AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

K Ü L T Ü R
Yine 'baba'yı oynuyor

Ekmek Teknesi'nin 'Nusrettin Baba'sı Savaş Dinçel, İstanbul Şehir Tiyatroları'nın sahnelediği Yaprak Dökümü'nde yine bir babayı; Ali Rıza Bey'i oynuyor. Ama o, "iki babaya da benzemiyorum" diyor.

Reşat Nuri Güntekin'in kendi romanından oyunlaştırdığı ve Şehir Tiyatroları'nın kuruluşundan bu yana üçüncü kez tekrarlanan Yaprak Dökümü, Nedret Denizhan'ın rejisiyle yeniden sahneleniyor. Değişim karşısında tutunmaya çalışan bir ailenin dramını sahneye taşıyan oyun, orta sınıf bir memur ailesinin, değişen sosyal ve ekonomik şartlar karşısında çözülüp parçalanmasını konu alıyor. Kalabalık bir kadro ile sahne alan 2 perdelik oyunda, Savaş Dinçel'le birlikte Gürol Güngör, Tarık Şerbetçioğlu, Naci Taşdöğen, Bora Ayanoğlu, Güzin Özyağcılar, Bennu Yıldırımlar ve Sevinç Erbulak da rol alıyor. Arka sıralardan "Ekmek Teknesi'ndeki Nusrettin Bey de oynuyormuş" fısıltılarıyla izlenen oyunda Savaş Dinçel sahnedeki mükemmel persformansıyla hayranlarını hayal kırıklığına uğratmıyor. Temsilden hemen sonra konuştuğumuz Savaş Dinçel oyunu, "Ekonomik bakımdan sağlamlığını yakalayamamış insanların çöküşü ve geleneksel aile yapısının yaralanmaya başladığını anlatıyor" şeklinde özetliyor. 2003'te oynandığı zaman hâlâ o yapının varlığını sürdürdüğünü söyleyen Dinçel, Ali Rıza Bey'i çok fazla namus gösterisinde bulunmasından ötürü eleştiriyor.

Eskiye değil, klasiğe rağbet

En eski oyunlarımızdan olmasına karşın çok büyük bir taleple karşılaşan Yaprak Dökümü'ne gösterilen ilgiyi Dinçel eskiye değil, klasiğe talep olarak değerlendiriyor. Bu yıl Şehir Tiyatroları'nın 90. yılı olması nedeniyle ilk oyunların tekrar sahnelendiğini belirten oyuncu, popülaritesinin gişeye yansımadığı görüşünde. "Sokağa asıldığında benim oynadığımı kimse bilmez. Zaten Şehir Tiyatrosu izleyenleri oyuncuya değil, oyuna gelir. Ama eğer etkisi varsa bu benim hoşuma gider doğrusu. Ben zaten niçin oyunculuk yapıyorum ki?"

İki babaya da benzemiyorum

Son dönemde kendisine baba rollerinin verilmesinin tesadüf olduğunu söylüyor Savaş Dinçel. Ama karakterleri canlandırmadaki ustalığı bize artık onu baba olarak görmemizi sağlayacağa benziyor. Yazılmış olan metinde ne isteniyorsa onu oynamaya çalıştığını belirten sanatçı, Nusrettin Bey ve Ali Rıza Bey arasında hiçbir benzerlik olmadığı gibi bu iki karakterin kendisine de hiç benzemediğini vurguluyor. "Nusrettin Bey daha toleranslı bir baba, bugünün koşullarına göre. Oradan görebilirsiniz zaten Ali Rıza Bey'in ne kadar eskide kaldığını. Nusrettin Bey muhafazakar gibi görünen ama son derece toleranslı biri. Ama ben ikisine de yakın değilim. Ben oğlumla arkadaşlık eden biriyim."

Ressam yanıma ihanet ettim

Oyunculuğu herşeyin üzerinde tuttuğunu söyleyen Savaş Dinçel 42 yıllık sanat yaşamının içine tiyatro, sinema ve televizyon oyunculuğu, tiyatro yönetmenliği, oyun yazarlığı ve karikatüristliği sığdırmış. Yazdığı oyunlar arasında Uçurtmanın Kuyruğu, Gürültülü Patırtılı Bir Hikaye'nin de bulunduğu sanatçı aynı zamanda ressam. Uzun yıllar karikatüristlik yapan Dinçel bazen kendine "Acaba sadece bu işi mi yapsay- mışım?" diye sorduğunu söylüyor.

"Tiyatroculuğu küçümsediğimden ya da dışladığımdan değil ama tiyatroda ne yaparsanız yapın birçok kişiyle bir işi yapıyorsunuz. Resim yaparkense tek başınasınız. Onun özgürlüğü var ama resim benim için kaçmış bir tren. İçimde bir uhde kalmıştır. Kalleşlik etmişim gibi geliyor resim yapma tarafıma. Bir sürü kafamda hayal ettiğim gördüğüm resimler var hâlâ. Ama onları tuvale geçirmek için vaktim yok. Yani dayak yemekten ateş etmeye fırsat bulamıyorum."

  • HALE KAPLAN ÖZ

  •  
    'Türk Lalesi' tescillendi
    Balıkesir'in de konservatuvarı var
    Balıkesir Belediyesi, Türk Sanat ve Türk Halk Müziği dallarında hizmet verecek konservatuvar kurdu. Balıkesir Belediye Başkanı Ziya Tan, eski Bağ-Kur binasının restore edilerek, Belediye Konservatuvarı'na dönüştürüldü-ğünü kaydetti. Tan, iki kattan oluşan konservatuvarda Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği Koroları'nın yanısıra halkoyunları, bando ve tiyatro gibi alanlarda da çalışmaların yapılacağı bölümlerin yer alacağını belirtti. Balıkesir'in 1960'lı yıllarda "kültür ve sanat kenti" olarak bilindiğini, ancak geçen süreçte yitirdiği bu özelliğini yeniden kazandırmaya çalıştıklarını anlatan Tan, 4 yıllık Türk Müziği Konservatuvarı ile bir yıllık Yetiştirici Topluluk ve Enstrüman Kurs Programları şeklinde eğitim verileceğini belirtti.
    Olympia 50'nci yaşını kutlayacak
    Fransızlar'ın dünyaca ünlü konser ve gösteri salonu Olympia, kuruluşunun 50. yıldönümünü kutlamaya hazırlanıyor. İlk olarak 5 Şubat 1954 yılında perdelerini açan ünlü salonda, son 50 yıl içinde yaklaşık 20 bin konser ve gösteri düzenlendi. Dünyaca ünlü müzisyenlerin konser verdiği tarihi salon, bugüne kadar yaklaşık üç milyar izleyiciyi ağırladı. Türkiye'den Ajda Pekkan ve Bülent Ersoy'un da konser verdiği salonda, dünyaca ünlü Santana ve Rolling Stones gibi gruplar, Edith Piaf, Johny Halliday, Dalida ve Jacques Brel gibi müzisyenler sahneye çıktı. Fransız şarkıcı Gilbert Beko, 27 konserle Olympia'da en fazla sahne alan müzisyenlerin başında geliyor. Olympia'nın en popüler gösterisi olarak Yves Montand'ın 1981'deki biletleri üç ay önce satılan konseri gösteriliyor.
    27 Kasım 2003
    Perşembe
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED