|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
"Savaş tezkeresi" kabul edilmedi ya Bush'un "kemik yalayıcıları" resmen çıldırmış durumdalar. Utanmasalar ülkedeki tüm olumsuzlukların ve ekonomik krizin faturasını barış yanlılarına kesecekler. Gerek Amerikan "tahsisatı mesturesi"nden nemalananlar, gerekse meccanen Amerikan yalakalığı yapanlar "savaşa hayır" diyenleri neredeyse halk düşmanı ilan edecekler. "Haydi şimdi ağır vergilerin ve zamların faturasını ödeyin" diyorlar. Sanki ülkeyi barış yanlıları batırdı, bankaları fukara halk hortumladı. Arsız bir utanmazlıkla Amerikan çığırtkanlığı yapan yalancı kabadayılara sormak gerekiyor, yıllardır ülke kaynaklarını çarçur edenlerden, bankaları hortumlayanlardan ve IMF reçeteleriyle ülkeyi üç kuruşa muhtaç edenlerden hesap sorabildiniz mi? Ses yok... "Savaş tezkeresi"ne hayır diyen AK Parti milletvekilleri dikkat, sakın "Amerikan-İsrail yapımı" bu "diplomatik fuhuş"a kanmayın. Bakmayın siz birilerinin Bush'a "kur" yapmak için, "ikinci tezkere mutlaka geçmeli, geçmezse AK Parti parçalanır" diyerek milletvekillerini tehdit etmesine. Onlar AK Partiyi vareden, Tayyip Erdoğan'ı bütün olumsuzluklara rağmen zirveye taşıyan toplumsal dinamikleri hiçbir zaman anlayamayacaklar. Bilmiyorlar ki, içine düştükleri bu zihinsel fukaralığın ilacı kesinlikle Amerika değil. Asıl AK Parti'yi zora sokacak olan, millete rağmen Türkiye'nin rotasını "Amerikan-İsrail ekseni"ne çevirecek olan tutum ve davranışlardır. Bilin ki, bu kirli savaşı Amarika, İngiltere ve İsrail dışında kimse istemiyor. Nitekim önceki gün Fransa'da biraraya gelen Fransa, Almanya ve Rusya Dışişleri Bakanları Irak'a karşı savaşı meşru kılacak BM kararının geçmesine izin vermeyeceklerini açıkladı. Üç bakanın ortak basın toplantısında Fransa Dışişleri Bakanı de Villepin, Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri olarak Rusya ve Fransa'nın, bu noktada tüm sorumluluklarını üstleneceğini söyleyerek, veto haklarını kullanacaklarının sinyalini verdi. Bütün bunlardan sonra Amerika'nın gayri meşru savaşında ellerine kan bulaşmasını istemeyen milletvekillerinin özellikle Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer'in şu sözlerini dikkatlice okumalarında yarar var: "Dicle ve Fırat nehirleri arasında bulunan Batılı bir ordunun, Irak'ı demokratikleştirme hedefini gerçekleştirmesinden kuşku duyuyorum. Savaştan sonra ülkenin Balkanlaşma tehlikesi var." Şimdi Ankara'da "ikinci tezkere" söylentilerinin yoğunlaştığı şu günlerde AK Parti iktidarını "zor" bir karar bekliyor. Bir kere, yeni bir tezkerenin geçmesi demek, Türkiye'yi kelimenin tam anlamıyla bir "İsrail koridoru"na mahkum etmek anlamına gelecektir. Ve tabii Avrupa Birliği hayallerinin de tümden yokolmasına...
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |