AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Terörün dünü, bugünü…

3 Mayıs 1988 tarihinde üç İtalyan jandarması, Peteona köyünde bir araçta arama yapmak için bagajı açtıklarında bir patlamayla ölmüşlerdi.

Bu olaydan sonra yapılan operasyonlarda, toprağa gömülü 127 silah, tahrip kalıpları ve patlayıcı madde deposu ortaya çıkarıldı. Soruşturmayı yürüten savcı Casson, bulunan silah ve patlayıcı madde depolarının İtalyan gizli servisi SİSMİ'nin denetiminde olduğunu tespit etti. Bir generalle, bir yarbayın soruşturmayı saptırmaya çalıştıklarının farkına varınca, "gizli servis belgelerini" incelemek için başvurdu. Ve SİSMİ'nin arşivine girdi. Yaptığı araştırma sonunda 26 Kasım 1956 tarihinde İtalyan ve Amerikan gizli servisleri tarafından Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı'ndan gelecek bir istila olasılığına karşı, bir direniş örgütü oluşturuldunu tespit etti.

CİA ile SİSMİ, üsler ve silah depoları oluşturmak, anti-komünist kriterlere göre seçilen yüzlerce kişiyi eğitmek amacıyla Gladyo adında gizli ve yasadışı bir örgüt kurmuştu.

İtalyan Gladyosu büyük yankı uyandırdı ve yer yerinden oynadı.

Ardından Fransa, İspanya, Belçika, Yunanistan, Hollanda, Avusturya, İsviçre, İsveç'te de benzer örgütlerin kurulmuş olduğu ortaya çıktı.

Bu örgütler, zaman içinde bulundukları ülkelerde ya hükümetler eliyle dağıtıldı ya da hukuk yoluyla teşhir edilerek ortadan kaldırıldı.

Bu temizlikten bir tek ülke, Türkiye muaf kaldı.

Oysa Türk Gladyosu'nun, 120 kişinin hayatına mal olan Kahramanmaraş katliamı ile Çorum ve Sivas katliamlarını örgütleyen en kanlı Gladyo örgütlerinden biri olduğu söyleniyordu Batı'da.

Nitekim Ecevit daha 1974'te Özel Harp Dairesi'nin varlığından söz etmiş; 1977'de maruz kaldığı suikastten sonra fail olarak "devlet içindeki güçlere" işaret emiş, "bir noktadan sonra izlerin kaybolduğunu, bu olayın kendisine Özel Harp Dairesi'ni çağrıştırdığını" söylemişti.

Dönemin Milli Savunma Bakanı Sefa Giray "Ecevit çenesi tutmalı, bir şeyler biliyorsa susması gerekir" diyordu, açık açık.

Susuldu…

Gladyo tartışması İtalya skandalıyla tekrar gündeme geldi.

Tartışmalar sonucunda DYP ve HEP'in desteğinde SHP'nin verdiği görüşme önergesi, daha sonra Ecevit benzeri bir suikaste maruz kalacak Özal'ın partisi ANAP'ın tutumuyla engellendi.

Bir süre sonra kamuoyu yıllar içinde bir dizi örgütün gördüğü işlevleri öğrenmeye başladı. Tunceli bölgesinde etkili olan, TİKKO denilen sol örgütün üzerine o zaman henüz adı sanı duyulmayan PKK sürüldü (ya da göz yumuldu) ve Tunceli bölgesi TİKKO'culardan temizlendi. Ardından bu kez PKK'ın üzerine HİZBULLAH örgütü sürüldü. Diyarbakır Üniversitesi, Batman, Bingöl bu yolla PKK'nın etkisinden korundu. Öylesine ki Güneydoğu'da halk arasında Hizbullah'ın adı Hizbi Kontra'ya çıktı.

Sonra 1996 yılında Hizbullah, karışık bir dönemde Susurluk geldi.

Ortaya "mafya-siyasetçi-işadamı" üçgeninde çalışan "ölüm-tehdit-para" makinesi çıktı. Ama Susurluk münferit hadiseler meselesi olarak geçiştirildi, böylece meşrulaştı.

Bir süre sonra aynı pislik Batman'da ortaya çıktı. Silahlar kayboldu, silahlar bulundu. Siyaset seyirci kaldı. Basın ise devletin su yolunun izledi. Kimileri "devlet kendisinin temizliyor" dedi.

Sadece Susurluk'un değil, 16 Mart katliamından bu yana ülkenin karanlık tarihinin en sembolik davalarından birisinin, "kayıp silahlar davası"nın sanıkları zaman aşımından paçayı kurtardılar.

Türkiye, soğuk savaş yöntemlerini, soğuk savaştan kalma karanlık yapılanmaları soğuk savaş sonrasına taşıyan nadir ülkelerden birisi oldu. Etnik çatışmaların, gerginliklerin merkezinde bu yöntemleri kullandı. Sıkca kendi ürettiği şeytanlarla mücadele etmeye sürüklendi.

İstanbul saldırıları elbette yeni bir terör dalgasına işaret ediyor. Sorun sadece Türkiye'nin değil dünyanın sorunu. Sorun Batı politikalarının izdüşümünde gelişiyor.

Ancak saldırganların, en azından intihar eylemcilerinin yurt içinden gelmesi, köklerinin Hizbullah örgütüne işaret etmesi, öykünün dünü, bugünü, yarını üzerine derin düşünceleri tahrik ediyor.


26 Kasım 2003
Çarşamba
 
ALİ BAYRAMOĞLU
ALİ BAYRAMOĞLU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED