Atatürk Üniversitesi Erzincan Hukuk Fakültesi Dekanı, Tıp Fakültesi Adli Tıp Bölüm Başkanı ve aynı zamanda Yüksek Sağlık Şurası Üyesi Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök, daha önce Türkiye'de estetik ameliyatların, sanatçılara özgü bir operasyon olarak kanıksandığını, ancak günümüzde artık bu yargının yıkıldığını belirterek, özellikle gençler arasında ''imaj her şeydir...'' düşüncesinin çığ gibi büyüdüğünü ifade etti.

Eser sözleşmesi

Hekimliğin zor ve stresli bir meslek olduğunu, ancak günümüzde estetik cerrahların daha fazla stresle çalıştıklarını belirten Prof. Dr. Kök, bunun nedeninin, hasta ile hekim arasındaki bir tür sözleşmeden kaynaklandığını söyledi.

Anayasa'nın 17. maddesinde, tıbbi zorunluluklar haricinde kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamayacağı, rızası olmadan tıbbi ve bilimsel deneylere tabi tutulamayacağının belirtildiğini anımsatan Ahmet Nezih Kök, şöyle devam etti:

''Ancak estetik ameliyatlara hukuken farklı açıdan bakılmaktadır. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin aldığı kararda, estetik ameliyatlarda, ameliyatı yapan doktorun, estetik görünüm konusunda belli bir teminat vermiş olması halinde, taraflar arasındaki sözleşmenin, eser sözleşmesi olduğu belirtilmiştir. Eser sözleşmesi de Borçlar Kanunu'nda yer almaktadır.''

Yargıya intikal

Toplumdaki imaj önemi ve estetik cerrahiye olan talep yüzünden, yargıya intikal ettirilecek vaka sayısının da artmasına neden olacağını açıklayan Kök, bunun önümüzdeki yıllarda belirgin bir şekilde artacağını vurguladı.

Bu yargıya, Yüksek Sağlık Şurası'na ve mahkemelere intikal eden vakaları gözlemleyerek vardığını belirten Kök, estetik operasyonların sonunda, siparişi istediği gibi olmayan ve bu durumu yargıya intikal ettiren hastaların genellikle tazminat davası açtığını söyledi.