"Sevdim Seni Bir Kere", "Sabuha", "Resimdeki Gözyaşları" gibi 1970'lerden kalma şarkılar müzik piyasasında yeniden "in" oldu. Sanatçılar nostaljiye dönüşü "para için değil", "o dönemlere saygı" olarak değerlendiriyor.

Muazzez Ersoy'un eski Türk sanat müziği parçalarını yorumladığı "Nostalji" başlıklı albüm serisiyle birkaç yıl önce başlayan eski parçaların yeniden yorumlanması akımı Deniz Seki, Yaşar'ın eski pop parçalarını, Zara'nın Türk filmleri şarkılarını yorumladığı albümleriyle devam ediyor.

SANATÇILAR NE DİYOR?

"Sevdiğim Şarkılar" albümüyle büyük beğeni kazanan ve albümünde eski parçaları yeniden yorumlayan Yaşar, öğrencilik yıllarında harçlığını kazanmak için barlarda söylerken, yorumladığı şarkılarla yeniden buluştuğunu söyledi. Albümünün, "O dönemlere yapılmış bir saygı duruşu" olduğunu kaydeden Yaşar, "Şarkıları, dünyanın bütün ülkelerinde söylenen şarkılardan seçtim, Hepsi, besteleri yabancı, sözleri Türkçe olarak yapılan aranjman şarkılardı. Yıllardır planlanmıştı' diye konuştu.

Zara ise, tam bir nostaljik çalışma yaptıklarını belirterek, albümde "taş plak soundunu" yakalamak için kayıt üzerine seslendirme yerine tüm müzisyenlerle birarada stüdyoya girerek canlı kayıt yaptıklarını, ayrıca klibi de o yılların havasına uygun çektiklerini anlattı.

60'lı ve 70'li yıllardan itibaren müzik piyasasında olan müzisyenlerden kurulu "Eski Dostlar" grubunun üyesi Baha Boduroğlu da, kendisinin de pek çok parçasının genç sanatçılar tarafından yorumlandığını ifade ederek, "70'li yıllardan 80'li yıllara kadar olan şarkıların tekrarlanmasının tek nedeni ticari öğelere dayanmayan şarkılar oluşu. Artık popun klasikleşmiş şarkıları bunlar" diye konuştu.

ERSOY NOSTALJİYİ SEVDİRDİ

Muazzez Ersoy'un ilki 1998 yılında çıkan "Nostalji" serisinin ardından pek çok sanatçı da eski şarkılara albümlerinde yer vermeye başladı. Hemen her albümde eski bir şarkının yeniden düzenlemesinin de yer aldığı son dönemde, Teoman "Resimdeki Gözyaşları" ve "Sevdim Seni Bir Kere", Funda Arar "Arapsaçı", Nilgül "Sarhoş Gibiyim", Ebru Gündeş "Ben İnsan Değil

Miyim", 6. Cadde ve Sarp gibi genç kuşak bazı rock müzik grupları ve sanatçıları da "Sabuha" ve "Nikah Masası" gibi müzik tarzlarının çok dışındaki Arabesk şarkılarını yorumladılar. Son olarak Cici Kızlar, Füsun Önal, Hümeyra gibi sanatçıların parçalarının yer aldığı "Bak Bir Varmış Bir Yokmuş-60'lı ve 70'li yılların orijinal kayıtları" adlı albüm piyasaya çıkarken, pop müzik sanatçısı Yaşar yine aynı türde "Sevdiğim Şarkılar", Deniz Seki "Aşkların En Güzeli" ve Zara da "Özlenenler" adlı albümlerinde tümüyle eski parçalara yer verdiler.

"Allahım elime helal süt emmiş biri geçe..."

Van Kalesi'nde Urartular döneminden kalma "Analı-Kız" adı verilen kanalda, genç kızlar evlenebilmek için "O yanım keçe, bu yanım keçe, Allah'ım elime helal süt emmiş biri geçe" şeklindeki tekerlemeyi söyleyerek kayıyorlar. Van Kalesi'nin doğusunda yer alan ve güneye bakan kayaya oyulmuş 2 nişten adını alan "Analı-Kız" kanalında, genç kızlar evlenebilmek için dilek tutup, kayıyor. Perşembe günleri Van Kalesi'ne giden genç kızlar, kısmetlerinin açılması için kanalın aşağı kısmında bulunan Abdurrahman Gazi Türbesi'nde 2 rekat namaz kılıp, dua ediyor. Daha sonra yaklaşık 20 metre uzunluğundaki "Analı-Kız" kanalında toplanan genç kızlar, "O yanım keçe, bu yanım keçe, Allah'ım elime helal süt emmiş biri geçe" şeklindeki tekerlemeyi söyleyerek kayıyorlar. Genç kızların dilek tutarak kaydıkları kanalın, Urartu Kralı 2. Sardur tarafından M.Ö 7. Yüzyıl'da Tanrı Haldi için kesilen kurban kanlarını akıtmak amacıyla yaptırıldığı belirtiliyor.

Yaptığı süs eşyalarını internetten ABD ve Portekiz'e satıyor

Şanlıurfa'da, bir bakır ustası, yaptığı süs eşyalarını kurduğu internet sitesi aracılığı ile ABD ve Portekiz'e satıyor. Bakır ustası Ömer Bakır, Hüseyniye Bakırcılar Çarşısı'nda, 28 yıldan bu yana baba mesleğini sürdürdüğünü, çağın yeniliklerine uygun olarak üretim yaptığını söyledi. Bakıra ilgiyi arttırmak ve iş potansiyelini geliştirmek için 3 yıl önce bir arkadaşının tavsiyesiyle "www.tugrabakircilik.com.tr" sitesini kurduğunu anlatan Bakır, şöyle dedi: "Bakırcılık, teknolojideki gelişmeler sonucu can çekişme noktasına geldi. Ben de, yurtiçi satışlarının yetersiz olması nedeniyle yurtdışına açıldım. Böylece, yok olmak üzere olan mesleği yeniden canlandırıp uluslararası ticaret yapar konuma geldim. 5-200 milyon lira arasında değişen çeşitli süs eşyaları ve bakır tepsileri kargo ile gönderiyoruz. İnternetten sipariş almaya başladıktan sonra işlerimizde gözle görülür canlanma oldu. Bu kapsamda ABD ve Portekiz'e sipariş üzerine mutfak eşyası, mangal ve bakır tepsi gönderiyorum."