Slavia Prag'ı 4-2 yenen Beşiktaş tarihinde ilk defa çeyrek finale çıkarak, hedefinin ilk ayağına bir nebze olsun yakınlaşmış oldu. Bu maçın ardından 100. yılın tüm görkemini ve heybetinin sahneleceği, dev pastanın kesilip, tüm yurtta Asrın Kartal'ı şarkılarının yankılanacağı Göztepe maçı vardı. Bu karşılaşmanın önemi tarihi anlam bakımından büyüktü çünkü. Kartal artık 100 yaşına basmıştı, Türkiye'nin en eski ve onurlu kulübü, asrın çınarı, Göztepe maçında ilk yarı biraz zorlansa da karşılaşmayı 7-3 kazanarak geceyi tam bir şölen havasına sokacaktı. Yoğun maç trafiğinin içine girildiği bu dönemde Göztepe karşılaşmasının 3 gün sonrası rakip Gençlerbirliği idi. Bu maç belki de tüm sporsever tutkunları için unutulamayacak 5 maçtan biri olarak hafızalarda kalacaktı. Maçın başlama düdüğüyle ligin zirvesini paylaşan 2 ekip mükemmel bir karşılaşma oynadı. İlhan Mansız'ın 3 gol atarak devleştiği ve ardından 15 maç boyunca süren bir suskunluğu olacaktı. Maç belki Türkiye Kupası'ndan elenmemizi sağladı, belki ağır bir yara alınmıştı. Ancak ortaya konulan müthiş mücadele gerçekten izlenmeye değerdi. Mart ayı talihsiz başlamıştı. Türkiye Kupası'nda elenen Beşiktaş, Trabzon'dan Pancu'nun Erman'la yaptığı son dakika ver-kaçı ve füzesiyle 1-1 bitmişti. Ardından UEFA Kupası'nda rakip İtalyanlar'ın ünlü takımı Lazio idi. Lazio'ya İtalya'da 1-0 mağlup olan Kartal, İnönü'de de 2-1 kaybedince bir mart ayı içinde 2 kulvardan kopulmuş oldu.

MART AYI DERT AYI OLDU

Artık tek hedef vardı: "Süper lig şampiyonluğu" Lucescu ve öğrencileri yönetime söz vererek, "Şampiyon olacağız" diye kenetlendiler. Ancak Mart ayında süren şanssızlık Trabzon maçından sonra Gaziantep karşılaşmasının berabere kalınması takımı huzursuz etti. Ancak tedbiri elden bırakmayan Lucescu, oyuncularını uyararak, "Korkmayın bu ligi biz önde bitireceğiz" diye telkinlerde bulundu. Ancak takımda tam işler rayına oturmuştu ki; Denizlispor ve Malatyaspor gibi ligin zor ekiplerini deviren Kartal; şu meşhur sözle karşı karşıya kaldı. Komşudaki pirince giderken, evdeki bulgurdan oldu çünkü ligin atmosferi içinde oynanmayıp başka zor bir dönemde Diyarbakır maçı oynanacaktı. Ligin sonunda milli maçlar vardı ve programda boş yer bulmak zordu.

ZİRVEYİ BIRAKMAYAN KARTAL

16 Nisan 2003 tarihinde oynanması zorunda kalan Diyarbakır maçında 25 maçlık yenilmeme serisi kaybedildi. Bu takım içinde bir sıkıntı doğursa da yolundan dönmeye niyeti olmayan Kara Kartal, ligin kalan 10 maçında zirveyi de kimseye kaptırmaya niyeti yoktu çünkü Diyarbakır maçı sonrası Kaptan Tayfur ve menacer Sinan Engin takımı soyunma odasında motive etti ve tüm ekip, "Şampiyon olacağız, başka yolu yok" görüşünde birleştiler.
YARIN: Bilgili ve Güreli neden haklı çıktı?

TARİHTEN NOTLAR

Dönemin yönetimi tarafından takip ettirilen Beşiktaş faaliyetleri kulübün adının değiştirilmesine kadar devam etti. Sonunda Sultan Abdülhamit'in yaveri Mehmet Bey soruna çözüm buldu. Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü adı değiştirilecekti. Zira jimnastik kulübü kurmak suçtu. Bu tavsiye üzerine hemen toplanan idare heyeti kulübün adını Osmanlı Beşiktaş Terbiye-i Bedeniye Mektebi olarak değiştirdi. Bu gelişmenin ardından Beşiktaş Kulübü faaliyetine devam etti.