AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Amerikalılar'ın merak ettiği adam!..

Irak savaşı sürecinde; özellikle ikinci tezkerenin reddiyle sarsıntı geçiren Türkiye-ABD ilişkilerinin giderek rayına oturduğu görülüyor. Toz bulutu inmeye başlıyor ve bu konuda son dönemde görüş belirten herkes, "olanlar geçmişte kaldı, artık geleceğe bakalım" cümlesinde birleşiyor. Birbirine ihtiyacı olan iki ülkenin ilişkilerinde olması gereken de zaten buydu. Aslına bakılırse AK Parti hükümetlerinin (58 ve 59) savaşın en heyecanlı günlerinde iki ülke arasındaki ilişkiler için tasarladığı yaklaşım da bundan farklı bir şey değildi. Yani, Türkiye'nin ABD'nin ardı arkası kesilmeyen taleplerine karşı politikasının temelinde her zaman, "iki ülke birbirine muhtaçtır obsiyonu" hesaba katıldı. Kısa süreli bir gerilimin ardından, şimdi de bu noktaya doğru hızla gidildiği gözlemleniyor.

İlişkiler de giderek eski yoğun trafiğe doğru zenginleşiyor. Önümüzdeki günlerde Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Uğur Ziyal Washington'a gidecek. Ardından da belki Başbakan Tayyip Erdoğan...

Bu arada, hayal kırıklığının etkisinden kurtulamayanlar hariç, Amerikalılar da ilişkilerin eski rayına oturması için harekete geçmiş bulunuyorlar. Bazı kuruluşlar, hem savaş sürecini hem de bundan sonrasını anlayabilmek için sadece politik temaslarla değil, politik kadrolar dışında da girişimlerde bulunuyorlar.

En çok merak ettikleri ve dinlemeyi istedikleri kişi de Başbakanlık Dışişleri Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu...

Savaş sürecinde adı sık sık, Türkiye'nin politikalarında etkili isimler arasında zikredilen Prof. Davutoğlu, sadece bilim dünyasında değil, sivil ve asker çevrelerde de önemli bir isim olarak tanınıyor.

Başbakan'ın ya da Dışişleri Bakanı'nın hep bir adım gerisinde iddiasız görüntüsüyle ve Amerikalılar'ın "gözlerindeki anlamı sormaya cesaret edemiyoruz" ifadesiyle tanımladıkları gerçek bir "sakin güç" profili çiziyor.

Davutoğlu, Türkiye'nin savaş dönemindeki uyguladığı politikayı analiz etmek ve anlamak için Amerikalılar'ın en çok müracaat ettiği ve en çok merak ettiği "politika dışı" isimlerin başında geliyor. Bu ülkeden sık sık davet alıyor ya da görüşme isteklerine muhatap oluyor.

Nitekim, geçtiğimiz günlerde Washington'daki Brooking İnstitution'dan da böyle bir teklif aldı. Davet kendisine ulaşmadan Amerika'nın eski Ankara Büyükelçisi Mark Parris kendisine, "Sizin Brooking İnstitotuon tarafından davet edildiğinizi duydum. Amerika'da herkes sizin görüşlerinizi merak ediyor. Ben de dinlemeye geleceğim..." sözleriyle programdan haberdar oldu. İlginç bir şekilde, daha kendisine davet bile gelmeden konuyla ilgili haber, Hürriyet Gazetesi'ne Davutoğlu'nun davet edilmesi yadırganır tarzda yansıdı. Oysa ortada yadırganacak bir şey yoktu çünkü, Davutoğlu yıllardır zaten bu tür toplantılara Türkiye'den davet edilen az sayıda kişiden biriydi ve özellikle başdanışmanlık görevinden sonra kendisine yönelik ilginin artması da son derece doğaldı.

Nitekim, yine ünlü bir think tank kuruluşu olan Nixon Center da Davutoğlu'nu 4 aydır ısrarla davet ediyor. Ama, bu davete icabet etmeyecek. Öte yandan, bir yıl önceden başka bir toplantıya katılma sözü verdiği için Brooking İnstition'un davetine de "evet" diyemeyecek.

Katılma sözü verdiği davet, Davutoğlu daha başdanışman ya da büyükelçi sıfatlarını taşımazken, Avustralya Hükümeti tarafından sınırlı sayıda kişiye yapılan "devlet misafiri" çağrısıyla geldi. Kendisinden çeşitli kuruluşlarda hem Türkiye hem de küresel politikalar konularında konferanslar vermesi isteniyor. O da bir bilim adamı profiliyle bu konularda konuşmalar yapacak. Dolayısıyla da o tarihlerde Washington'da olamayacak.

Kısacası, Amerikalılar meraklarını yine gideremeyecekler!..


5 Haziran 2003
Perşembe
 
MUSTAFA KARAALİOĞLU


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED