Irak'taki 2 büyük Kürt grubuna yakınlığıyla tanınan Washington Kürt Enstitüsü'nün direktörü Necmeldin Kerim, Iraklı Kürtler'in hazırlanacak yeni anayasada kendilerine gelecekte ayrılma olanağı sağlayabilecek bir referandum düzenlenmesi hükmünün yer almasını istediğini söyledi. Kerim, Irak'ta her Kürt'ün gönlünde bağımsızlık özleminin yattığını, ancak mevcut şartlarda bunun şimdilik mümkün olmadığını kaydetti. Kerim, Kürtler'in Türk askerinin girmesi durumunda bir daha çıkmayabileceği kaygısını taşıdığını iddia etti.

'Komşu ülke askeri istemiyoruz'

Irak Geçici Hükümet Konseyi üyesi Dr. İbrahim el-Caferi, konseyin, aralarında Türkiye ve İran'ın da bulunduğu komşu ülkelerden asker gönderilmesine itirazları bulunduğunu bildirdi. Irak'ın askeri kuvvete ihtiyacı olmadığını söyleyen el-Caferi, olağanüstü günler geçirildiği için müttefik kuvvetlerin Irak'ta bulunmasının istisnai bir durum teşkil ettiğini belirtti. Bu arada, Irak Geçici Hükümet Konseyi dün Necef'te toplandı. Toplantıda, üyeliğini askıya alan Seyid Muhammed Bahr'ul Ulum'u konseye dönmesi için iknaya çalışıldığı belirtildi.

Sünniler ve Şiiler elele

Irak'taki Sünni ve Şii din adamları, ortaklaşa faaliyetlerde bulunmaya ve Cuma namazlarını birlikte kılmaya başladılar. Mezhebi fitne yaratmak isteyenlerin amaçlarını başarısızlığa uğratmak için, 4 Şii ve 4 Sünni din adamından bir komisyon kuruldu. Geçen hafta Sünni din adamı Şeyh Abdüsselam el-Kubeysi başkanlığında 31 din adamının Bağdat'tan Necef'e gittiği, heyetin burada bulunan Şii din adamlarıyla ve Şiiler'in dini konseyi "havza'nın yetkilileriyle görüştüğü basında yer aldı.

Sünni ve Şii din adamlarının Necef'te görüşmeleri sonucu, Sünni ve Şii din adamları daimi koordinasyon bürosu kuruldu. Söz konusu büronun amacının, mezhep ayrılığına bakmaksızın İslam dininin çatısı altında çalışma ve dini faaliyet düzenlemek olduğu belirtildi. Yine Cuma günü Irak'ın birçok kentinde, Şii ve Sünniler birlikte Cuma namazı kıldılar.

Eski rejimin yandaşları, Sünni ve Şiiler arasında fitne yaratmak için Bağdat ve diğer kentlerde cami ve mescitlere silahlı saldırılar düzenliyor. Bağdat Belediye Meclisi de, kentteki kutsal mekanları korumak için "korucu grupları" oluşturdu.