AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Mimaride yerellik neden yok?

Birkaç gündür büyük şehir hayatının bunaltıcı ortamından ve ülkenin bitmek tükenmek bilmeyen siyasi tartışmalardan uzak yurdun muhtelif yerlerini; köy, şehir ve kasabalarını gezerek, insanlarla konuşarak, yakınları ziyaret ederek geçiriyorum. Buna ne kadar muhtaç olduğumu ancak İstanbul'dan uzaklaştığımda ve büyük şehir hayatını geride bıraktığımda anlamış oldum. Bu bir bakıma bir tür terapi gibi olumlu etki yapıyor.

Biz şehirliler kendimizi büyük şehir hayatına şartlamış ve şehir hayatının dışında mutlu ve huzurlu bir hayatın olamayacağı gibi yanlış bir kanıya kaptırmış bulunuyoruz. Türkiye'nin sorunlarına, gündemindeki tartışma konularına hep büyük şehir hayatından bakıyor ve her şeyi buradan görmek istiyoruz. Elbette bütün toplumlarda temel dinamik unsur şehirliliktir ve gelişme her zaman şehirlerde gerçekleşmektedir. Ancak şehir mekanları dışındaki yerlerde de gayet başarılı ve mutlu hayatın olacağı unutulmamalıdır.

Bu yöntemin ne kadar yanlış ve hatalı olduğunu İstanbul'dan uzaklaşıp ülkenin küçük yerleşim yerlerini gezdiğinizde, köylerde, yaylalarda, mezralarda yörenin güzel insanlarıyla aynı sofrayı paylaştığınızda, yöresel bir sorunu birlikte tartıştığınızda, bir konu üzerinde ortak bir tepki oluşturduğunuzda fark ediyorsunuz.

Türkiye'nin hâlâ yerelliği ağır basan bir ülke olduğunu ancak ülkeyi gezdiğinizde gözlemliyorsunuz. Mesela ülkenin her yerinde aynı yemekleri yemeniz imkanı yok. Her şehrin, bölgenin, hatta kasabanın öne çıkan bir yemeği, bir mutfağı var. Mesela Doğu Karadeniz'in uç noktasındaki Hopa'da yiyeceğiniz Karadeniz pidesini ülkenin hiçbir yerinde yemenizin imkansız olduğunu iddia edebilirim. Karadeniz şehirlerinde lahmacun yemek istediğinizde bu isteğinizin sizi memnun edecek şekilde karşılanmasının zor olduğunu bilmeniz gerekir. Erzurum'da yiyeceğiniz cağ kebabının tadını başka bir yerde bulmanız imkansızdır. Yusufeli'deki dönerin tadı her zaman damağınızda kalacaktır.

Oysa ki uluslaşmış bir toplumda yerelliklerin giderek toplumdan çekildiği ve herkesin ortak bir değeri haline gelen ulusal değerlerin yerleşmiş olması gerekir. Bir Türk mutfağının varlığı herkesin bilgisindedir. Ancak bu mutfağın belirgin kalemlerinin yerel değerler olduğu nasıl unutulabilir? Mesela Arnavut ciğeri Türk mutfağının bir kalemidir, ancak Karadeniz şehirlerinde böyle bir yemek bulmanız asla söz konusu değildir. Karadeniz şehir ve köylerinde sofraları süsleyen kara lahana dolması (sarması) Türkiye'nin kaç yerinde bilinmektedir?

Burada Türk mutfağı üzerine bir değerlendirme yapmak niyetinde değilim, dikkat çekmek istediğim Türkiye'nin hâlâ yerelliği ağır basan bir ülke olduğudur.

Bu gözlemimle bağdaşmayan bir gelişme mimaride dikkatimi çekmektedir. İstanbul'dan kalkıp Türkiye'nin en doğusuna kadar aynı hat üzerindeki şehirleri ziyaret eden birinin farkedeceği en önemli gerçek nerede ise bütün şehirlerin mimarisinin, şehir organizasyonunun, evlerin biçiminin, tefrişinin nerede ise tek tip oldukları ve adeta hepsinin tek bir yerden üretildikleri görüntüsü vermeleridir. İstanbul'da Maltepe'de, Kartal'da, Pendik'te bir apartman blokunun biçimi, şekli ise Bolu'dakinin, Kastamonu'dakinin, Samsun'dakinin, Giresun'dakinin, Ordu'dakinin, Rize'dekinin de aynı olduğunu görüyorsunuz. Aradaki fark sadece imar planlarındaki kat farkından başka bir şey değil.

Dış görünüşünün yanında evlerin iç tefrişlerinin de farklı olmadığı açıktır. Bütün şehirlerde evler üç oda bir salondan ibaret olup salonlarda, oturma odalarında, yatak odalarında hep aynı eşyalara rastlamak mümkün. Farklı bir şey yok! Mutfağı, yerel gelenekleri farklı olan Türkiye'nin mimarisi niçin farklı değil?

Bu durum mimaride uluslaştığımızı mı gösteriyor, yoksa yerel değerleri ve özellikleri dikkate almayan bir mimari ile mi karşı karşıyayız?

Benim gözlemlerden çıkardığım sonuç yerel değerlerin ve özelliklerin mimaride dikkate alınmadığı ve asla insanlarla bütünleşmeyen bir mimari yapıya mahkum olduğumuzdur. Siz ne dersiniz?


4 Eylül 2003
Perşembe
 
DAVUT DURSUN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED