AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Asmalı Konak yıkılıyo

Ekranda kaldığı süre boyunca, sabit televizyon izleyicilerinin dışında da izleyiciler edinen, izleyici ne kelime; 'fan'lar edinen Asmalı Konak dizisinin merakla beklenen sinema filmi, kelimenin tam anlamıyla gösterişli bir fiyasko. Televizyon aracılığıyla ulaştığı kesimlerin tamamını değilse bile büyük çoğunluğunu sinemalara çekmesi, salı günü yapılan ev oturmalarında diziyi iştahla konuşan kadınların sinemalara akın etmesi, hiç değilse kocalara yapılacak baskı neticesinde her evde 'korsan morsan' bir VCD'si olması beklenen film, izleyici de büyük hayal kırıklığı yaratacak.

Dağ fare doğurmuş

Onca ratinge, değişmez sohbet konusu olmaya, aylardır üzerine örtülen sır perdesine rağmen dağ, basbayağı fare doğurmuş. Dizinin cinsler arası iktidar ilişkileri, Türk toplumunu yansıtmakta gösterdiği/gösteremediği beceri, karakterlerin ne kadar gerçek olduğu/olmadığı gibi tartışmaları bir kenara bırakıp, varolanın üzerinden konuşmak gerekirse, şunu baştan söylemek lazım: Film, dizinin mirasını fena halde heba ediyor. Evlilikle sonuçlanan tutkulu bir aşk hikayesinin etrafında kalabalık bir ailenin, yer yer karanlıklaşan ilişkilerin, konakta yaşayanlar arasındaki üstü örtülü kast sisteminin, vesairenin izletmeyi başardığı dizi; dizinin yapımcısı, filmin yönetmeni Abdullah Oğuz eliyle ihanete uğratılıyor.

Bu bir Abdullah Oğuz filmi

Yönetmen olayları bir gerçek zamana, bir kahramanlarımızın anılarına, hayallerine, bilinçaltı kusmalarına göre parçalayarak geri dönüşlerle yahut sıçramalarla anlatıyor. Bunu yaparken de bayat klişelerden, kör göze parmak sembollerden, gereksiz geçişlerden yakasını bir türlü kurtaramıyor.

Dizide filtre marifetiyle oluşturulmuş sıcak renkler, filmde yerini mavi beyazın ağırlığına bırakıyor. Oyuncu yönetimi, diyaloglar, ışık, müzik kullanımı, kamera hareketleri, sekanslar, açılar; bir televizyon dizisine ya da sinema filmine ilmek ilmek karakter veren tüm öğeler, diziyle alakası olmayan şekilde kullanılıyor. Bir ikisi dışında karakterler izleyicinin alışkın olduğu seslerle konuşmuyor. Konuştuklarında da alışkın olunduğu gibi konuşmamaları, karakterleri kendilerine de, izleyiciye de yabancılaştırıyor. Hikayenin yanısıra diyalogların başarısızlığı filmin senaryosunda son sözün, diziyi de yazan Mahinur Ergun'dan değil, Abdullah Oğuz'dan çıktığını ispatlıyor. Kimi sahnelerin anlamsız şekilde uzun tutulması, kimi sahnelerinse tamamen gereksiz oluşu filmin akışının sinir bozuculuğunu katlıyor.

Tek başına sinemasal bir değer taşımayan Asmalı Konak filmini, finali beyazperdede konmak üzere tasarlanmış dizinin; hikayeden tutun da çekim tekniklerine varana kadar olanca mirasından uzaklaştırmak için nafile ve gereksiz bir gayret sarfeden yönetmen Abdullah Oğuz, aslında basbayağı bindiği dalı kesiyor. Böylelikle Asmalı Konak, kendi mitini kendi eliyle yıkıyor.


18 Ekim 2003
Cumartesi
 
FADİME ÖZKAN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED