AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

S P O R

Bilgili ve Güreli haklı çıktı

Asrın Kartal'ı kalan 10 maçla tarihleri alt-üst ederek, 30 puan alıp en yakın rakiplerine 8 puan fark yaparak şampiyon olacaktı. Ancak son 2 maça gelindiğinde, Galatasaray'ın 5 puan önünde lider Beşiktaş'tı ve Cim Bom'a karşı alınabilecek bir tesadüfi yenilgi belki de şampiyonluğu zora sokacaktı. Ancak şampiyonluğunu tertemiz ve şaibeye sokmadan, kimin daha iyi, güçlü olduğunu ispat edeceği Beşiktaş-Galatasaray maçında Sergen Yalçın'ın 90 dakika boyunca forma giydiği ve golünü attığı karşılaşmada fark 8 puan olarak tescillendi ve şampiyonun adı "Beşiktaş"tı. Artık bu saatten sonra şölenlere başlama, şampiyonluk seslerini tüm Türkiye'ye yayma zamanıydı. Tüm varını yoğunu takıma vermek için gözünü kırpmaktan esirgemeyen Başkan Serdar Bilgili ve yönetimi son maçta artık şampiyonluğun kesinleştiği için, Samsunspor karşılaşmasını İnönü'ye almak istedi. Ancak Samsun'un başkanı Uyanık, 1 trilyon bedel biçince görüşmeleri tıkamış oldu ve oynanan maçtan kazanılan 11 milyar kulübünün kasasını zengin etti! Ama Beşiktaş kupayı İnönü Stadı'nda oynanacak Samsunspor maçıyla alamasa da bir gün sonra 2 kilometre boyunca Guinness Rekorlar Kitabı'na girecek bir bayrağı Beşiktaş ve çevresinden dalgalandırarak şölene start verdi. Futbolcu, yönetim, teknik heyet ve camia hep birarada haykırarak "Şampiyon Beşiktaş" sesleri arasında kupasını aldı. 8 yıl aradan sonra Bilgili yönetimiyle elde edilen bu zafer tüm Türkiye'ye yayıldı. Yayılan bu coşku, sabahın erken saatlerine kadar süren zafer çığlıklarıyla sürdü ve önünde olan Şampiyonlar Ligi'nin asıl lideri olacağının sinyallerini de bu kenetlenme örneği açıkca vermiş oldu.

LUCESCU YÖNETİMİ YANILTMADI

Sezon başında görevi Lucescu'ya veren Bilgili yönetiminin, bu konuda nasıl kuşkusu yoksa, onun aldığı oyunculardan yana da hiç kaygıya düşmemişti. Uzun maratonun sonu gelipte, şöyle geride kalan sezona bakıldığında tarihe altın harflerle yazılacak başarılarla doluydu. Tecrübeli, mütevazı, tüm Türkiye'nin beyefendiliğiyle sevgisini kazanan Lucescu Bilgili'yi ve onun özellikle alınmasını teklif ettiği Hüsnü Güreli'yi yanıltmamıştı. Rumen teknik adamın isteğiyle alınan Kolombiyalı kaleci Cordoba ligin en az gol yiyen kalecisi olmuştu ve keşke Mondragon alınsaydı, diye kimse hayıflanmamıştı. Brezilyalı oyuncu Zago, Roma'dan koparılmıştı. Antonio Zago, başta yollanması düşünülen Ronaldo ile müthiş bir ikili oldu ve Beşiktaş Avrupa'nın en az gol yiyen 2. ekibi olmasını sağlayan baş aktörlerin başında geldi.

PANCU CAN SİMİDİ OLDU

Hiç ismi duyulmamış Pancu'da büyük Avrupa takımların transfer listesine girdi ve Beşiktaş'ın ihtiyaç duyduğu her alanda can simidi oldu. Ayrı bir tanımla şampiyonluğun en büyük mimarlarından olan ve sezon başında Lucescu ile birlikte camia da çatlak seslerin yükselmesine sebep olan Sergen, ikinci baharını yaşayarak, neden bu takımdan koparıldı. Neden bu takımın çocuğu bu kadar geç döndü ve yapılan eleştirilere cevabını nasıl verdi. Herkes gördü. İşte ne Lucescu ne de transfer edilen oyuncular yanıltmamışlardı Bilgili'yi...
YARIN: Bu bir aşk hikayesi

TARİHTEN NOTLAR

Beşiktaş'ın kurucuları

Hüseyin Bereket, Ahmet Fetgeri Aseni, Fuat Balkan, Mehmet Şamil, Mehmet Ali Fetgeri, Muhittin Paşa, Mazhar Kazancı, Nazim Nazif Ander, Haydar Bey, Cami Baykurt, Behçet Bey, Şevket Cenani, Mahmut Naci Bey, Refik Bey, Şükrü Paşa, Hacı Ahmet Paşa, Kılıç Ali, Ziya Karamürsel, Kenan Bey, Yüzbaşı Fethi Bey, Şerafettin Bey, Şeref Bey, Celal Davut, Hami Bey, Fuat Paşa Kami Bey.
Hazırlayan: Fuat GUGULOĞLU



6 Haziran 2003
Cuma
 
Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED