AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R

İşler yolunda mı?

Tanpınar'ın "Her Şey Yerli Yerinde" adlı bir şiiri vardır. İkinci kıtasının baştan üç mısrası şöyledir.

Her şey yerli yerinde, masa, sürahi, bardak

Serpilen aydınlıkta dallar arasından

Büyülenmiş bir ceylan gibi bakıyor zaman.

Biz de Fenerbahçe'ya bakıyoruz.

Görünüşte herşey yerli yerinde.

Fizik güncü iyi; oyun disiplini iyi; kazanma arsuzu yerinde, yardımlaşma (eh biraz).

Diyarbakır fobisi altında, geriye düşmesine rağmen havlu atmadı. Doksan dakikanın sonuna kadar oyundan kopmadı, kazandı. İyi de; bu manzara "işlerin yolunda gittiğini" göstermeye yetiyor mu?

Buraya kadar nalına vurduk, şimdi de mıhına vurmaya çalışalım.

Bir kere pas yüzdesi çok zayıf. Üst seviyede seyreden, şampiyonluk kovalayan, nihai hedefi Avrupa'da başarılar yakalamak olan bir takımın oyuncularının (hani her topu değil ama) en azından bazı topları adrese teslim göndermesi gerekemez mi?

Böyle şık bir arapasının sadece Serhat Aurelio'ya attı; o da inanılmaz bir beceriksizlik göstererek dışarı attı.

Fenerbahçe pek çok net pozisyon kazandı.

"Bunlar da kaçar mı?" kabilinden taraftara saç-baş yoldurdu.

O kadar hırslı oynanan, fizik gücü yerinde, el-hak girdiği yeri dağıtan Serhat; bu saatten sonra önündeki topa yallah-maşallah vurmalı mıdır?

Yoksa bir saniye için kaleye, yahut etrafına bakıp çok müsait pozisyonda bekleyen; yuvarlayıverse gol olacak pasları vermeli midir? İşte son hesapta Serhat'ın kalitesi buna bağlı.

Sadece o mu?

Tunycay, Kemal, Selçuk, Aurelio ve diğerleri Hoojidonk'a bakıp ibret almalılar. Her maç sonrası bu arkadaşa övgüler düzecek değiliz. İşimiz-gücümüz ne kadar güzel ve isabetli firikik attığını defalarca yazmak olmamalı. Adam yaşına ve tecrübesine yakışır bir şekilde ideal olan ne varsa yapıyor.

Bütün süper lig futbolcularının bu arkadaşı ibretle seyretmelerini dileriz.

* * *

Beceri eksikliği, son vuruşu yapamama, gol kısırlığı bütün lige yayılmış gibi. Bilinçle ve hazırlanarak atılan goller çok az.

Çoğu gol karambol, fırsat veya şans eseri kaydediliyor.

G.Saray, G.Birliği karşısında mahkûm oyunu ile her ne kadar galiyebiyeti koparmış olsa bile; Avrupa macerası açısından eksiklerle dolu olduğunu bir kez daha gösterdi. Cim-Bom bu kadro ile Avrupa'da eski günlerini yaşayamaz. Gençlerbirliği doksan dakikanın en az altmış dakikasını G.Saray'ı âdeta ezdi, hapsetti. Lakin o da gol çıkaramadı.

Beşiktaş dahi ilk devrede Denizli'ye ne kadar çok fırsat verdi. Maç on dakika daha uzasa idi hüsrana uğrayacaktı.

Üç büyüklerde henüz hiçbir şey yerli yerinde değildir. Tanpınar'ın şiirinin son kıtasına bakarsak, şu ibareyi göreceğiz: "... bir dolap uzaklarda/Azapta bir ruh gibi gıcırdıyor durmadan"

Notlar: 1-Lig TV'ye uyarı: Yorumcu Rıdvan'ın sesi duyulmuyor. Ya mikrofonda bir hata var, ya Rıdvan mırıldanıyor sadece. 2- Şu forma yenilenmesi nereden çıktı. Gençler karşısındaki Galatasaray'ın formasında sarı-kırmızı diyebileceğimiz hiç bir unsur yoktu. Renk aşkını lütfen harcamayalım.


2 Eylül 2003
Salı
 
MUSTAFA KUTLU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED