir. Bana 40 yıl, 20 yıl durmadan şampiyon olmuş bir futbol takımı gösterebilir misiniz? Hayır. Öyle ise G.Saray seyircisinin en azından bir kısmı Mondragon gibi süper bir kaleciye, Fatih Terim gibi takımı UEFA ve Süper Kupa Şampiyonu yapmış bir hocaya tavır alması bana göre yanlış. Lütfen itidalli olunuz. Elazığlı ne istiyor acep!
Elazığ yıllarca I. Ligde oynamanın hasretini çekti. O zirveye tırmanmak için büyük uğraş verdi. Elazığ'ın yıllarca bir tek Atatürk Stadı vardı. Birkaç yıl önce görevle gittiğimizde başka sahalarının olup olmadığını sorduğumuzda o stadın yanında saha demeye bin şahit, PAF Liginin filan oynandığı yeri göstermişlerdi. Yani Elazığspor yokluklar içinde mücadele ederek bugün Süper Ligde oynuyor. Halkın gerçek gururu bu takım. Ama birileri Elazığspor'u ligden düşürmeye çalışıyor. Hayret! Beşiktaş gibi bir Dünya Yıldızı sahana gelmiş, mertçe bir karşılaşma yapacak. Siyah-Beyazlı takım sahaya çıkarken tünelin ucunda Sergen beline yediği bir taşla acılar içinde kendini yerde buluyor. Derken biraz sonra bir başka taş da Ahmet Dursun'un başını yarıyor; kanlar akıyor. Ardından devre arasında adamın biri tribünlerden atlayıp sahada ısınmakta olan Beşiktaşlı futbolculara bir saldırı yöneltiyor, emniyet güçleri önlüyor. Bir de bakıyoruz tribünlerin Beşiktaşlı taraftarlarla dolu bölümü çil yavrusu gibi dağılıveriyor; sebep müthiş bir taş sağnağı! Sümme Haşa, taşları atanlar EBABİL KUŞLARI değil! TV ve yazılı basın olayları biraz geçiştiriyor, yazık. Şimdi biz değil, akl-ı selim sahibi Elazığlı bu edepsizliği yapanların yakasına yapışıp sarsmalı ve sormalı: "Arkadaş siz ne yapmak istiyorsunuz?" demeli. "Takımın küme düşmesine mal olacaksınız." Benim tanıdığım Elazığlı efendi değil beyefendidir. En yakın arkadaşımdan biri olan Elazığlı eski Beşiktaşlı Milli futbolcu, şimdilerin hocası Ulvi Güveneroğlu'ndan bilir ve tanırım Elazığlıyı... Daum penaltı kararına gülmüş!
Geçen hafta Konya'da F.Bahçe 2-1 önde iken maçın 49. dakikasında evsahibi takımın oyuncusu Zafer Biryol Sarı-Lacivertli Tomas tarafından ceza alanında arkadan itilerek düşürüldü. Hakem de penaltı düdüğünü çaldı. Olayı TV'den gördük. O sırada objektifler Fenerbahçe'nin hocası Daum'a çevrildi; o ne, Daum kahkahalarla gülüyor. Ertesi gün gazetelerde de resmi ve o konu ile ilgili beyanatı vardı hazretin. Pekiyiii sayın Daum o hareketin TV'lerde tekrar tekrar ekrana geldiğinde acaba o kahkahalarla gülüşünü hatırlayıp ağladı mı? Ben C. Daum'u Beşiktaş'tan o kadar iyi tanırım ki bu tip hareketlere erken başladığına şaşıyorum... Moral bozmayalım, haftaya kalsın!
Geride bıraktığımız hafta SÜZGEÇ'e takılan iki olay, daha doğrusu ifade var ki Türk toplumunun vicdanında iki büyük sual çengeli kıvırdı. Ama kahramanlar Türk Milli Futbol Takımı ile İngilizler'in karşısına dikilmeye hazırlanıyorlar; onlara uzanacak en küçük eleştiri MORAL hazretlerini tedirgin eder. Sonra? Sonra da gel önce vicdanına, ardından da Türk Kamuoyuna hesap ver! O yüzden müsaadelerinizle şu iki konuyu haftaya bırakalım.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |