AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Afet'in hayat bilgisi

Yan komşuya sevgiyi de, saygıyı da anlatabilen incelikli ifadeyle "Ayşe Hanım Teyze" diye seslenmek, yakınlık katsayısının yüksek olduğu arkadaşa teşekkür yerine daha samimi bulunan "eyvallah"la mukabele etmek, cümlenin sonuna bir "an'nıyo musun?" getirilerek anlatılanın altını koyu renkle çizmek, inanarak, hakikaten inanarak dile getirilen cümlenin başına bile "yani ne bileyim"ler koyarak bir yandan mütevazılık belirtirken, diğer taraftan hataya düşme ihtimaline karşı bir opsiyon bırakmak gibi şeylere benziyor bu da.

Hürmeti, muhabbeti ve daha bir dolu güzel şeyi içinde barından bir anlatım biçimi yani öğretmene 'Hocam' diye hitap etmek.

Dilin ancak o coğrafya insanlarının çözebileceği kendine özgü hallerinden biri. Uzak iklim insanlarının, serin-sıcaklığına alışamayacağı kadar "buralı" anlayacağınız.

Pek tabii olarak da sevimli bir şey.

"Olay" şu:

Hayat Bilgisi'nin fragmanları dönüyor TV'de. Afet Öğretmen yıl boyunca tekrarladığı repliği bir kez daha hatırlatıyor kendisine Hocam diyen öğrencilerine: "Hoca camide, Hoca camide".

Dizinin kanal değiştirmesinin, yeni sezonda başka kanala gidişinin reklamı yapılacak ya, ardından Afet Öğretmen tayin haberini duyup üzülen öğrencilerine, "Birlikte tayin olduk çocuklar" diyor. "Hep beraber gidiyoruz."

Perran Kutman'ın ufak nüanslar dışında hiç bir stil değişikliğine gitme ihtiyacı duymadan TRT'nin Perihan Abla yıllarından bu yana, tadı kaçmış bir yemek gibi bıkmadan usanmadan önümüze sürdüğü ağır abla rollerinden biri, bu Afet Öğretmen "olay"ı da.

Olay çünkü, Perran Hanım yine olanaksızın peşinde. Diziden hepsi birarada olmak üzere, "uyanık ama iyiliksever insan", "otoriter ama merhametli öğretmen", "modern ama ahlaklı kadın", "asabi ama anlayışlı abla" ve de kendisi dışında herkese hayrı dokunan kusursuz birey portresi çıkıyor ki, tamı tamına mükemmeli çizen Afet Öğretmen, adeta insan üstü bir yaratık gibi görünüyor.

Okul-cami durumu

Buraya kadar problem değil. Ancak sınır çizgisinden sonra yakışıksız durmaya başlayan şu ki, dizide inanca kör gözüm parmağına şeklinde vurgu yapılarak kullanılan ve eğitim verilen modern bir kurumda yani okulda, cami gibi "çağdışı kalmış!" bir inanç sembolüne dair ifadelerin kullanılmaması gerektiğini, milyonların gözünün içine baka baka dikte eden senaryo, şimdiye kadar hep masumane kullanılmış bu ifadeyi Afet'in söylemiyle gayet artniyetli olarak olumsuzlamakta.

Oysa özellikle bazı şeylerin ve bu şeyler arasında ön saflarda duran dil ve deyimlerin 'bir replik kadar canı var' değildir.

Çünkü derinde bir yerlerde, bütün kitaplardan, bütün öğretilerden üstün olan bir şey bulunmaktadır ki, o da toplumun neyi nasıl gördüğü, hangisini ne şekilde söylediğidir. Afet Hoca'nın 'Hayat Bilgisi' de bir yere kadardır yani. O bir repliktir ve replikler de -bilirsiniz- sadece filmler içindir.


4 Eylül 2003
Perşembe
 
ÖZLEM ALBAYRAK


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED