Mustafa Karaalioğlu - DUŞANBE
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, resmi ziyaret için bulunduğu Tacikistan'dan, Çankaya'nın resepsiyon krizi, Irak'a asker gönderme, YÖK ve Kıbrıs konularında hem Türkiye'ye hem de dünyaya yönelik önemli mesajlar verdi.

Duşanbe'de Türk gazetelerin Ankara temsilcileriyle sohbet eden Başbakan Erdoğan'ın gündeme ilişkin değerlendirmeleri şöyle:

Fazla gündemde tutmayalım

"Sayın Sezer'in davetiye konusundaki tutumuyla ilgili cevabımı verdim. Fazla da bu konuyu gündemde tutmayı doğru bulmuyorum. Ama bunun asıl kararını milletimiz verecektir. Millet vicdanında bu konu cevabını bulmuştur. Eğer biz bunu daha fazla gündemde tutarsak cevabını vermiş olan milletimizi rahatsız ederiz. Millet bize, 'Ben cevabımı verdim siz rahat edin' diyor. Çünkü biz kongremizde bir şeyin altını çizdik. 'Cumhuriyet'in ilkeleri ile demokrasiyi örtüştüreceğiz' dedik. Ben milletvekili arkadaşlarıma illa da katılın demem."

Cumhuriyeti yeni mi ilan ettik?

"Ortada bir gerilim varsa da bunu aşmak konusunda en önemli görev size (basına) düşüyor. Olması gerekeni yazacaksınız. Adil olduğunuz zaman bu iş çözülür. Bu bir cumhuriyet resepsiyonudur, halkın resepsiyonudur. Dolayısıyla halkın temsilcilerinin böyle bir ayrıma tabi tutulması çok ilginçtir. Kaldı ki, bu iki yıllık bir olay. İki yıl öncesine kadar, aynı binada aynı yerde böyle bir şey söz konusu değildi. İlk defa bu oluyor. Yani bundan önce Cumhuriyet inkiraza (çöküntü) mı uğramıştı? Milletvekilleri eşleriyle birlikte gittikleri zaman orada bir şeyler mi oluyordu? Yoksa cumhuriyeti yeni mi ilan ettik? Sıkıntı burada."

Sezer'le hep görüşüyoruz

"Sayın Cumhurbaşkanı ile fevkalade bir hal olmadıkça, Ankara'da olduğumuz zaman görüşmelerimizi yapıyoruz. Burada bir saptırma olmamalı. Şu anda öyle trafik oldu ki, sayın Cumhurbaşkanı'nın yurtdışı seyahatleri oldu. O yurtdışındayken görüşemedik. Şimdi biz buradayız, yapamıyoruz. Belki önümüzdeki hafta da yine yurtdışı veya bir ilde açılışlarımız olacak. Şimdi biz eğer kendimizi Ankara'ya mahkum edersek, Türkiye bundan önce yaşadığı sıkıntıları yaşar. Türkiye'nin artık sıçrayarak gitmesi lazım. Biz yürüyerek gidemeyiz. Mesela bazıları 'Efendim ben filanca yere girmem. Filanca yere girerim' diyor. Ben giderim. Yeter ki, ülkemi hortumladığı noktasında tescilli olmasın."

Sezer rica etti YÖK'ü erteledik

"İmam-hatip konusunda 'el insaf' diyorum. Benim ağzımdan bugüne kadar, imam-hatip kelimesi çıkmadı. Ben, meslek okulları diyorum. Ama onlar, 'yağmur yağdı' dendiği zaman ne anlaşılıyorsa, biz de meslek okulları ifadesini kullandığımız zaman o anlaşılıyor. Biz bu konuda çok samimiyiz. Meslek okullarına yapılan adaletsizlik ortadan kaldırılsın istiyoruz. Bu konuyla ilgili de biz ülkemizde gerilim olsun hiç istemedik. Bakın biz bunu 21. yasama döneminin sonunda Meclis'e getirecektik. Sayın Cumhurbaşkanımız'ın ricası üzerine, biz bu döneme bıraktık. Bu bizim ne kadar olumlu bu işe yaklaştığımızı gösteriyor. Aynı şekilde üniversiteler arası kurulla da arkadaşlarımız bunu bu şekilde götürdüler. Ama ne yazık ki, işte başlıklar böyle atılınca, hemen farklı şeyler ortaya çıkmaya başlıyor.

Bir şeye özellikle vurgu yapmak istiyorum. Biz bu ülkenin evlatları arasında ayrım yapmıyoruz. Bu ülkenin evlatlarını birbirinden ayırmayalım. Sonunda geliyor, bir üniversite imtihanı hazırlıyorsunuz. Ben, bu imtihanı kim başarı ile verirse, o girecek üniversiteye, ben değil. Başarabilirse üniversiteden mezun olur, başaramazsa mezun olamaz."

Dünyaya açılım devam edecek

Başbakan Erdoğan, Kırgızistan ve Tacikistan cumhuriyetlerini kapsayan 4 günlük resmi gezisini tamamlayarak yurda döndü. Esenboğa Havalimanı'nda, geziye ilişkin açıklamalarda bulunan Başbakan Erdoğan, görüşmelerde Türkiye'nin Orta Asya bölgesine verdiği önemi anlatma imkanı bulduğunu kaydetti. Başbakan Erdoğan, "Dünyaya açılım, yoğun bir şekilde devam edecek" diye konuştu.