|
|
|
|
Bir düşünün, bizim futbolculardan bir bölümü 17 yaşındaki bir kıza 'tecavüz' edecek, futbolcumuz 'doping' testine 'evimi taşıyorum' gerekçesiyle girmeyecek ve son olarak 'takım arkadaşımız yoksa, bizde yokuz' lafıyla Milli görevden kaçılacak. Bunları yapanın dünyayı başına yıkarız. Bizimkiler ise, ne yaptılar?.. Sadece ve sadece çalıştılar. Avuçlarının içine kadar gelen Avrupa Şampiyonası finallerine katılma hakkı konusunda şimdi önlerinde sadece 90 dakikalık bir mücadele var. Bu mücadele de Şükrü Saraçoğlu'nda, 'bizim seyircilerin' desteği ile gerçekleşecek. Karşımızdaki takım Dünya klasmanında altımızda. Kadrosundaki futbolcuların büyük kısmı Milli duygulardan yoksun. Doğru dürüst çalışma dahi yapamamış durumda. Yani Bugün 'futbolda kazanmak için hemen hemen her şey ' bizden yana. Bunlara ilaveten birde 'uğurlu' hakem ilan ettiğimiz Collina'nın yönetimi gündeme gelince, başarımızın büyüklüğü kendiliğinden ortaya çıkacak. Esasında İngilizlerin gerçekleştirdiği 'sapıklıklar' gündemin birinci maddesine oturmasa dahi, Dünya futbol ortamında 'yükselen değer' diye gösterilen Türkiye, bunların altından rahatlıkla kalkabilecek durumda. Dediğim gibi, maç öncesinde, İngilizlerin bugünkü maçı başka 'boyutlara'taşıma düşüncesi 'pos' çıkınca, futbol adına her şey 'lehimize' görünüyor. Bu güzellikleri gerçekleştirmemiz için, sahadaki futbolcularımızla, tribündeki seyircilerimiz 'mantığı' ön plana çıkartıp, bu şekilde 'görüntü' vermeli. Bunun sonucunda ortaya çıkacak başarıdan sonra 'duygularımızı' sokaklara dökmeliyiz. Zaten Bize de yakışan bu değil mi?
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |