Beşiktaş'ın Lazio ile Roma'da yaptığı maç, normal şartlar oynanmadı. Bunun başlıca sebebi UEFA'nın 1 gün önce aldığı "tarafsız saha" kararıydı. Şampiyonlar Ligi'nde mücadele edeceksin, Lazio gibi bir İtalyan deviyle deplasmanda oynayacaksın, tam bunları düşünürken o çirkin mi çirkin müthiş karar. Bu kararın belli ki Türkçe karşılığı şuydu: Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi'nde işi yok.

Ancak, bu haçlı seferinin yolunu Beşiktaş Roma'da kesti. Tabiri caiz ise aslanlar gibi oynadı, yenilmedi ve puanını aldı geldi.

Bilirmisiniz ki, şimdi niye üzülüyoruz. Bu üzüntümüz Lazio'yu Roma'da yenemememizdendir. Şimdi tarafsız bir kişiye sorsanız bu 1-1'lik sonuçtan kim kaybetti. Hiç mübalağa etmeyelim ki kaybeden Beşiktaş oldu. Çünkü Kara-Kartal, Avrupa'nın göbeğinde mutlak galibiyeti hak eden bir futbol oynadı.

Şimdi içimizden şunları söylemek geliyor... İlhan da biraz oynasaydı ne iyi olurdu. Bir futbolcu düşünün ki yıldız olmuş, takımının galibiyetteki en iddialı futbolcusu olmuş, ancak gelin görün ki takımına toplu iğne başı kadar yararlı olamamış. Roma Olimpiyat Stadı'nda herkes gördü ve belledi ki Beşiktaş'ta iş yapmayan, bir tek İlhan Mansız'dı. İş yapmamasını bir kenara bırakalım. 3 metreden atamadığı golleri, atmak için futbolcu olmak gerekmezdi doğrusu. İyi kötü topa vurmasını bilen İlhan'ın kaçırdıklarını kaçırmazdı.

Normal şartlar altında oynanmadığını söylediğimiz bu maçın, futbol kritiğine girmek de doğru olmaz. En mantıklısı satır başlarını tesbit etmektir. Onlar da işte şöyle:

Giunti'den başlayalım. Yüzde yüz bir Türk gibi oynadı, Beşiktaş'ın en yararlı futbolcusuydu.

Sergen yine kendine yakışanı yaptı, yıldızların hiçbir zaman sönmeyeceğini kanıtladı.

Pancu ligdeki kötü günlerini Şampiyonlar Ligi'nde yaşatmıyor.

Zago ve Ronaldo yine Beşiktaş'ın kazanması için ellerinden geleni eksiksiz yaptılar.

Böyle bir karşılaşmada Beşiktaş, aldığı 1 puanla şimdilik en azından UEFA Kupası'nı garantiledi.

TURGUT KOLOĞLUGİL

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu