|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Afganistan ve Irak savaşının ardından ABD yönetimi içinde çoğunluğu Yahudilerden oluşan neo-muhafazakarların yeni hedefinin Suriye olduğu ortaya çıktı. Suriye 11 Eylül saldırılarından dokuz gün sonra Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi'ni hazırlayan grup tarafından ABD Başkanı Bush'a gönderilen açık mektupta hedef olarak gösterilen ülkelerden biriydi. Bu grup, Weekly Standard'ın editörü William Kristol'un başkanlığını yaptığı American Enterprise Institute (AEI) ile yakın bağları olan bir think tank kuruluşu. Mektup, Richard Perle, Douglas Feith, Elliott Abrams, Michael Rubin ve David Wurmser gibi tamamı neo-muhafazakar olan 39 önde gelen sağ kanat mensubu tarafından imzalandı. Mektupta, "İsrail, özellikle Orta Doğu'da uluslararası terörizm konusunda ABD'nin en yakın müttefiki olmaya devam edecek. ABD teröre karşı mücadelede demokrasimize tam destek vermeli" deniliyor. "ABD'nin teröre karşı mücadelesi"nde Suriye'nin de temel hedefler arasında gösterilmesini sağlayan bu grup, yaptıkları lobi faaliyetiyle Bush yönetimi içindeki ve dışındaki pekçok kişinin dört yıl önce yayımlanan rapora imza atmasında etkili olmuştu. ABD ve İsrail'in çıkarları aynı Raporda, Suriye'yi var olduğu iddia edilen kitle imha silahlarından arındırmak ve Suriye'nin Lübnan'daki askeri varlığını sona erdirmek için askeri güç kullanımına açıkça çağrı yapılıyor. Irak savaşı boyunca bu kişilerin çoğu ve yönetimdeki Savunma Bakanı Wolfowitz ve Feith gibi yakın arkadaşları, Suriye'nin ABD'ye ve Irak'taki birliklerine karşı ciddi bir tehdit olduğunu ve Irak'ın üst düzey yetkililerine ve kitle imha silahlarına ev sahipliği yaptığı iddialarına da sık sık yer verdiler. ABD ve İsrail'in düşmanlarının, çıkar ve değerlerinin ortak olduğuna inanan neo-muhafazakarlar, uzunca bir süredir Suriye'yi göz hapsinde tutuyorlardı. İsrail özellikle de iktidardaki Likud Partisi, Şam'ı Araplar arasında kendine karşı en büyük potansiyel düşman olarak görüyor.
Amerika, Suriye'den kurtulmanın yollarını arıyor
İslam düşmanlığını körüklediği yönünde yaygın suçlamalara rağmen Bush tarafından ABD Barış Enstitüsü'nde göreve getirilen ve Orta Doğu Forumu (MEF) başkanı Daniel Pipes, "Suriye'nin Lübnan'ı İşgalini Sona Erdirmek: ABD Rolü?" isimli bir çalışma kaleme aldı. Pipes, yeni çalışmasında, Suriye'nin işgal edilmesinin ABD ve İsrail'in Ortadoğu'da önünü açacağını açık bir şekilde ifade ediyor. Nisan ayında "Suriye'de rejim değişikliği yapılmalı" diyen Wolfowitz, Suriye yönetiminin "tuhaf ve aşırı sert" bir rejim olduğunu açıklamıştı. Wolfowitz, Perle ve özellikle de CIA başkanı James Woolsey gibi bir çok Neo-Muhafazakar, "Teröre karşı savaş, 'Suriye ve Irak'ın da hedef olacağı' 4. dünya savaşı olarak görülmeli" diyorlar. Şaron'un Suriye'ye saldırı kararı, "teröre karşı savaş"ta Suriye'nin bir kez daha ana hedef olarak gündeme gelmesine yol açtı. Washington'daki Neo-Muhafazakarların Saddam'ın Irak'ta büyük bir tehlike olduğu yönündeki savaş öncesi iddialarını savunma pozisyonuna geçtikleri bir dönemde yeniden Suriye'ye odaklanması, gündemi değiştirmeye yönelik bir manevra olarak yorumlanıyor.
|
|
|
|
|
|
|